Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

geri ne demek?

 - 5 sözlük, 18 sonuç.

BSTS / Cimnastik Terimleri Sözlüğü

geri anlamı Alm. Rückwärts Fr.en arrière
Vücudun ortasından geçen çizgiyle dar açı yapan çizginin gösterdiği ve ilerinin karşıtı olan yön.

BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü

geri anlamı
(I) Eşik. (Çarıksaray *Şarkikaraağaç -Isparta)
geri anlamı
(II) Fazla saman taşımak için arabaların yanlarına konan tahtalar. (Başkışla *Karaman -Konya; Yeniköy *Aksaray -Niğde)
geri anlamı
(III) 1. Kağnı ve arabalarda saman taşımak için kullanılan kıl ya da yünden yapılmış yaygı. (Akçaşar *Yalvaç -Isparta; Kösten, Ulucak *Eşme -Uşak; *Emirdağ -Afyonkarahisar; Yenikent *Aksaray - Nğ.; Başkışla *Karaman -Konya) 2. Dört parçadan oluşan kıl yaygı. (Garip *Senirkent -Isparta) 3. Büyük kıl çuval .(Çarıksaray *Şarkikaraağaç -Isparta)

Güncel Türkçe Sözlük

geri anlamı
(I) is. 1. Arka, bir şeyin sonra gelen bölümü, art, alt taraf, ileri karşıtı: "Amerikan barın gerisinden işaret eden barmen seslendi." -N. Cumalı. 2. Son, sonuç: Sen gerisini düşünme. 3. Bir şeyin sona kalan bölümü: Yazının gerisi yarın yayımlanacak. 4. Geçmiş, mazi: "Artık geride özleyeceğim hiçbir şey yok." -S. F. Abasıyanık. 5. Hayvanda boşaltım organının dışı. 6. sf. Eksik gösteren (saat): Bu saat beş dakika geridir. 7. sf. Aptal, anlayışsız. 8. sf. mec. Benzerlerine ayak uydurup ilerleyememiş, gelişememiş: Geri düşünce. Geri adam. 9. zf. Geriye doğru: "Bağına, bahçene, suyuna, toprağına veda ederek geri gidiyorum." -F. R. Atay. 10. ünl. "Geri dön, geri git!" anlamında bir söz.
geri anlamı
(II) is. hlk. Araba üzerine gerilerek kenarları arabanın korkuluğuna tutturulan ve içine saman veya tahıl doldurulan büyük kıl çuval.

Türkçe - İngilizce

geri anlamı
zarf
1) back
2) behind
3) backwards
4) backward
5) aback
isim
1) rear
2) back
3) rest
sıfat
1) rear
2) back
3) backward
4) reverse
5) reversing
6) rearward
7) slow
8) hind
9) posterior
ön ek
1) re-
2) retro-

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

geri anlamı
Artık, bundan böyle

Kızılköy *Dinar -Afyon
Afşar aşireti, Pazarören *Pınarbaşı -Kayseri

geri anlamı
Taş, toprak, kum taşımaya yarayan sedye şeklinde bir çeşit araç, teskere

İğdeli *Gemerek -Sivas
*Bünyan -Kayseri

geri anlamı
Kağnı arabalarında kolların arasındaki açıklığı korumak için takılan ağaç

Ziğdi *Erbaa -Tokat

geri anlamı
Saman vb. şeyleri taşımak için kağnı arabalarına gerilen hasır, çul: Harmandan iki geri saman getirdim.

*Emirdağ ve bazı köyleri, Çapalı, Çığrı *Dinar -Afyon
*Eşme, Beki *Karahallı -Uşak
Kumdanlı *Yalvaç, *Eğridir ve köyleri, *Keçiborlu, Aliköy -Isparta
Kavak, Çeltek, Güney, Karaköy *Yeşilova, Başpınar *Tefenni -Burdur
Çöplü, Bulkaz *Çivril, Yukarıseyit *Çal -Denizli
Arslanapa, Kavakiçi, Yenice *Sürmene -Kütahya
*Seyitgazi, *Sivrihisar -Eskişehir
-Nevşehir
*Karaman -Konya

geri anlamı
1. Yamaçlarda toprağı tutmak için yapılan setler. 2.Avlunun etrafını çeviren çit. 3. Dağın girintili çıkıntılı yeri.
geri anlamı
Sabanda enek ile kılıç arasına konan tahta.

Ziğdi *Erbaa -Tokat

geri anlamı
Soy, ata: Bize gerilerimiz böyle dediydi.

*Mudanya ve bazı köyleri -Bursa

geri anlamı
Sonra (Kuşu)

Kütahya ve yöresi

geri anlamı
< ET kirü: geri. || gerü || yeri
geri anlamı
Kıldan dokunan araba veya kağnıda saman taşımak için kullanılan kap

Uşak

geri anlamı
1. Geriye, geri dönerek. 2. Öte, kalan

Artvin Yusufeli Uşhum köyü

geri eş anlamlısı

anlayışsız
sf. 1. Anlayışı kıt olan, kafasız, kavrayışsız, vurdumduymaz, kalın kafalı, izansız, ferasetsiz, gabi. 2. Hoşgörüsüz.
aptal
sf. 1. Zekâsı pek gelişmemiş, zekâ yoksunu, alık, ahmak: "Aptal bir gülüşle yüzüne bakıyorum." -Y. Z. Ortaç. 2. ünl. tkz. Küçümseme ve azarlama bildiren bir seslenme sözü: "Aptal! Senin yerini açıkça söyledim ben." -T. Buğra.
geçmiş
sf. 1. Geçme işini yapmış. 2. Zaman bakımından geride kalmış: "Bu eski sesler içinde geçmiş zamanlar uyuyor, uyanıyor, geriniyor, yaşıyor gibidir." -A. Ş. Hisar. 3. Çürümeye yüz tutmuş. 4. is. Bugüne göre geride kalmış olan zaman, mazi: "Onlar bu davranışlarıyla geçmişte sadece huzursuzluk yarattı." -N. Cumalı. 5. is. Arkada kalan hayat, mazi: "Perde perde örtülü olan eski bir geçmişten kulaklarına garip bir fısıltı gelmişti." -O. C. Kaygılı. 6. is. Birinin ölmüş ana, baba ve yakınları: "Senin de yedi göbek geçmişine rahmet okusun ha?" -M. Ş. Esendal.
mazi
is. (ma:zi:) 1. Geçmiş: "Genç olmak maziyi ulu orta tahkir için bir mazeret değildir." -H. R. Gürpınar. 2. db. esk. Geçmiş zaman.
son
sf. 1. Şimdiki zamana en yakın zamandan beri olan veya bu zamanda yapılmış, olmuş olan, ilk karşıtı: "Gündüzün son ışıklarıyla beraber sanki odadan eşya da çekiliyordu." -P. Safa. 2. En arkada bulunan: Son vagon. 3. Artık ondan ötesi veya başkası olmayan: "Son atlıkarıncayı Kadırga meydanında birkaç yıl evvel görmüştüm." -H. A. Yücel. 4. is. Uç, sınır. 5. Olanca: "Son kuvvetiyle: Ya Ali! diye bağırdı." -M. Ş. Esendal. 6. is. Bir şeyin en arkadan gelen bölümü, bitimi, nihayet, akıbet: Kışın sonu. Bu yolun sonu. 7. is. mec. Ölüm. 8. is. anat. Döl eşi.
sonuç
is. 1. Bir olayın doğurduğu başka bir olay veya durum, netice: "Her koşu beklenilmeyen, şaşırtıcı bir sonuç verebilirdi." -N. Cumalı. 2. Bir gelişim veya girişimden elde edilen şey: Sınav sonucu. 3. Öz, özet. 4. sp. Sürmekte olan veya biten bir yarışmanın veya spor karşılasmasının sayı bakımından durumu, skor. 5. ed. Yazının veya sözün bitim bölümü.

geri zıt anlamlısı

ileri
is. 1. Herhangi bir şeye göre daha ötede olan yer, geri karşıtı. 2. Bir şeyin ulaşılacak yönü: Yolun ilerisi düz. 3. Henüz gelmemiş zaman, gelecek, sonra. 4. sf. Önde bulunan: İleri karakol. İleri hat. 5. sf. Doğrusundan daha çok gösteren (saat): Saat beş dakika ileridir. 6. sf. mec. Benzerlerini geride bırakmış: İleri fikirler. 7. zf. Öne doğru, ileri doğru: Masayı biraz ileri çekelim. 8. ünl. "Amaca doğru durmadan yürü" anlamında bir seslenme sözü: "Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!" -Atatürk. 9. sp. Temel duruşta ayak uçlarının gösterdiği yön.

"geri" için örnek kullanımlar

Erciyesspor, bir günlüğüne Manisaspor'a kaptırdığı liderliği geri aldı.
Erciyesspor, took back the lead for a day lost to Manisaspor.
Kaynak: spor.gazetevatan.com
Yoksa öpmeye bile kıyamadıkları yavruları geri kalacak.
Or even kissing babies kıyamadıkları will be back.
Kaynak: blog.milliyet.com.tr
yılında devam filmiyle geri dönebileceğini belirtti.
may return to continue in his film, he said.
Kaynak: ntvmsnbc.com
Meşin yuvarlak yan direkten oyun alanına geri döndü.
Leather round the back side of the playing field pole.
Kaynak: fotomac.com.tr
Geri dönüşüm terim olarak, kullanım dışı kalan geri dönüştürülebilir atık malzeme lerin çeşitli geri dönüşüm yöntemleri ile hammadde
Kaynak: Geri dönüşüm
Geri tepmesiz top veya geri tepmesiz tüfek terimleri ağır mermileri fırlatmak için kullanılan hafif yapıdaki silahlara verilen addır.
Kaynak: Geri tepmesiz tüfek
Geri al veya özgün İngilizce adıyla Undo (İngilizce do, emir kipinde "yap", fiilinin zıttıdır), bilgisayarlarda yapılan işlemin geri
Kaynak: Geri al
Pil geri dönüşümü, kullanım ömrünü tamamlayan pil lerin insan sağlığına zarar vermemesi ve ekonomiye tekrar kazandırılması amacıyla
Kaynak: Pil geri dönüşümü
Temel etki serotonin hormonunun seçici geri alımına bağlıdır. Noradrenalin ve dopamin düzeylerinde önemli degişikliğe neden olmadıkları
Kaynak: Selektif serotonin gerialım inhibitörleri
Kendisine verdiğimiz bilgileri istediğimizde saklayabilen, istediğimizde geri verebilen cihaza bilgisayar denir. İlk bilgisayar ENIAC 'tır.
Kaynak: Bilgisayar
Kullanılmış alüminyum kaplar ve ve folyolar, geri dönüşüm yoluyla yeni malzemelerin üretiminde kullanılabilir. Üstelik alüminyum geri
Kaynak: Alüminyum atıklar

Yakın Kelimeler

(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.