altüst etmek ne demek?
- 2 sözlük, 2 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
altüst etmek anlamı
1) alt yüzünü üst yüzüne getirmek; 2) çok karışık duruma getirmek, düzenini bozmak: "Kimsenin dokunamadığı düzgün kâğıtlarını ben altüst ederdim." -H. E. Adıvar. 3) zarar vermek, yıkmak: Deprem köyü altüst etti. 4) huzursuz etmek, rahatsızlık vermek: "Kalbini altüst eden yeni durumu orada öğrendi." -H. E. Adıvar.
1) alt yüzünü üst yüzüne getirmek; 2) çok karışık duruma getirmek, düzenini bozmak: "Kimsenin dokunamadığı düzgün kâğıtlarını ben altüst ederdim." -H. E. Adıvar. 3) zarar vermek, yıkmak: Deprem köyü altüst etti. 4) huzursuz etmek, rahatsızlık vermek: "Kalbini altüst eden yeni durumu orada öğrendi." -H. E. Adıvar.
Türkçe - İngilizce
altüst etmek anlamı
fiil
1) play havoc with
2) overturn
3) upset
4) disturb
5) disorganize
6) agitate
7) clutter
8) ransack
9) turn under
10) run upside down
11) upturn
12) screw up
13) disappoint
14) upend
15) turn around
16) turn about
17) overset
18) work havoc
19) make havoc of
20) depolarise
21) clutter up
22) bedevil
kelime öbeği
1) play the deuce with
2) knock galley-west
fiil
1) play havoc with
2) overturn
3) upset
4) disturb
5) disorganize
6) agitate
7) clutter
8) ransack
9) turn under
10) run upside down
11) upturn
12) screw up
13) disappoint
14) upend
15) turn around
16) turn about
17) overset
18) work havoc
19) make havoc of
20) depolarise
21) clutter up
22) bedevil
kelime öbeği
1) play the deuce with
2) knock galley-west
altüst etmek eş anlamlısı
yıkmak
(-i) 1. Kurulu bir şeyi parçalayarak dağıtmak, bozmak, tahrip etmek: "Yangın yarım saatin içinde her yeri sardı, uğruna gelen ne varsa yaktı, yıktı." -M. Ş. Esendal. 2. İnsan, hayvan veya ağaç devirmek. 3. Bir yana eğmek. 4. (-i, -e) Birine yüklemek: Suçu bana yıktı. 5. Yük indirmek. 6. (-i, -e) mec. Herhangi bir suç, iş vb.ni birine yüklemek. 7. mec. Yıkımına yol açmak, mahvına sebep olmak: Bu acı onu yıkar.
(-i) 1. Kurulu bir şeyi parçalayarak dağıtmak, bozmak, tahrip etmek: "Yangın yarım saatin içinde her yeri sardı, uğruna gelen ne varsa yaktı, yıktı." -M. Ş. Esendal. 2. İnsan, hayvan veya ağaç devirmek. 3. Bir yana eğmek. 4. (-i, -e) Birine yüklemek: Suçu bana yıktı. 5. Yük indirmek. 6. (-i, -e) mec. Herhangi bir suç, iş vb.ni birine yüklemek. 7. mec. Yıkımına yol açmak, mahvına sebep olmak: Bu acı onu yıkar.
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
