Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

güven ne demek?

 - 7 sözlük, 15 sonuç.

BSTS / Ruhbilim Terimleri Sözlüğü

güven anlamı İng. reassurance Osm.teminat
Hastanın, sorunlarının çözümünde sağaltımcıyle olumlu sonuçlara varabileceği konusundaki inancı.

BSTS / Yöntembilim Terimleri Sözlüğü

güven anlamı İng. confidence Osm. itimat
Görgül, mantıksal ya da sayımsal işlemlere dayanarak bir gözlemsel bilgi ya da bulgunun öyle olduğu ya da öyle kalacağı duygusu.

Güncel Türkçe Sözlük

güven anlamı
is. 1. Korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu, itimat: "Dediklerimin gerçekliği bozmadığına güvenim var." -N. Uygur. 2. Yüreklilik, cesaret.

Kişi Adları Sözlüğü

Güven anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Kız
Korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu, sevinç, mutluluk.
Cinsiyet: Erkek
Korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu, sevinç, mutluluk.

Türkçe - İngilizce

güven anlamı
isim
1) trust
2) confidence
3) reliance
4) faith
5) assurance
6) credit
7) credence
8) belief
9) dependence
10) sureness
11) affiance
12) dependance
13) positiveness

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

güven anlamı
Toprağın bitirme kuvveti, biteklik.

-Adana

güven anlamı
Böğelek sineği.

Çandır *Sütçüler -Isparta
Hadım *Çal -Denizli

güven anlamı
Yabanî vişne.

*Şabanözü, *Polatlı -Ankara

güven anlamı
Sevinç, mutluluk: Mektubunu okuyunca ne kadar güvendim.

-Çorum

Yerleşim Birimleri Sözlüğü

Güven anlamı
Düzce ili, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Güven anlamı
Mardin ili, Midyat ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Güven anlamı
Muş ili, Korkut ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Güven anlamı
Sakarya ili, Kaynarca ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Güven anlamı
Sinop ili, Erfelek ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Güven anlamı
Sivas ili, Karacaören bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

güven eş anlamlısı

cesaret
is. (cesa:ret) 1. Güç veya tehlikeli bir işe girişirken kişinin kendinde bulduğu güven. 2. Yüreklilik, yiğitlik, yürek ve göz pekliği: "Bütün halk türküleri gibi ölenin örnek cesaretini öven türkülerdi bunlar." -N. Cumalı. 3. Cüret. 4. Çekinmezlik, atılganlık.
itimat
is. (i:tima:dı) Güven, güvenç, emniyet: "Onda fenne, müspet bilgiye karşı saf bir itimat vardı." -R. N. Güntekin.
korku
is. 1. Bir tehlike veya tehlike düşüncesi karşısında duyulan kaygı, üzüntü: "Yarı çocuk kalbimde korku, kapıya yaklaştıkça büyüyor." -Y. Z. Ortaç. 2. Kötülük gelme ihtimali, tehlike, muhatara: Yollarda korku kalmadı. 3. ruh b. Gerçek veya beklenen bir tehlike ile yoğun bir acı karşısında uyanan ve coşku, beniz sararması, ağız kuruması, kalp, solunum hızlanması vb. belirtileri olan veya daha karmaşık fizyolojik değişmelerle kendini gösteren duygu.
yüreklilik
is. 1. Yürekli, korkusuz, cesur olma durumu, yiğitlik. 2. Yürekli kimseye yakışır davranış.

"güven" için örnek kullanımlar

Bir ülkeye kaçak olarak geliyorsunuz ama güven duygusuyla geliyorsunuz.
Come from a country illegally, but coming from a sense of confidence.
Kaynak: habergazete.com
Bu nedenle oluşan güven kaybını gidermek için çok mücadele ediyoruz.
For this reason, the loss of confidence in the struggle to resolve.
Kaynak: haberler.com
Geçen hafta berabere kalması bir güven eksikliğine neden olmuştu.
Having drawn last week led to a lack of confidence.
Kaynak: blog.milliyet.com.tr
Aşırı serbestlik ve çocuğa aşırı güven duymak sınırsızlığa yol açar.
Sınırsızlığa to hear the over-confidence leads to excessive freedom and the child.
Kaynak: dunyabulteni.net

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.