Şimdi bir ananın oğluna mektubunu bir kez de ben
anımsatmak istedim.
Now, a letter from a mother to his son at times I wanted to remind you.
Kaynak: blog.milliyet.com.trBu hareketi bir müjde gibi verenlere iki konuyu
anımsatmak isterim.
These two issues I want to remind those who like a gospel movement.
Kaynak: yenibursa.comAnıtı Parkı'nın üstlendiği yükümlülük yalnızca kurbanları anmak değil, aynı zamanda nükleer kabusları
anımsatmak ve dünya barışını savunmaktır
Kaynak: Hiroşima Barış Anıtı Parkı(Latince "aydınlatılmış oda") açıkça eskiden çizime yardımcı alet olan kamera obscura yı (Latince "karanlık oda")
anımsatmak için seçilmişti.
Kaynak: Camera lucidabu protestoyu Britanya ordusunun Kuzey İrlanda'daki hakimiyetini
anımsatmak için bir fırsat olarak kullanıyor ve komandoların kente
Kaynak: Bloody Sunday (İrlanda TV filmi)Makoto Shinkai nin bu kadar ünlü bir şarkıyı seçme nedeni hergün olan olayların hayalini
anımsatmak istemesidir. Ayrıca "everyone knows
Kaynak: Byōsoku 5 CentimeterBu sözler seyirciyi İngiliz Kralı VI Henry 'nin çok çekişmeli gecen saltanatını
anımsatmak ve Shakespeare'nin yazdigi diger oyunlar
Kaynak: V. Henry (oyun)Kırmızı, Turuncu, Sarı, Yeşil, Mavi Mor, Gri, Beyaz ), son iki kelimenin baş harfleri ise Altın ve Gümüş'ü
anımsatmak için kullanılmıştır.
Kaynak: Elektronik renk kodlarıLouis, en azından Avrupa'nın haklarını ve isteklerini kendisine
anımsatmak isteyen güçlü bir düşmanla baş başa kaldı. Savaşan asker sayısı
Kaynak: Dokuz Yıl Savaşıb)Çeşni:Taksim sırasında, taksimin yapıldığı makamın dışında bir makamı
anımsatmak amacıyla, taksimin makamının güçlü ve durak seslerini
Kaynak: Taksim (müzik)il 'in babası Şeyh Haydar 'ın icâdı olan ve On İki İmam inancını
anımsatmak maksadıyla da “On İki kıvrımılı - kızıl renkli kumaş ile
Kaynak: Alevilik