Bir de o ana
ilişkin kendiliğinden, ince diyebileceğimiz müdahaleleri var.
And for that moment itself, there are subtle interventions can be called.
Kaynak: tr.eurosport.comBu kişiler hakkında tanıkların korunmasına
ilişkin hükümler uygulanacak.
They are to be applied on the provisions relating to the protection of witnesses.
Kaynak: hurriyet.com.tr*** EGGUB *** Kayıtlı Sermaye İşlemlerine
İlişkin Yönetim Kurulu Kararı.
Decision of the Board of Directors *** EGGUB *** Registered Capital Transactions.
Kaynak: finans.gazetevatan.com*** FRIGO *** Ortaklık Aleyhine Dava Açılması / Davaya
İlişkin Gelişmeler.
FRIGO *** *** Partnership Action Filed Against / Progress.
Kaynak: finans.gazetevatan.comTarihi bilgi, geçmişteki olaylara
ilişkin tüm bilgilerin, olayların vuku bulduğu dönemin şartları gözönüne alınarak, mümkün olduğunca
Kaynak: Tarihİnsana
ilişkin bir kavram olarak kültür, tarih içerisinde yaratılan bir anlam ve önem sistemidir. Bir grup insanın bireysel ve toplu
Kaynak: KültürJava ya da Cava sözcüğü, aşağıdaki kavramların birisine
ilişkin kullanılmış olabilir: Coğrafya : Cava adası , Endonezya 'da bulunan ve
Kaynak: JavaPopülasyon , İstatistiksel yığın Kendisine
ilişkin olarak istatistiksel çıkarımda bulunulacak belirli türden varlıkların tümü.
Kaynak: PopülasyonParapsikoloji, duyular-dışı algılama , psikokinezi , “ölüm den sonra yaşam” gibi konulara
ilişkin olan, paranormal (normal-dışı, normal-
Kaynak: ParapsikolojiNew Age, ruhsal konulara
ilişkin bireysel eklektik yaklaşımla nitelendirilen çağdaş batı kültüründe, yirminci yüzyıl sonlarında ortaya çıkan
Kaynak: New AgeEnformasyon (malumat) en genel anlamda belirli ve görece dar kapsamlı bir konuya (bağlama)
ilişkin, derlenmiş bilgi parçasıdır.
Kaynak: EnformasyonUluslararası Çalışma Örgütü ya da ILO (International Labour Organisation), ülkelerdeki çalışma yasalarında ve bu alana
ilişkinKaynak: Uluslararası Çalışma Örgütü