Reklam filmi çok
inandırıcı olduğu için böyle bir algı oluştu.
Advertising for such a perception that the film was very convincing.
Kaynak: sabah.com.trNe zaman yasal düzenlemeler gelir o gün dedikleri
inandırıcı olur.
Convincing when they say that day will come legislation.
Kaynak: medimagazin.com.trAksine görüntü yönetimi ve kurgu adına son derece
inandırıcı duruyor.
In contrast to a highly credible standing in the name of image management and editing.
Kaynak: haberturk.comFaber'in altınlarını tuttuğu haberleri de
inandırıcı gelmiyor.
Faber's gold holding in the news not convincing.
Kaynak: ekonomi.haberturk.comDumas'nın renki, açık yürekli, kimi zaman pek
inandırıcı olmayan bir üslupla kendi olağanüstü yaşamındaki olayları aktardığı Anılar
Kaynak: Alexandre Dumas (baba)Bu epik dönem filmi, dramatik yoğunluğu, cafcaflı görüntüleri, ödüllü kostüm tasarımları, titizce hazırlanmış
inandırıcı dekorları ile
Kaynak: Leopar (film)Günlükler, tarih atıldığı için
inandırıcı yazılardır. Günlüklerde gözlem ve kişisel dikkatin önemi büyüktür. Kısa yazılardır.
Kaynak: GünlükBu duygunun sebepleri, olayın veya hükmün
inandırıcı oluşuna göre değişiklik göstermektedir. Bununla beraber, bir hükmün inandırıcılığı,
Kaynak: ŞüpheCondé, Gine tarihinin ilk gerçekten
inandırıcı bir seçim olarak kabul edilen 2010 başkanlık seçimlerinde resmi sonuçlara göre ikinci bir
Kaynak: Alpha Condé16 yıl boyunca 170000 müşteri X1/9 almayı
inandırıcı buldu. Ön Süspansiyon: Bağımsız, lades tipi, McPherson tipi yay sistemi. Arka
Kaynak: Fiat X1/9Shakespeare'in takipcisi olan oyun yazarı John Fletcher ile birlikte yazıldığına dair çok
inandırıcı deliller bulunduğunu bildirmektedirler.
Kaynak: VIII. Henry (oyun)Gnostisizm zamanından günümüze kadar süregelmiş, pek
inandırıcı bulunmayan bu iddiaya göre, çarmıha çakılan kişi İsa Peygamber'in kendisi
Kaynak: TransfigürasyonMPR, müşterilerin ihtiyaçları, istekleri, beklentileri ve ilgi alanları ile şirketleri özdeşleştiren bilgi ve izlenimlerin
inandırıcı bir
Kaynak: Mprkoltuğunu bırakmak durumunda kalan Gnassingbé'nin yerine gelmiş bir devlet başkanı için pek
inandırıcı bulunmamış ve şüphe ile yaklaşılmıştır.
Kaynak: Abass BonfohAma bu büyüklüğe ulaşan yayın balıkları çok nadirdir, son yüz yıl içinde, bu büyüklükte balık yakaladığını söyleyenlerin
inandırıcıKaynak: Bayağı yayın balığıBütün bunların tasarımı yapılırken, en fazla önem taşıyan konu,
inandırıcı bir şekilde işlenmesidir. Kimi reklamlar,
inandırıcı olmaktan
Kaynak: ReklamLacivert giyen kişiler de kendilerini daha
inandırıcı ve karizmatik hissederler.
İnandırıcı ve karizmatik görünmek isteyen iş ve siyaset
Kaynak: Renklerin anlamlarıBu evre, işlenen konuyu daha
inandırıcı kılmanın yanında belirli bir çerçeveye oturtur. Sadece kâğıt üzerinde birer kuramken yasalaşabilir
Kaynak: BilimAma Marcello, komediden politik filmlere ve dramlara her türlü rolde
inandırıcı portreler çizdi. İtalya'nın hemen hemen bütün büyük
Kaynak: Marcello Mastroiannibelirsizlik ve bunun toplum üzerinde yarattığı kuşkular hala tazeliğini korurken çekilmiş olması filmi daha da gerçekçi ve
inandırıcı yapmaktadır.
Kaynak: Akbabanın Üç Günüyapılmakta olması" nedeniyle füzelerin peşpeşe kazayla ateşlenmesi kamuoyu tarafından
inandırıcı bulunmadı ve olayın kasten yapıldığı düşünüldü .
Kaynak: TCG Muavenet (DM-357)Şüphesiz yapılan her tamamlamada göz önüne alınan tüm örnekler sıralanarak, yapılan tamamlamanın
inandırıcı olmasına çalışılmalıdır
Kaynak: Yazıt bilimi