İyilik değil hizmet,
acımak değil merhamet diyerek devam etmeliyiz.
Do not favor the service, he must continue to have mercy is not smart.
Kaynak: timeturk.com60 yaşındaki insanın telefonunu çalana
acımak ' cevabını verdi.
60-year-old man plays the smart phone 'replied.
Kaynak: haberdar.comAcımak, üzüntü duymak ve zayıfın, garibin, zavallının yardımına koşmak, mükemmel bir şekilde merhamet etmek, merhametli olmak olarak dile getirilebilir.
Pity, sadness, hear, and the weak, oddly enough, a loser succor, a perfect way to mercy, be merciful, be expressed as.
Kaynak: sentezhaber.com Fakat Aydın Doğan'ın adamları muhalefet yapabilmek amacıyla böyle zırvalardan medet umacak kadar yerlere düştülerse onlara değil kızmak,
acımak da yersizdir.
But Aydin Dogan's men would hope to seek help from the opposition in order to make up places such tripe düştülerse not be mad at them, pity the unfortunate.
Kaynak: sabah.com.trHerkes kendi ayakları üzerinde durmak zorundadır, düşene
acımak yoktur; bencillik, rekabet ve ahlaksızlık kolkola gider. Güçlü olanın
Kaynak: Chicago MezbahalarıVermek Aktarılmak : Bayılmak Aykınmak : Kaymak Gıcılamak : Kağnının çıkardığı ses Varazaları ağırmak : Her tarafı
acımak Gidişmek : Kaşınmak
Kaynak: Keteniği, Reşadiye