kabuk ne demek?
- 14 sözlük, 16 sonuç.BSTS / Biyoloji Terimleri Sözlüğü
kabuk anlamı İng. shell Osm. kavka'a Alm. Schale Fr. coquille
Bir hayvanın, meyvenin, bazı yumurtaların, kalkerli, silisli, keratinsi ya da kitinli sert dış örtüsü. Kavkı.
Bir hayvanın, meyvenin, bazı yumurtaların, kalkerli, silisli, keratinsi ya da kitinli sert dış örtüsü. Kavkı.
BSTS / Coğrafya Terimleri Sözlüğü
kabuk anlamı İng. cemented layer Osm. kışır Alm. Kruste Fr. croute
Toprak yüzünde, kimi madensel ve örgensel özdeklerin yığılıp sertleşmesiyle oluşan ince katman.
Toprak yüzünde, kimi madensel ve örgensel özdeklerin yığılıp sertleşmesiyle oluşan ince katman.
BSTS / Fizik Terimleri Sözlüğü
kabuk anlamı İng. shell Alm. Schale Fr. couche
Bir öğeciğin çekirdeği çevresinde dolanan eksiciklerin yerleştiği katmanlardan her biri.
Bir öğeciğin çekirdeği çevresinde dolanan eksiciklerin yerleştiği katmanlardan her biri.
BSTS / Fiziksel Kimya Terimleri Sözlüğü
kabuk anlamı İng. shell Alm. Schale Fr. couche Jap. kaku
Öğecik, özdecik ya da çekin içinde, kimi nicem sayıları eş, erkeleri birbirine yakın eksicik, çekincik topluluğu.
Öğecik, özdecik ya da çekin içinde, kimi nicem sayıları eş, erkeleri birbirine yakın eksicik, çekincik topluluğu.
BSTS / Gökbilim Terimleri Sözlüğü
kabuk anlamı İng. crust Osm. kışr Alm. Kruste Fr. croûte
Bir sıvı ya da gaz yuvarlağını dıştan saran sert katman; Yer'in kabuğu gibi.
Bir sıvı ya da gaz yuvarlağını dıştan saran sert katman; Yer'in kabuğu gibi.
BSTS / Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Terimleri Sözlüğü
kabuk anlamı İng. hull, husk
Bitkisel ve hayvansal ürünlerin dış yüzeylerini örten sert, selülozlu veya kalkerli kısımları.
Bitkisel ve hayvansal ürünlerin dış yüzeylerini örten sert, selülozlu veya kalkerli kısımları.
BSTS / Kimya Terimleri Sözlüğü
kabuk anlamı İng. 1 . shell; 2. scale Alm. 1 . Schale; 2. Kruste Fr.1 . coquille; 2. calcin
1- Bohr atom kuramına göre çekirdek çevresindeki elektronların durağan konumlarını belirleyen ve K, L, M...'simgeleriyle gösterilen eşözekli yuvarlar. 2— Bir metalin yenimi sırasında yüzeyinde oluşan kalın, görünebilen katman. 3- Bir ısı değiştiricinin gövdesi.
1- Bohr atom kuramına göre çekirdek çevresindeki elektronların durağan konumlarını belirleyen ve K, L, M...'simgeleriyle gösterilen eşözekli yuvarlar. 2— Bir metalin yenimi sırasında yüzeyinde oluşan kalın, görünebilen katman. 3- Bir ısı değiştiricinin gövdesi.
BSTS / Metalbilim İşlem Terimleri Sözlüğü
kabuk anlamı İng. scale Alm. Zunder Fr. battitures; scories
Çeliğin yüzeyinde, ısıl işlem sırasındaki yükseltgenme sonucu oluşan ince oksit katı ya da katları.
Çeliğin yüzeyinde, ısıl işlem sırasındaki yükseltgenme sonucu oluşan ince oksit katı ya da katları.
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
kabuk anlamı Osm. kışır Fr. croûte
(coğrafya)
(coğrafya)
kabuk anlamı Osm. kışır Alm. Borke Fr.écorce
(botanik, astronomi, jeoloji)
(botanik, astronomi, jeoloji)
BSTS / Parazitoloji Terimleri Sözlüğü
kabuk anlamı İng. scab
1. Yara yüzeyinde oluşan kabuk. 2. Yara kabuğuyla kaplanmak. 3. Evcil hayvanlarda uyuz hastalığı.
1. Yara yüzeyinde oluşan kabuk. 2. Yara kabuğuyla kaplanmak. 3. Evcil hayvanlarda uyuz hastalığı.
BSTS / Zooloji Terimleri Sözlüğü
kabuk anlamı İng. shell Osm. kavkaa Alm. Schale Fr. coquille
(anlamdaş. kavkı), Bir hayvanı dıştan örten, kitinli, kalkerli, silisli, kemiksi ya da boynuzsu bir örtü.
(anlamdaş. kavkı), Bir hayvanı dıştan örten, kitinli, kalkerli, silisli, kemiksi ya da boynuzsu bir örtü.
Güncel Türkçe Sözlük
kabuk, -ğu anlamı
is. 1. Bir şeyin üstünü kaplayan ve onu dış etkilere karşı koruyan, kendiliğinden oluşmuş sertçe bölüm, kışır: Ağaç kabuğu. Meyve kabuğu. Midye kabuğu. 2. Ekmeğin pişme sırasında içinden daha çok sertleşen dış bölümü. 3. gök b. Bir sıvı veya gazı dıştan saran, sert katman: Yer kabuğu. 4. tıp Deri üzerinde bir yaranın veya sivilcenin kurumasıyla oluşan sertçe bölüm. 5. hay. b. Bir hayvanı dıştan örten kitinli, kalkerli, silisli, kemiksi veya boynuzsu örtü, kavkı: "Herhâlde kabuklu bir deniz hayvanının kabuğu kesmiş olacak." -S. F. Abasıyanık.
is. 1. Bir şeyin üstünü kaplayan ve onu dış etkilere karşı koruyan, kendiliğinden oluşmuş sertçe bölüm, kışır: Ağaç kabuğu. Meyve kabuğu. Midye kabuğu. 2. Ekmeğin pişme sırasında içinden daha çok sertleşen dış bölümü. 3. gök b. Bir sıvı veya gazı dıştan saran, sert katman: Yer kabuğu. 4. tıp Deri üzerinde bir yaranın veya sivilcenin kurumasıyla oluşan sertçe bölüm. 5. hay. b. Bir hayvanı dıştan örten kitinli, kalkerli, silisli, kemiksi veya boynuzsu örtü, kavkı: "Herhâlde kabuklu bir deniz hayvanının kabuğu kesmiş olacak." -S. F. Abasıyanık.
Türkçe - İngilizce
kabuk anlamı
isim
1) shell
2) shell
3) crust
4) bark
5) skin
6) husk
7) scale
8) rind
9) hull
10) peel
11) scab
12) encrustation
13) incrustation
14) jacket
15) cockle
16) carapace
17) covering
18) coat
19) scurf
20) integument
21) pod
22) mantle
23) shuck
24) nutshell
25) cockleshell
26) eschar
27) squama
28) cortes
isim
1) shell
2) shell
3) crust
4) bark
5) skin
6) husk
7) scale
8) rind
9) hull
10) peel
11) scab
12) encrustation
13) incrustation
14) jacket
15) cockle
16) carapace
17) covering
18) coat
19) scurf
20) integument
21) pod
22) mantle
23) shuck
24) nutshell
25) cockleshell
26) eschar
27) squama
28) cortes
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
kabuk anlamı
Kaysı kurusu.
Kaysı kurusu.
-Malatya
kabuk anlamı
Yonga, odun parçası.
Yonga, odun parçası.
-Sinop
-Samsun
kabuk eş anlamlısı
"kabuk" için örnek kullanımlar
Bu kabuk değişimi elbette ki emlak sektörünün çalışanlarına da yansıyacak.
This change in the shell, of course, employees will be reflected in the real estate sector.
Kaynak: ekonomi.milliyet.com.trAçık yara yönteminde çizgi, büyük yara ve kabuk soyma yöntemleri uygulanıyor.
Line method in an open wound, a large wound and peeling methods are applied.
Kaynak: timeturk.comZaman ilerliyor, hayat kabuk değiştiriyor.
The clock is ticking, life changing shell.
Kaynak: gazetea24.comFenerbahçe'nin kabuk değiştiriyor.
Fenerbahçe's crust is shifting.
Kaynak: spor.haber3.comİsim , gökbilim , zooloji , tıp alanlarında kabuk aynı anlamı taşımaktadır. Bir şeyin üstünü kaplayan ve onu dış etkilere karşı koruyan,
Kaynak: Kabuk
Kaynak: Kabuk
Bu nedenle bazaltik yer kabuğuna "okyanusal kabuk" adı da verilir. Bu iki kısım bütün kıtaların altında bulunmaktadır. Buna karşılık
Kaynak: Yerkabuğu
Kaynak: Yerkabuğu
Kıtasal kabuk kıta ları oluşturan granit , çökelti ve başkalaşım kayalar ından ve kara sahanlığı olarak bilinen ve kıta kıyılarına yakın
Kaynak: Kıtasal kabuk
Kaynak: Kıtasal kabuk
Akdeniz çam kabuk böceği (Orthotomicus erosus), hortumlu böcekgiller (Curculionidae) familya sından kın kanatlı zararlı böcek tür ü.
Kaynak: Akdeniz çam kabuk böceği
Kaynak: Akdeniz çam kabuk böceği
Her bir kabuk belli bir sayıda elektron barındırabilir, her kabuk belli bir enerji aralığına sahiptir ve daha dış bir kabuğa elektron
Kaynak: Elektron kabuğu
Kaynak: Elektron kabuğu
Kaplumbağa (ya da tosbağa) Testudines takımını oluşturan çok sert ve kemiksi bir kabuk içinde yaşayan, ağır yürüyüşlü, dört ayaklı,
Kaynak: Kaplumbağa
Kaynak: Kaplumbağa
Fizik te, özellikle kuantum alan kuramı 'nda, klasik hareket denklemleri 'nin yeterli olduğu fiziksel bir sistem konfigürasyonlarına kabuk
Kaynak: Off-shell
Kaynak: Off-shell
Kortizon, böbrek üstü bezinin kabuk bölgesince salgılanan, iltihaplanma önleyici özellikleri olan hormon dur. Kortizon, hastalığın
Kaynak: Kortizon
Kaynak: Kortizon
Androjen, her iki cinste de bulunan ve çoğunluğu böbrek üstü bezi nin kabuk kısmınca salgılanan erkeklik hormon u maddesine denir.
Kaynak: Androjen
Kaynak: Androjen
Gövde, ağacın dal larını taşıyan ve kök tarafından desteklenen ana eksenine verilen ad Gövdeyi kabuk kaplar ve dış etkilerden korur
Kaynak: Gövde (botanik)
Kaynak: Gövde (botanik)
Aldosteron böbreküstü bezleri nin kabuk katmanının Zona Glomerulosa bölgesinde üretilen, kanda sodyum ve potasyum dengesini düzenleyen
Kaynak: Aldosteron
Kaynak: Aldosteron
GNU/Linux 'da optik sürücü nün' kızağını dışarı çıkarmaya yarayan bir kabuk komutu. Windows 'da da CD sürücü üzerine sağ tıklandığında
Kaynak: Eject
Kaynak: Eject
Kortikoid, böbreküstü bezi nin kabuk bögesince salgılanan hormon lar veya bu hormon ların türevleriyle, sentetik benzerleri için kullanılır
Kaynak: Kortikoit
Kaynak: Kortikoit
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
