Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

AÇ ne demek?

 - 5 sözlük, 8 sonuç.

BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü

AÇ anlamı
bakınız» ayrıntı çekimi.
aç! anlamı İng. fade up!, FU! Alm. aufblenden ! Fr. ouvrez!
TV. Resim seçiciye, belli bir alıcının resmini ileten oluğun açılma düğmesini sıfırdan en yükseğe çevirmesi için verilen komut. Alıcıların sayısı eklenerek söylenir: "ikiyi aç!", "üçü aç!" ...

Divanü Lügati't-Türk

aç anlamı
aç, karnı tok olmayan
aç anlamı
çağırma, ünde, ünlem edatı

Güncel Türkçe Sözlük

aç, -çı anlamı
is. 1. Acıkmış olma durumu: Acından sanki ölüyor. 2. sf. Yemek yemesi gereken, tok karşıtı: "Aç ne yemez, tok ne demez." -Divanü Lügati't-Türk. 3. sf. Yiyecek bulamayan: "Ben hem öksüzüm hem yetimim hem de Tam 23 saattir açım." -Y. K. Karaosmanoğlu. 4. sf. mec. Gözü doymaz, haris: Ne aç adam! 5. sf. mec. Çok istekli, hevesli: "Her zamanki gibi bilgiye aç, her zamanki gibi ağızları lafla, kafaları düşünceyle dolu çalçene yaratıklarız." -A. Kutlu. 6. zf. Karnı doymamış olarak: "Ben aç yattım mı kötü kötü rüyalar görürüm nedense." -O. Kemal.

Türkçe - İngilizce

aç anlamı
sıfat
1) hungry
2) empty
3) ravenous
4) hollow
5) starveling
6) covetous
7) unfed
8) esurient
9) greedy for

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

aç anlamı
1. Yoksul. 2. Açgözlü.
aç anlamı
Ağaç (bakınız» )

AÇ eş anlamlısı

haris
sf. Açgözlü.
hevesli
sf. Bir şeye, bir işe istek duyan veya merak sarmış olan, istekli, heveskâr: "Üstelik bedenleri kesip biçmeye pek hevesli olan bu adam o güne kadar hiç maymun görmemişti" -İ. O. Anar.

AÇ zıt anlamlısı

tok
sf. 1. Açlığını gidermiş, doymuş, aç karşıtı. 2. Sık ve kalın dokunmuş (kumaş). 3. Kalın ve gür (ses): "Sesi tok, aksanı düzgündü." -N. F. Kısakürek. 4. mec. Sevgi, sevecenlik, başarı, para, mal vb. şeyleri elde etmiş ve bunlara kavuşmuş olan.

"AÇ" için örnek kullanımlar

Erzurum'un Oltu ilçesinde kalan iki tilki ilçe merkezine kadar indi.
Open Oltu district of Erzurum, the two foxes came down to the center of town.
Kaynak: medya73.com
Hurma ve domates karna tüketildiğinde mideyi rahatsız ediyor.
Palm and tomatoes are consumed on an empty stomach is bothering the stomach.
Kaynak: haberdar.com
BAYBURT'ta kalan vaşak Demirözü ilçe merkezine indi.
Kitchens lynx landed in the center of town Bayburt, who would go hungry.
Kaynak: aksam.com.tr
Koyunların çalınması üzerine 15 kuzu kaldı, yeni doğan 2 kuzu da telef oldu.
15 sheep stolen lamb starving on the new-born lamb in two perished.
Kaynak: haberler.com
Ayrıca açlık sözcüğü mecazi olarak diğer türlü özlem veya arzular için de kullanılabilir; zafer açlığı - zafere olmak gibi.
Kaynak: Açlık
Balkan Savaşı nda Bulgar lara esir düşen ve Edirne Sarayiçi 'nde bırakılarak ölüme mahkûm edilen asker-sivil 20.000 şehidin aziz
Kaynak: Edirne Balkan Şehitliği
Açlık , kalma his ve durumu. Açlık (roman), Knut Hamsun 'un 1890 tarihli romanı. Özhün adı Sult. Açlık (roman, 2007), Hasan İzzettin
Kaynak: Açlık (anlam ayrımı)
Yağ koy kızsın, oklava yahut oklava ile , ortasına üçgen şeklinde 3 delik kızgın yağda pişir. MAFİŞ Hamuru aynı yoğur, ince ,
Kaynak: İncedere, Hanak
sokakta azarlamak Çocukların bulunduğu odada sigara içmek Yemek konusunda gözlü olmak, cimri olmak, yemekleri beğenmemek Sokakta caddede
Kaynak: Xabze
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.