Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

kırık ne demek?

 - 10 sözlük, 33 sonuç.

BSTS / Cerrahi Terimleri Sözlüğü

kırık anlamı İng. fracture
Kemik dokusunun bütünlüğünün bozulması, fraktür.

BSTS / Coğrafya Terimleri Sözlüğü

kırık anlamı İng. fault Osm. inşikak Alm. Verwerfung Fr. faille
Daha önce sıkışık, sertleşmiş katmanların dikey doğrultuda yer değiştirmeleri sonunda yer yer kırılmaları ve bir kırılma düzlemi boyunca kayıp çökmeleriyle oluşan yer biçimi.

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

kırık anlamı
bakınız» çatlak.

BSTS / Yerbilim Terimleri Sözlüğü

kırık anlamı İng. Fault Osm. İnşikak Alm. Verwerfung, Verschiebung, Sprung Fr. faille, paraclase
Kayaç kütlelerinin, bir kırılma düzlemi boyunca yerlerinden kayması.

BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü

kırık anlamı
Kırık leblebi. (*Güdül -Ankara)

Güncel Türkçe Sözlük

kırık, -ğı anlamı
(I) is. 1. Kırılmış bir şeyden ayrılan parça: Cam kırığı. 2. Kemiğin bir etki ile kırılması: Kolunda kırık yok ama çıkık var. 3. Bir şeyin kırılan yeri: Bunun kırığı neresinde? 4. Kırıntı: Ekmek kırığı. 5. Tavla oyununda oyun dışı bırakılan pul. 6. sf. Kırılmış olan: "Kırık pencereden ay, ışığını donduran bir soğuklukla odaya akıyor." -H. E. Adıvar. 7. sf. Melez: Kırık tazı. 8. sf. Tam nota göre düşük olan (not): Üç dersten kırığı var. Kırık not. 9. sf. Saf renkten hafif uzaklaşmış: Kırık beyaz. 10. sf. mec. Gücenmiş, üzgün: "Eşlerde, çocuklarda o üzgün, kırık bakış." -B. Necatigil.
kırık, -ğı anlamı
(II) is. hlk. Kadının veya erkeğin yasalara ve törelere aykırı olarak ilişki kurduğu erkek veya kadın.
kırık, -ğı anlamı
(III) is. jeol. Fay.

Tarama Sözlüğü

kırık anlamı
Çapkın

Türkçe - İngilizce

kırık anlamı
sıfat
1) broken
2) cracked
3) fractured
4) split
isim
1) break
2) fracture

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

kırık anlamı
Eşek yavrusu, sıpa.

Balaç, Kavak *Vezirköprü -Samsun
Parak *Alucra, *Şebinkarahisar -Giresun
Hacıilyas *Koyulhisar -Sivas
-Muğla

kırık anlamı
Şıklığa özenen, gösteriş çabasında olan

Saray -Çankırı

kırık anlamı
1. Kadının yasalara ve törelere aykırı olarak ilgi kurduğu erkek sevgili : Kadını kırığı ile gezerken yakalamışlar. 2. Yolsuz birleşmelerde arabulucu erkek : Karıyı kafeslemek için kırığını bulmak gerek. 3. Cinsi sapık. 4. Hafif, hoppa : Şu kız pek kırık.
kırık anlamı
Ormandan açılmış tarla.

Darıveren *Acıpayam -Denizli
*Ladik -Samsun
*Bayadı, Bolaman, Buhari -Ordu

kırık anlamı
Döküntü, fena tütün.

Darıveren *Acıpayam -Denizli

kırık anlamı
Çıkmaz yol.

Fili *Biga -Çanakkale

kırık anlamı
Döveni boyunduruğa bağlayan ucu çengelli ağaç.

-Erzincan

kırık anlamı
Bir çeşit kılçıksız başaklı buğday.

-Erzurum

kırık anlamı
Ufak kulaklı kara keçi.

Veliköy -Rize

kırık anlamı
Yol kesen.

-Gaziantep

kırık anlamı
1. Küçük çömlek. 2. İbrik.
kırık anlamı
Ot, çalı biçmek için kullanılan küçük orak.

Eleşkirt *Doğubeyazıt -Ağrı

kırık anlamı
Yanılgı, kusur, suç : Çok söylenme kırıklarını birer birer açarım ha.

-Maraş

kırık anlamı
Su oluğu : Değirmenin kırıklarından su akmıyor.

Çilehane *Reşadiye -Tokat

kırık anlamı
Ufalanmış pirinç : Bana çorba için biraz kırık versene.

*Akyazı ve çevresi -Sakarya

kırık anlamı
Kanı karışık, melez.

Kalkıç -İzmir
Buğabağı -Çorum.
Karaaptal *Ladik -Samsun
*Merzifon -Amasya
-Gümüşhane
-Erzincan
-Sivas
-Antalya
*Milas -Muğla

kırık anlamı
Kadınların evlilik dışı ilgi kurduğu erkek sevgili.

Sivas
Yozgat
Kayseri
Ulukışla *Bor Niğde

Yerleşim Birimleri Sözlüğü

Kırık anlamı
Bingöl ili, Yenibaşak bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Kırık anlamı
Düzce ili, Yığılca ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Kırık anlamı
Erzurum ili, Horasan ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Kırık anlamı
Erzurum ili, Kırık bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Kırık anlamı
KasTamonu ili, Kuzyaka bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Kırık anlamı
Kütahya ili, Domaniç ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

kırık eş anlamlısı

melez
sf. 1. biy. Değişik türden hayvan veya bitkiden üremiş (hayvan veya bitki), kırma, azma, hibrit, metis. 2. Değişik ırkta ana babadan doğmuş olan (kimse): "Melez bir insan ırkının karışımı, bu adama kuvvet vermiş." -M. Ş. Esendal. 3. mec. Katışık, karışık: Melez bir dil.
üzgün
sf. Üzülmüş, üzüntü duymuş, mahzun, melul, mükedder: "O zamana kadar üzgündü, sesi kısılmış gibiydi." -T. Buğra.

"kırık" için örnek kullanımlar

tarak kemiğinde kırık oluşan Roberto Hilbert, operasyon geçirdi.
Roberto Hilbert comb of bone fractures, operations spent.
Kaynak: fotomac.com.tr
Ön cam yüzeyinde oluşan 10 cm'ye kadar kırık ve çiziklerin giderilmesi.
Scratches on the surface of the windshield was broken and removal of up to 10 cm.
Kaynak: takvim.com.tr
Galatasaray'da kaleci Ufuk Ceylan'ın sol el bileğinde, kırık tespit edildi.
Galatasaray goalie Ufuk Ceylan's left wrist, fractures were detected.
Kaynak: gazetea24.com
İşte bu hikaye,Türkiye'nin insan hakları karnesine kırık not olarak döndü.
Here's the story, returned to Turkey's human rights record as a failing grade.
Kaynak: haberturk.com
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.