Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

çatlak ne demek?

 - 8 sözlük, 16 sonuç.

BSTS / Cerrahi Terimleri Sözlüğü

çatlak anlamı İng. fissur, linear fracture
Kemik dokusunun birbirinden ayrılmadan yarılması.

BSTS / Coğrafya Terimleri Sözlüğü

çatlak anlamı İng. diaclase Alm. Kluft Fr. diaclase
Genellikle sert kayaç ve katmanlarda görülen; kökende var olan ya da oylum değişmeleriyle oluşan; ince, dar, ya da genişçe; yüzeysel ya da derin ayrılma yerleri.

BSTS / Metalbilim İşlem Terimleri Sözlüğü

çatlak anlamı İng. crack Alm. Riss Fr. craque
Çatlama sonucu, yüzeyde beliren ayrık yer.

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

Çatlak anlamı Osm. inkisar Fr. fissure
(coğrafya)

BSTS / Yerbilim Terimleri Sözlüğü

çatlak anlamı İng. joint Osm. fürce Alm. Kluft Fr. diadase
Kırılmış bir kayacın parçaları arasında, gözle görülebilecek derecede bir ayrılma ya da kayma devimi göstermeyen kırık.

Güncel Türkçe Sözlük

çatlak, -ğı anlamı
is. 1. Ara, aralık: "İki denizci kara bulutlar çatlağından güneş ışığının güldüğünü sandılar." -Halikarnas Balıkçısı. 2. Herhangi bir yerde uzunluğuna olan açıklık: "Bu testinin çatlağı hiçbir sızıntı göstermemişti." -A. Gündüz. 3. sf. Çatlamış olan: Çatlak bardak. 4. sf. mec. Deli. 5. is. jeol. Yer Altındaki taş kütlelerinin basınç ve gerilim dolayısıyla yer değiştirmeden çatlayıp yarılması, diyaklaz: "Esmer toprağın yüzünü saran çatlaklar sanki yerin dibine kadar iniyordu ." -T. Buğra. 6. is. tıp Deri, mukoza, kemik veya herhangi bir organ üzerinde uzunluğuna olan açıklık, yarık, fissür.

Türkçe - İngilizce

çatlak anlamı
isim
1) crack
2) fracture
3) fissure
4) rift
5) crevice
6) nut
7) flaw
8) break
9) chink
10) rupture
11) cleft
12) fault
13) chap
14) chip
15) interstice
16) cracky
17) crackers
18) meshuggah
19) cranny
20) shake
21) crevasse
22) spring
sıfat
1) cracked
2) chapped
3) balmy
4) fractured
5) split
6) nutty
7) chappy
8) screwy
9) potty
10) queer
11) pixilated
12) touched
13) shaky
14) interstitial
15) cuckoo
16) barmy
17) rusty
18) hoarse
19) queer in the head
20) shaken
21) disordered
22) cloven
23) batty
24) off one's rocker
25) crack-brained
kelime öbeği
1) off one's chump

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

çatlak anlamı
Düşük, kötü kadın.

*Mesudiye -Ordu

çatlak anlamı
Kabakulak hastalığı.

Emirler *Balâ -Ankara

çatlak anlamı
Tabanca, tüfek kapsülü.

*Keçiborlu -Isparta
Kurna -Burdur
-İstanbul
-Çorum
*Merzifon -Amasya
Şabanözü *Polatlı -Ankara

çatlak anlamı
Fırtınalı havalarda kıyılara yakın yerlerde köpürerek dağılan dalga.

-İstanbul
-Giresun

çatlak anlamı
1. Ardıç. 2. Kökünde patates gibi yumrular bulunan ve bir karış boyunda sarı çiçekler açan bir çeşit bitki, Leontis epalus, Necntis Leontiptalyun. 3. Patlamış mısır.
çatlak anlamı
Sahile yakın büyük kaya.

*Tirebolu -Giresun

çatlak anlamı
Cırlak (ses hk.).

*Bor -Niğde

çatlak anlamı
Fıtık.

Kıbrıs

çatlak anlamı
Kafadan çatlak

Uşak

çatlak eş anlamlısı

ara
is. 1. İki şeyi birbirinden ayıran uzaklık, açıklık, aralık, boşluk, mesafe. 2. İki olguyu, iki olayı birbirinden ayıran zaman, fasıla. 3. Kişilerin veya toplulukların birbirine karşı olan durumu veya ilgisi: "Son zamanlarda aralarının iyi olmadığının farkındayım." -E. Şafak. 4. Toplu bulunan nesnelerin veya kimselerin içi: "Aralarında anası babası ile Binnaz'ın da bulunduğu on sekiz işçiydiler." -N. Cumalı. 5. Aralık. 6. sin. ve tiy. Bir oyunda, bir filmde dinlenme süresi, antrakt. 7. sp. Toplu jimnastik dizilmelerinde, sıradakilerin birbirlerinden yanlamasına olan uzaklıkları. 8. sp. Futbol oyununun kırk beşer dakikalık iki devresi arasında verilen on beş dakikalık dinlenme süresi. 9. sp. Basketbol ve voleybolda takımların dinlenmek, taktik almak ve oyun alanlarını değiştirmek için kullandıkları süre.
Aralık
öz. is. (aralığı) Iğdır iline bağlı ilçelerden biri.
aralık
is. 1. İki şey arasındaki açıklık, mesafe: İki masa arasında bir metre aralık var. 2. Sıra, vakit: "O aralık açıkgözün biri de ayağımdan çıkan potini almış savuşmuş." -M. Ş. Esendal. 3. Uygun, elverişli durum, fırsat. 4. Evin iki bölümü veya iki oda arasındaki dar geçit, geçenek, koridor. 5. Yılın on ikinci ayı, ilk kânun, kânunuevvel. 6. Ayakyolu. 7. Basımcılıkta harfler veya satırlar arasındaki açıklık, espas. 8. sf. Yarı açık, tam kapanmamış. 9. ekon. Borsada hisse senetlerinin alım satım emirlerinin verildiği süre. 10. fiz. Bir sesi bir başka sesten, kalına veya inceye doğru ayıran uzaklık. 11. müz. Portenin paralel çizgileri arasındaki boşluk: Portenin beş çizgisi arasında dört aralık vardır. 12. sp. Toplu beden eğitiminde art arda dizilenleri ayıran açıklık.
deli
sf. 1. Aklını yitirmiş olan, akli dengesi bozulmuş olan, mecnun. 2. Coşkun, azgın (hayvan, duygu vb.): "Bu deli öfkeyi kime veya nelere, bir namlu gibi çevireceğini bilemiyordu." -T. Buğra. 3. mec. Davranışları aşırı ve taşkın olan (kimse), çılgın: "Ben delinin biriyim, ateşe girerim." -F. R. Atay.
deri
(I) is. 1. İnsan ve hayvan vücudunu kaplayan tüy, kıl veya pulla kaplı tabaka, cilt, ten: "Bütün kemikleri, ince bir deri altında birer birer sayılıyordu." -P. Safa. 2. sf. Bu tabakadan yapılmış: "Üstünde yine o siyah deri pardösüsü, kolunda siyah deri çantası." -N. Cumalı. 3. İşlenerek kullanılır duruma getirilmiş hayvan postu. 4. Soyulmadan yenen yemişlerin ince kabuğu veya soyulan yemişlerde kabuk altındaki zar.
deri
(II) is. hlk. 1. Toplantı, düğün. 2. Pazar veya panayır kurulan gün, dernek.
diyaklaz
is. (l ince okunur) jeol. Çatlak.
fissür
tıp Çatlak, yarık.
yarık
is. 1. Yarılarak açılmış yer, geniş çatlak: "Tam öğle vakitleri yüksek kaya yarığının dibinde toplanıyor, bir saat kadar güneşleniyorduk." -A. Gündüz. 2. İnce bir çizgi durumunda açılmış yara: "Kendini göstermek için terliklerini yarık topuklu tabanlarında şaplata şaplata geçmişti." -H. Taner. 3. mec. Anlaşmazlık, bölünme: "Şimdiden birtakım yarıklar açan siyasi rekabetten başka ne mana verilebilirdi?" -Y. K. Karaosmanoğlu. 4. fiz. Küçük bir ışık demeti elde etmek için ışık kaynağının önüne konulan, saydam olmayan bir düzlem üzerine açılmış, dikdörtgen biçiminde küçük delik. 5. tıp Çatlak. 6. sf. Yarılarak açılmış veya yarılarak oluşmuş.

"çatlak" için örnek kullanımlar

Elinizdeki zengin malzeme ve araçlarla çok çatlak fikirler çıkabilir.
The present rich material and tools may be numerous cracks ideas.
Kaynak: pclabs.com.tr
Dışarıda farklı görüşleri olan kişiler, çatlak sesler olabilir.
People who have different opinions out there, may be discord.
Kaynak: haber3.com
Steenkamp'in kafatasında çatlak tespit edilmesi, bu teoriyi destekliyor.
Steenkamp'in to identify a fractured skull, supports this theory.
Kaynak: fanatik.com.tr
Barışın sesi, göreceksiniz, çatlak seslerin hepsini bastıracak.
Peace in the sound, you will see the crack to push it all sounds.
Kaynak: siyaset.milliyet.com.tr
özellikle donanımlarda bu sorunun oluşacağının belirtilerinden biri bu çatlak sürecinde temas eden noktaların azalmasına bağlı olarak veri
Kaynak: Isı çatlağı (kimya)
Petrol ve doğal gaz mühendisliği, yeraltındaki kayaç yapılarının gözeneklerinde veya çatlak sistemleri içinde birikmiş olan petrol , doğal
Kaynak: Petrol ve doğalgaz mühendisliği
Olguların büyük bir bölümünde makattaki çatlak veya yırtık yüzeysel iken, bazılarında derinleşip makat kasına dek inebilir. Nedenleri
Kaynak: Makat çatlağı
Cungarya havzasında Bortala Moğol Özerk İli bölgesinde, bir çatlak gölü olan Ebinur Gölü bulunur. Cungarya'da geçmiş dönemlerde Oyratlar
Kaynak: Cungarya havzası
Buz dağları zamanla meydana gelen çatlak veya dalgaların aşındırması ile yerlerinden büyük bir gürültü ile ayrılırlar. Ayrılır ayrılmaz
Kaynak: Buzdağı
Ocak derinliği, eğimi, üretim yöntemi, fay ve çatlak yapılar grizu riskini değiştiren faktörlerdir. Metalin metale sürtmesi, ocakta her
Kaynak: Grizu
Bir başka avantajları da çatlak ve kırıkların ısı ile kaynatılabilmeleridir. Camlaşma sıcaklığı Tg (donma sıcaklığı) denilen belirli bir
Kaynak: Termoplastik
Film, New York şehrinin minyatür bir kopyasını evinin bir köşesinde yapmaya çalışan çatlak ve çapkın bir tiyatrocuyu anlatmaktadır
Kaynak: New York Yanılsamaları
Sesi çatlak, genizden gelen ve kesik kesik ya da uzun bir ‘çiit, çiriit'. Dış bağlantılar : Kategori:Kırlangıçgiller Kategori:Türkiye'deki
Kaynak: Kızıl kırlangıç

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.