Ufacık bir
kıvılcım dahi olmadığını söylemek isterim.
I would like to say that even a tiny spark.
Kaynak: sabah.com.trVon Guerkie, sürtünme ile
kıvılcım üreten kükürt topunu, eğlence amaçlı yapması bu prosesin başlangıcı sayılır. sürterek
kıvılcımKaynak: Kimyasal buhar biriktirmeBujiler yüksek gerilimli elektriği iki elektrot arasından atlatarak
kıvılcım oluştururlar. yaklaşmış yakıt bu
kıvılcım sayesinde ateşlenir.
Kaynak: BujiToz patlaması, Hava daki toz partikül lerinin yoğunluğu belirli bir sınırı aştıktan sonra, bir
kıvılcım ya da aktivatör ün tetiklemesiyle
Kaynak: Toz patlamasıYakıt hava karışımının silindirin içinde bir
kıvılcım ile yanması sonucu bir patlama meydana gelir. sağlamak için
kıvılcım yani buji kullanılır.
Kaynak: Benzinli motorEn büyük itibarını, Nicholas Callan 'ın 1836 da bulduğu indüksiyon bobinini; 30 cm den daha fazla
kıvılcım üretebilmek için cam yalıtım
Kaynak: Heinrich RuhmkorffKav mantarlarının içleri küçük küçük ufalanırsa ve üstüne bir
kıvılcım düstüğü anda hemen kor olacaktır. Koru içinde cok zaman dilimi içinde
Kaynak: Kav mantarıDemir veya çeliğe sürtüldüğünde
kıvılcım çıkartan bu kuvarsa bundan dolayı "çakmak taşı" denmiştir.17. ve 18. yüzyıllarda ateşli
Kaynak: Çakmak taşı (silex)Pek çok tüp veya kutucuk, tutuşturulduğunda çeşitli şekil ve renkte
kıvılcım çıkartmak için birleştirilir. Gökyüzü roketleri her ne kadar
Kaynak: Havai fişekDışarıdan ateşlemenin mahzurlarını gidermek için birbirine çarpan iki demirin çıkardığı
kıvılcım la ateşlenen çakmaklı tüfekler yapıldı.
Kaynak: Tüfekçıktığı anda bujilerden
kıvılcım çaktırılarak yapılan bunun sonucunda da pistonu aşağıya iten maksimum basıncın elde edildiği çevrimlerdir.
Kaynak: Sabit hacim çevrimli motorPatlayıcı maddeler, kararsız haldeki kimyasal madde veya madde karışımları olup, darbe veya
kıvılcım gibi bir etkiye maruz kalması sonucu
Kaynak: Patlayıcı maddeBu suikast I. Dünya Savaşı'nın asıl nedeni olmamakla birlikte barut fıçısına atılan bir
kıvılcım etkisi göstermiştir. Yüzyıllar boyu
Kaynak: Gavrilo Princip