kokmuş ne demek?
- 2 sözlük, 2 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
kokmuş anlamı
sf. 1. Çürüyüp bozularak kötü kokan, kokuşuk. 2. mec. Yerinden kımıldamaya üşenen, tembel, miskin: Kokmuş adam. 3. mec. Çok bilinen, değersiz, önemsiz: "Ve sen o kokmuş tangoyu on sekizinci defa dinleyeceksin." -P. Safa.
sf. 1. Çürüyüp bozularak kötü kokan, kokuşuk. 2. mec. Yerinden kımıldamaya üşenen, tembel, miskin: Kokmuş adam. 3. mec. Çok bilinen, değersiz, önemsiz: "Ve sen o kokmuş tangoyu on sekizinci defa dinleyeceksin." -P. Safa.
Türkçe - İngilizce
kokmuş anlamı
sıfat
1) stinky
2) rancid
3) rotten
4) smelly
5) putrid
6) bad
7) fetid
8) putrefactive
9) flyblown
10) niffy
11) putrefacient
12) rank
13) tainted
14) addle
sıfat
1) stinky
2) rancid
3) rotten
4) smelly
5) putrid
6) bad
7) fetid
8) putrefactive
9) flyblown
10) niffy
11) putrefacient
12) rank
13) tainted
14) addle
kokmuş eş anlamlısı
değersiz
sf. Değeri olmayan veya değeri çok az olan, önemsiz, kıymetsiz, naçiz: "Peki öyleyse neden söz vermeyi değersiz bulmuşuz?" -N. Uygur.
sf. Değeri olmayan veya değeri çok az olan, önemsiz, kıymetsiz, naçiz: "Peki öyleyse neden söz vermeyi değersiz bulmuşuz?" -N. Uygur.
kokuşuk
sf. 1. Kokuşmuş, bozulmuş olan, müteaffin. 2. mec. Kokmuş.
sf. 1. Kokuşmuş, bozulmuş olan, müteaffin. 2. mec. Kokmuş.
miskin
sf. 1. Çok uyuşuk olan (kimse): "Hayran olduğum adamı miskin bir mektep çocuğu gibi yaka paça alıp götürdü." -Y. K. Karaosmanoğlu. 2. Hoş görülemeyecek durumlar karşısında tepki göstermeyen (kimse). 3. Cüzzam hastalığına tutulmuş olan (kimse). 4. esk. Âciz, zavallı: "Âşık olan miskin olur / Hak yoluna teslim olur" -Yunus Emre.
sf. 1. Çok uyuşuk olan (kimse): "Hayran olduğum adamı miskin bir mektep çocuğu gibi yaka paça alıp götürdü." -Y. K. Karaosmanoğlu. 2. Hoş görülemeyecek durumlar karşısında tepki göstermeyen (kimse). 3. Cüzzam hastalığına tutulmuş olan (kimse). 4. esk. Âciz, zavallı: "Âşık olan miskin olur / Hak yoluna teslim olur" -Yunus Emre.
önemsiz
sf. Önemi olmayan, ehemmiyetsiz.
sf. Önemi olmayan, ehemmiyetsiz.
tembel
sf. 1. İş görmeyi, çalışmayı sevmeyen, çaba göstermekten, sıkıntıdan kaçan (kimse), üşengeç: "Tembeller ve işsizler daha çok yorulurlar." -A. Ş. Hisar. 2. tıp Fonksiyonunu yerine getirmede yavaşlık gösteren (organ): "Galiba karaciğeri de tembel." -H. Taner.
sf. 1. İş görmeyi, çalışmayı sevmeyen, çaba göstermekten, sıkıntıdan kaçan (kimse), üşengeç: "Tembeller ve işsizler daha çok yorulurlar." -A. Ş. Hisar. 2. tıp Fonksiyonunu yerine getirmede yavaşlık gösteren (organ): "Galiba karaciğeri de tembel." -H. Taner.
"kokmuş" için örnek kullanımlar
Bu siyaset kokmuş, çürümüştür. Bu siyaseti toplayıp çöp bidonuna atacağız. Bu konuşmalarından dolayı Erzurum Emniyet Müdürlüğü Dursun Güneş
Kaynak: Hak ve Hakikat Partisi
Kaynak: Hak ve Hakikat Partisi
Şark semasının bu çiğ aydınlığı, bu yaygaracı insanları, bu pis, bu kokmuş şehir bana bir tiksinti vermeğe başladı.” diyerek yaşadığı
Kaynak: Sodom ve Gomore (roman)
Kaynak: Sodom ve Gomore (roman)
Örneğin, Rafflesia cinsinden bazı türlerin çiçekleri, kokmuş eti andıran çok kötü bir koku yayar. Ne var ki, insanlar için dayanılmaz
Kaynak: Tozlaşma
Kaynak: Tozlaşma
bir işi sırasıyla yapmak kohmuş: kokmuş kuule: ocağın hava alması için yapılan delik kolcah: koyun sağarken kadınların kollarına
Kaynak: Mengensofular, Şarkışla
Kaynak: Mengensofular, Şarkışla
Dil: Sağsak, kötü kokmuş. Tosbağa, kaplumbağa (Orta Asya Türkçelerinde taşbağa). Tiken, diken. Yumuş, iş, görev, vazife. Yuğ, yıka.
Kaynak: Sungur, Sorgun
Kaynak: Sungur, Sorgun
Kazanın altından geçen borularla yer arasındaki yarım metrelik boşlukta türlü türlü paçavralar ve eski kokmuş battaniyeler yığılmıştır.
Kaynak: Sihirli Yaratıklar (Harry Potter)
Kaynak: Sihirli Yaratıklar (Harry Potter)
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
