Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

kollamak ne demek?

 - 3 sözlük, 5 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

kollamak anlamı
(-i) 1. Olmasını, ortaya çıkmasını beklemek, gözetmek: "Kocamı kıskanıyor, aradan atmak için vesileler kolluyormuş." -S. M. Alus. 2. Göz önünde tutmak, gözlemek: "Daima biraz kollayan, bir tilki gibi tetikte ve hamarat görünürdü." -A. Ş. Hisar. 3. Korumak, gözetmek: "O güne kadar ona iyi bak, değerini bil, onu kolla, demişti." -N. Araz.

Türkçe - İngilizce

kollamak anlamı
fiil
1) watch
2) bide
kelime öbeği
1) keep a good lookout for

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

kollamak anlamı
Yaltaklanmak.

Kastamonu ve çevresi

kollamak anlamı
Kollamak, sakınmak, muhafaza etmek

Doğu Trakya

kollamak anlamı
Gözetlemek

Rize

kollamak eş anlamlısı

gözetmek
(-i) 1. Korumak, bakmak, özen göstermek, himaye etmek: Büyük kardeşler küçükleri gözetir. 2. Önem vermek, göz önünde bulundurmak, ayrı tutmak. 3. (nsz) Kollamak, beklemek: Fırsat gözetmek. Uygun bir zaman gözetmek. 4. Bir sonuca giderken bütün ayrıntı ve etkenleri dikkate almak. 5. Kayırmak.
gözlemek
(-i) 1. Bir şeyin olmasını veya bir kimsenin gelmesini beklemek, intizar etmek. 2. Dikkatle bakmak, tarassut etmek: Hava değişikliklerini gözlemek havacılık için önemli bir iştir. 3. İncelemek, araştırmak. 4. Gizlice bakmak, gözetlemek. 5. Korumak, kollamak.
korumak
(-i, -den) 1. Bir kimseyi veya bir şeyi dış etkilerden, tehlikeden, zor bir durumdan uzak tutmak, esirgemek, muhafaza etmek, vikaye etmek, sıyanet etmek: "Orasını tozdan, yağmurdan korumak borcumuzdur." -O. S. Orhon. 2. Güçlü bir kimse veya kuruluş, güçsüz birini veya bir şeyi desteklemek, himaye etmek: "Beni kendi kardeşi gibi sever, babasının hışmından korurdu." -R. Enis. 3. (-i) Tehlikeye karşı denetimi altında bulundurmak, savunmak, müdafaa etmek: Yurdu korumak. 4. (-i) Tehlikeli, zararlı durumları önlemek: İlaçla meyveleri korudu. 5. (-i) mec. Bir şeyin eskimesini, yıpranmasını önlemek için gereken dikkat ve özeni göstermek: Üstünü başını biraz korusaydın bu kadar kirlenmezdi. 6. (-i) mec. Süregelen bir durumun değişikliğe uğramasını önlemek: Geleneklerini koruyorlar. 7. (-i) mec. Karşılamak, denk gelmek: Bu işin geliri masrafını korumaz.

"kollamak" için örnek kullanımlar

Türk özel sektörünü korumak kollamak gerekiyor.
Need to look out for to protect the Turkish private sector.
Kaynak: timeturk.com
menfaatlerini kollamak görevi için seçilmiş bu insanların öncelikle icraatleri, AB'nin ve ABD'nin emirlerini yerine getirmek olmuştur.
primarily to watch over the interests of the actions of these people are chosen for the task, the EU and the United States has been to fulfill the orders.
Kaynak: yenimesaj.com.tr
Yakın arkadaşların birbirini kollamasından yola çıkarsak; bilgisayarlarımıza sahip çıkıp onları koruyup kollamak, ihtiyaçlarını gidermek de asli görevlerimiz arasında yer alıyor hali ile.
If we leave each other, kollamasından close friends, our computers come with a watch over and protect them, and satisfy the needs of the state is one of the essential tasks.
Kaynak: kadinhaberleri.com
Ulu Önder Atatürk'ün Beni Türk Hekimlerine emanet ediniz diyerek işaret ettiği Ülkemizin Gözbebeği olan sağlık çalışanlarımızı korumak ve kollamak devletin olduğu kadar vatandaşlarımızın da görevidir.
Please entrusted to me by saying of Atatürk and the Turkish Physicians pupil pointed out in our country, as well as the health of our citizens is the duty of the state to preserve and protect our employees.
Kaynak: hakimiyet.com
Oyun koşullarında şans eşitliğini kollamak. Kazanınca zafer i kötüye kullanmamak, yenilince sonuca ve kazanana saygı göstermek
Kaynak: Fair play
Görev ve yetkileri arasında "Ülkenin iç güvenliğini ve kamu düzenini sağlamak ve kollamak", "Kara, hava ve deniz yoluyla yapılan her türlü
Kaynak: KKTC Polis Örgütü
iki bölük birbiriyle çarpıştığı zaman bu iki bölüğün vilâyetlerinde oturan cinler dahi kendi vilâyetlerinin halkını kollamak için çarpışırlar.
Kaynak: Çıvı
Böylece mahkûm bizzat kendi hareketlerini kollamak durumunda kalacaktı. Bentham, Panoptikon'u "bir üst aklın, gücü elde etmesinin yeni bir
Kaynak: Panoptikon
Gerçekten, en müstebit hükümdarlar bile, uyruklarının bazıları­nı (zengin ve güçlü soylular, etkili din adamları gibi) kollamak zorundaydı
Kaynak: Monarşi
maddesine göre, Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti ni kollamak ve korumaktır
Kaynak: Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu
önde gelen aileler ahlaki değerleri inanaç ve namusunu korumak kollamak anlayısını ilke edinenlerdir. Altyapı bilgileri: Köyde ilköğretim ve
Kaynak: Kuyulu, Adıyaman
Böylece mahpus bizzat kendi hareketlerini kollamak durumunda kalacaktı. Kategori:1748 doğumlular Kategori:1832 yılında ölenler Kategori:
Kaynak: Jeremy Bentham
Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyetini kollamak ve korumaktır hükmü olmuştur.
Kaynak: Askerî darbe
Yıldırım Bayazı' ı koruyup-kollamak amacıyla Bursa'ya götürdükleri ve bu 7 kardeşin de Bursa Uludağ eteklerinde, şimdeki Yıldırım
Kaynak: Kızık, Tokat
Ganeral Friessner, şiddetle ihtiyacı olan takviye birliklerinden bazılarını, durumu kollamak için Budapeşte'ye göndermek zorunda kaldı.
Kaynak: Debrecen Muharebesi
Her ne pahasına olursa olsun çifti korumak ve kollamak zorundadır. Hatta başlık parasını verip barışmasını sağlamak ona düşer.
Kaynak: Dağarası, Ergani
kendisine vermiş olduğu Türkiye Cumhuriyeti'ni korumak ve kollamak görevini yerine getirerek, idareyi doğrudan doğruya üzerine almaya kararlıdır.
Kaynak: 12 Mart Muhtırası
Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyetini kollamak ve korumaktır hükmü olmuştur.
Kaynak: Türk Silahlı Kuvvetleri
torpido bottan oluşan Açık Deniz Filosu, bombardıman gücününün arkasını kollamak üzere on iki saat sonra Hipper komutasında Jade'den ayrıldı.
Kaynak: SMS Blücher
Annesi, gençliğinde utangaç ve kolay hastalanan Brecht'i sürekli kollamak zorundaydı. İlkokuldan sonra, 1908 – 1917 yılları arasında
Kaynak: Bertolt Brecht
iki bölük birbiriyle çarpıştığı zaman bu iki bölüğün vilayetlerinde oturan cinler dahi kendi vilayetlerinin halkını kollamak için çarpışırlar.
Kaynak: Divânu Lügati't-Türk
Akrepler yürürken etrafı kollamak üzere pedipalplerini biraz yukarıda tutarlar. Pedipalplerin üzerinde bulunan küçük duyu tüyleri
Kaynak: Akrep
Hadrian, ordunun arkasını kollamak için muhafız olarak Suriye 'de kaldı. Trajan, iyice hastalanmadan önce ancak Selinus 'a kadar gelebildi
Kaynak: Hadrianus
Kral Louis, donanmasını kara ordusuna bir eklenti olarak görüyor ve bu gücün asıl amacının ülkesinin kıyı şeridini koruyup kollamak
Kaynak: Dokuz Yıl Savaşı

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.