Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

korumak ne demek?

 - 3 sözlük, 4 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

korumak anlamı
(-i, -den) 1. Bir kimseyi veya bir şeyi dış etkilerden, tehlikeden, zor bir durumdan uzak tutmak, esirgemek, muhafaza etmek, vikaye etmek, sıyanet etmek: "Orasını tozdan, yağmurdan korumak borcumuzdur." -O. S. Orhon. 2. Güçlü bir kimse veya kuruluş, güçsüz birini veya bir şeyi desteklemek, himaye etmek: "Beni kendi kardeşi gibi sever, babasının hışmından korurdu." -R. Enis. 3. (-i) Tehlikeye karşı denetimi Altında bulundurmak, savunmak, müdafaa etmek: Yurdu korumak. 4. (-i) Tehlikeli, zararlı durumları önlemek: İlaçla meyveleri korudu. 5. (-i) mec. Bir şeyin eskimesini, yıpranmasını önlemek için gereken dikkat ve özeni göstermek: Üstünü başını biraz korusaydın bu kadar kirlenmezdi. 6. (-i) mec. Süregelen bir durumun değişikliğe uğramasını önlemek: Geleneklerini koruyorlar. 7. (-i) mec. Karşılamak, denk gelmek: Bu işin geliri masrafını korumaz.

Türkçe - İngilizce

korumak anlamı
fiil
1) protect
2) maintain
3) keep
4) safeguard
5) preserve
6) guard
7) save
8) defend
9) secure
10) conserve
11) shield
12) cover
13) escort
14) spare
15) vindicate
16) shelter
17) patronize
18) shade
19) screen
20) charm
21) encourage
22) indemnify
23) keep guard
24) fence
25) embower
26) embosom
27) convoy
28) cocoon
29) ward
30) buffer
31) sponsor

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

korumak anlamı
Yetişmek, yetmek, idare etmek: Yağ pek az galmış da yimeği korumadı.

*Bor -Niğde

korumak anlamı
Kızmak, gücenmek : Ve dedim ki böyle koruyorsun ?

Baluk *Pütürge -Malatya

korumak eş anlamlısı

esirgemek
(-i, -den) 1. Korumak, himaye etmek, vikaye etmek: "Senin genç, temiz ve fedakâr ruhunu bu felaketten esirgemek isterim." -H. C. Yalçın. 2. Bir şeyi yapmaktan veya vermekten kaçınmak: "Hemşiremden esirgediğiniz şeyi ben kabul edecek kadar alçalmadım." -A. Gündüz.
himaye etmek
korumak, kayırmak, gözetmek.
muhafaza etmek
1) korumak, saklamak: "O, yine de sevenler zümresine olan bağını muhafaza eder." -N. F. Kısakürek. 2) olduğu gibi bırakmak, kapatmak.
müdafaa etmek
savunmak, korumak: "Kanal'ı müdafaa edenler, yüz millik cephe üzerinde çok basiretle vazife görmeye mecbur idiler." -F. R. Atay.
savunmak
(-i) 1. Herhangi bir saldırıya karşı koymak, saldırıya karşı korumak, müdafaa etmek. 2. Hareket veya düşünceyi söz ve yazı ile doğru, haklı göstermeye çalışmak. 3. Yapılan bir suçlamaya veya ithama karşı kendi haklı gösterecek sebepler ileri sürmek. 4. Bir kişiyi desteklemek, ona arka çıkmak. 5. sp. Futbolda bir takım kendi kalesini korumak için oyun süresince çaba göstermek.
vikaye etmek
korumak.

"korumak" için örnek kullanımlar

Kaybettiği cep ve tablet pazarını korumak için davalara devam etsin.
Let's keep losing lawsuits to protect mobile and tablet market.
Kaynak: chip.com.tr
Puan farkını Gençlerbirliği'nden 3 puan alarak korumak istiyoruz.
Gençlerbirliği want to keep taking the difference in points 3 points.
Kaynak: sporx.com
Sevdiğiniz insanları korumak isterken, fazla baskı yaratıyorsunuz, dikkat!
While trying to protect the people you love, creating more pressure, beware!
Kaynak: haberedikkat.com
Bizim tek amacımız insan sağlığını korumak, tedavi etmek ve geliştirmek.
Our only aim is to protect human health, and improve treatment.
Kaynak: haberler.com
Ormanları yangınlara karşı korumak için, 1.Ormanlara cam ve cam kırıkları atılmamalıdır (Cam, güneş ışığını bir büyüteç gibi çimenlere çeker
Kaynak: Orman yangını
Birleşmiş Milletler Örgütü ya da kısaca Birleşmiş Milletler (BM), 24 Ekim 1945 'te kurulmuş dünya barış ını, güvenliğini korumak ve
Kaynak: Birleşmiş Milletler
Yumurta, dişi hayvanların ve özellikle kuşların embriyo yu korumak amacıyla yumurtladığı yuvarlak ve oval şekilli cisimlerdir.
Kaynak: Yumurta
Sendika, çalışanların ortak hak ve çıkarlarını korumak, sorunlarını çözmek için kurulmuş ekonomik öğeler taşıyan, devlet, siyasi parti ve
Kaynak: Sendika
Kraliyet Hava kuvvetleri, Birleşik Krallığı her türlü bombardıman ve hava saldırısından korumak amacıyla 1 Nisan 1918'de kurulmuştur.
Kaynak: Kraliyet Hava Kuvvetleri
Zırh, kişilerin, motorlu araçları ya da gemileri korumak için kullanılan koruyucu giysi, levha ya da kaplamadır. Barut bulunmadan önce
Kaynak: Zırh
Hansa Birliği, Almanya 'nın kuzeyindeki kentlerin ve yabancı ülkelerde yaşayan Alman gruplarının, karşılıklı çıkarlarını korumak amacıyla
Kaynak: Hansa Birliği
Park, doğal yaşamı korumak için veya insanların gezmesi, eğlenmesi veya dinlenmesi amacıyla kullanılmak üzere ayrılmış arazi parçası.
Kaynak: Park
Hafîz (Arapça : ar | الحفيظ), Arapça 'da "korumak, ezberlemek" anlamına gelen hıfz (ar | حفظ) kökünden türemiş bir sıfattır ve "koruyan,
Kaynak: Hâfız
korumak üzere yetiştirilen köpek ler. Bu gruba örnek olarak doberman , bulmastif , Anadolu çoban köpeği , Kangal , akbaş , Napoli mastifi
Kaynak: Bekçi köpeği
Kornea, göz ün en ön kısmında yer alan, ışığı odaklamak ve gözü dış etkenlerden korumak için özelleşmiş saydam ve eğimli bir dokudur.
Kaynak: Kornea
Başı sıcaktan, soğuktan veya yağıştan korumak amacıyla, dinî bir gereklilik olarak ya da sadece dekoratif kaygılarla giyilir.
Kaynak: Şapka
Tescilli marka (™ ya da ®), şirket lerin isimlerini, ürünlerini ve hizmetlerini diğer şirketlerden farklı kılmak ve korumak için kullandığı
Kaynak: Tescilli marka
Zarf; bir malzemeyi alıcısına ulaşması esnasında korumak ve gizlemek amacıyla veya estetik amaçlı olarak kullanılan, kâğıt veya plastikten
Kaynak: Zarf
Bu yönleriyle öncelikli görevleri sürüleri "korumak" olan bekçi ve koruma köpeklerinden ayrılırlar. Çoban köpekleri grubu, dünyadaki
Kaynak: Çoban köpeği
Haganah (İbranice : ההגנה / HaHagana, anlam: "Savunma"), Birleşik Krallık Filistin Mandası 'ndaki Yahudi yerleşimlerini korumak amacıyla
Kaynak: Haganah
Doğal kaynakları ve ekosistem leri korumak için lobi faaliyeti yapma, çevre eğitimi, çevreci eylemler ve örnekler geliştirmekle merkezi ve
Kaynak: Çevrecilik
Çocuk ve gençleri televizyon yayınlarının olumsuz etkilerinden korumak amacıyla Radyo Televizyon Üst Kurulu tarafından geliştirilen, Akıllı
Kaynak: Akıllı İşaretler
Bir olgunun günümüzdeki durumunu belirten bir Latince deyiştir "Statükoyu sürdürmek var olan durumu olduğu gibi korumak" veya "savaş
Kaynak: Status quo ante bellum
Gaza, İslam dinini korumak veya yaymak amacıyla Müslüman olmayanlara karşı yapılan kutsal savaş a verilen isimdir. Katılanlara gazi
Kaynak: Gaza

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.