Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

komple ne demek?

 - 3 sözlük, 3 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

komple anlamı
sf. (ko'mple) 1. Dolu. 2. Eksiksiz, gerekli her şeyi Tamam olan, tam. 3. Bütünü aynı şeyden olup bir takım oluşturan: Komple sofra takımı. 4. mec. Üstün nitelikleri kendinde toplayan, mükemmel: Komple adam.

Türkçe - İngilizce

komple anlamı
Complete

Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü

komple anlamı Fr.complet
1. Dolu: § "Gedikli müşterilerini daima kabule hazır bir oteldir o... Komple diye kapıdan adam çevirmek yoktur orada anlaşıldı mı efendim...." -Reşat Nuri Güntekin, Balıkesir Muhasebecisi, 54. § "Eh dedim memursan memursun vre, ne yapacağız sanki otel kompledir diyorum"- Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 35. 2. Eksiksiz, gerekli her şeyi Tamam olan, tam. 3. Aynı madde, kumaş vb.nden yapılmış olan. 4. mec. Üstün nitelikleri kendinde toplayan, mükemmel.

komple eş anlamlısı

dolu
(I) is. Havada su buğusunun birden yoğunlaşıp katılaşmasından oluşan, türlü irilikte, yuvarlak veya düzensiz biçimli saydam buz parçaları durumunda yere hızla düşen bir yağış türü: "Dolu ekinlerini vurmuşsa bir yıl aç demekti." -T. Buğra.
dolu
(II) sf. 1. İçi boş olmayan, dolmuş, meşbu, pür, boş karşıtı: Su ile dolu bir şişe. 2. Bir yerde sayıca çok: Dağda keklik dolu. 3. Boş yeri olmayan, her yeri tutulmuş olan: "Haftaya pazartesiye kadar bütün uçaklar dolu." -A. İlhan. 4. Boş vakti olmayan, meşgul: Bugün doluyum. 5. Çok olan (iş, uğraş, olay vb.). 6. İçinde atılacak mermisi bulunan (top, tüfek vb. ateşli silahlar): Tabanca doludur, dikkat edin. 7. Tornacılıkta delik açılmamış (gereç). 8. mec. Bir duygunun güçlü etkisinde olan. 9. is. esk. İçki doldurulmuş bardak.
eksiksiz
sf. 1. Eksiği olmayan, tam, tamam: Eksiksiz bir çalışma. 2. mec. İyi, namuslu, temiz. 3. zf. Tam olarak: "Verdiği emirler, on, on beş dakika içinde bütün Ege bölgesinde duyuluyor, eksiksiz uygulanıyordu." -N. Cumalı.
mükemmel
sf. 1. Eksiksiz, kusursuz, tam, yetkin, şahane: "Sesinizin tonalitesi mükemmel." -N. Hikmet. 2. zf. Eksiksiz, kusursuz, tam, yetkin, şahane bir biçimde: "Birbirinizin yüzüne karşı canciğer olursunuz fakat sekiz on adım ayrıldığınız gibi başka birine mükemmel çekiştirirsiniz." -R. N. Güntekin.
tam
sf. 1. Eksiksiz, kesintisiz: "Tam iki saat yalandan tamirle uğraştım." -A. Gündüz. 2. Bütün, tüm. 3. zf. Tıpkı: Tam istediğim gibi davrandın. 4. zf. Sırada, anda: "Tam mağazaya gireceğim zaman arkamdan bir ses geldi." -Ö. Seyfettin. 5. mec. Gerçek, ehliyetli, yetkin, kusursuz: "Reşit Galip tam bir idealist gibi öldü." -O. S. Orhon. 6. argo Amerikan doları.

"komple" için örnek kullanımlar

Çünkü, İlkadım ilçesinin komple bir değişime ihtiyacı var.
Because İlkadım district needs a complete change.
Kaynak: haber3.com
Çok yoğun bir çalışma ile bir tepeyi komple kaldırdık ve attık bitti iş.
It was very busy and removed completely took over a hill with a working business.
Kaynak: haberler.com
Pek çok tablette olduğu gibi, ön paneli komple siyah ve sadece ekran içeriyor.
As many tablet, the front panel contains a complete black, and only the screen.
Kaynak: haberler.com
Formatı komple alıp uygulayan yapımlar var; bu öyle değil.
Format that implements the productions have to take a complete, this is not it.
Kaynak: sabah.com.tr
hidrolik ve pnömatik parçaların ve komple makinaların klasik ve bilgisayar destekli tasarımı konularında yetiştirilmekte; mezun olduktan
Kaynak: Konstrüksiyon
2004 yılı ortasında ise Bulgaristan 'da komple yeni bir cam ev eşyası fabrikası kurmak üzere Trakya Glass Bulgaria-EAD ile üretim
Kaynak: Paşabahçe
rastlansa da NBA 'de Rajon Rondo , Kevin Garnett , Kobe Bryant , Tim Duncan , Jason Kidd gibi komple oyuncular tarafından gerçekleştirilmektedir.
Kaynak: Triple-double
sonrası Alias firmasına ait diğer tüm yazılım ürünleriyle birlikte Autodesk firmasınca satın alınan komple çözüm sunan bir animasyon paketidir.
Kaynak: Autodesk Maya
Sistemin ana unsuru gereksiz tüm hareketlerden vazgeçmek, sadelik, bedenin tümünü (komple) kullanmaktır. Temel amacı en kısa zamanda
Kaynak: Jeet Kune Do
Dergi, 2004-2006 yılları arasında 72 sayfa komple renkli ve kuşe kağıda basılıyordu. Yönetim kadrosundaki değişiklikten sonra siyah-beyaz
Kaynak: Azınlıkça
Otobüste çalışan kadınlara ‘Tekstil, Sanayi ve Ticaret, badana, boya, komple dekor yazılı kartvizitler de bastıran Kaya serbest
Kaynak: Türkân Kaya
Ana Jet Üssündeki iki adet anıt uçağın ( F 104 ) üzerine komple custom painting uygulaması gerçekleştirmiştir. 2009 yılında, Türk Hava
Kaynak: Evrim Duyar
bilgibulunmamaktadır yok ama diger ismi semikandır şemikanlıların akrabaları mardinde bulunmaktadır 1800lerde köyü komple terkedip Mardin çevresine yerleştiler.
Kaynak: Yazıköy, Silopi
Bu hattın komple yerin altından geçmesi yüzünden bir zamanlar U7 hattı dünya'nın en uzun tüneliydi. Ayrıca bakınız : Berlin U-Bahn
Kaynak: U7 (Berlin metrosu)
Bu alev fırtınası şehir merkezini komple büyük bir hasara uğrattı ve bazı yapıların yıkılmasına sebep oldu. Çeşitli medeni yapılar,
Kaynak: Braunschweig bombardımanı (15 Ekim 1944)
ödemeli veya ödemesiz lojistik destek (komple malzeme, malzeme ve/veya hizmet) sağlamak veya bunlardan lojistik destek almak hususunu içine alır.
Kaynak: Uluslararası Lojistik
Volvo Penta gezi teknelerinde, ağır hizmet ve endüstriyel uygulamalarda kullanılmak üzere deniz motorları, jeneratör ler ve komple güç
Kaynak: Volvo Penta
sunulan ve yatırım maliyetini ortadan kaldırarak toplam sahip olma maliyetini minimuma indirgeyen komple bir internet ve datacenter çözümüdür.
Kaynak: Virtual private servers

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.