Hücuma biraz daha
konsantre olabilseydik, her şey daha kolay olacaktı.
If we were to concentrate a bit more offensive, everything would be easier.
Kaynak: sporx.comHep birlikte
konsantre olup, bu sorunu takım olarak halletmemiz gerekiyor.
Together, concentrated, and as a team have to deal with this problem.
Kaynak: hurriyet.com.trYeni bakış açımızla, sayıya değil kaliteye
konsantre olacağız.
Açımızla new point of view, we will concentrate on quality rather than numbers.
Kaynak: trtspor.com.trYani olabilecek birçok aksiliği bu hafta yaşadık ve
konsantre olamadık.
So many tweaks that may be experienced this week and can not concentrate.
Kaynak: haberler.comPemmikan (pemmican), yağ , protein ve meyve lerin
konsantre karışımından yapılan besleyici Kuzey Amerika yemeği. Yağ ve protein kaynağı
Kaynak: PemmikanTenör, bir cevher veya
konsantre içerisindeki metal miktarının toplam kütleye olan oranının yüzde olarak ifade edilmesidir.
Kaynak: Cevher tenörüBunlardan sık rastlanılanları belli bir objeye
konsantre olunarak, solunma
konsantre olunarak, belli bir mantranın(kutsal sözün) tekrarı
Kaynak: MeditasyonÖzellikle pelet ve
konsantre yemden zengin rasyonların çok fazla verilmesiyle oluşur. Bu tip rasyon, uçucu yağ asitlerinin mikrobiyel
Kaynak: Kronik rumen asidozuçorbası (pocket soup) şeklinde görülür. Et artıklarından
konsantre olarak sert yapıştırıcı kıvamında yapılan cep çorbası, senelerce dayanırmış.
Kaynak: ÇorbaEti Maden'in Kırka , Emet ve Bandırma 'da tesis edilmiş üç büyük kimya fabrikası Türkiye'deki
konsantre bor üretiminin tamamını
Kaynak: Etibankgüneşten korunma, makyaj, parfüm ve saç bakımı üzerine
konsantre ve ilaç alanlarında aktif ve ABD'de üst nanoteknoloji'ye en çok yatırım
Kaynak: L'OréalEisenstein, montajı halk kitlelerini yüceltmek için kullanırken, Pudovkin bireylerin cesaret ve zorlukları yenme gücüne
konsantre olmayı
Kaynak: Vsevolod PudovkinGenellikle üçe bir oranında
konsantre hidroklorik asit ile nitrik asidin karışımıyla oluşur. Tek başına altını çözemeyen asitler bir araya
Kaynak: Kral suyuRadyoaktif atıkların uzun süreli depolanması amacıyla yapılan tesislerdeki yaklaşım radyoaktif atıkların
konsantre edilmesi ve matris
Kaynak: Radyoaktif atıkAncak çok uzun yazılarda, okuyucu
konsantre oldukça yazıların sanki birbirine geçtiğini hisseder ve gözler çok çabuk yorulur.
Kaynak: Sans serifya da büyüklüklüklerine göre elektroforetik ayrıştırmaya tabi tutulmazlar. DNA ya da RNA izole edilir,
konsantre edilip denatüre edilir.
Kaynak: Dot blotTasavvufta ise mürid in,
konsantre olup şeyh ini aklında canlandırarak şeyhinden yardım istemesi, şeyhinin yardımı ile Allahtan feyz
Kaynak: Râbıta (tasavvuf)Kırmızımsı rengin, dış kenarın yakınında
konsantre oluşu dikkat çekicidir. Dairesel çizim aracıyla çizilebilen desenleri andırması
Kaynak: IC 418Sahne, sinema ve televizyon çalışmalarında yer alan oyuncu, 2005 yılında Simpsonlar dizisine
konsantre olmak için diğer çalışmalarına ara
Kaynak: Karl WiedergottAyrıca ilginç bir durumda kısa süreli hafıza kişinin çabucak
konsantre olmasını sağlaması. ancak yine bu konsantrasyon uzun dönemli olmaz.
Kaynak: Kısa dönem hafızamatematik sel algoritma lar güdümünde
konsantre sinyal paternleri göndererek geometrik özellikleri (büyüklüğü, tipi, taşıdığı silah lar, vb.)
Kaynak: Fazlı Dizi Radarsahip Lounge FM 'in yayın akışı içinde konuşma ve anonslar yer almadıgından, dinleyicinin tamamen müziğe
konsantre olması hedeflenmektedir.
Kaynak: Radio Oxigen