Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

konserve ne demek?

 - 4 sözlük, 4 sonuç.

BSTS / Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü

konserve anlamı İng. can, canned
Gıdaların teneke kutu veya cam kavanoz gibi hermetik kaplarda ısı uygulamasıyla dayanıklı duruma getirilmesi.

Güncel Türkçe Sözlük

konserve anlamı
sf. (konse'rve) 1. Isı ile sterilize edilerek uzun zaman saklanabilecek biçimde kutulanmış (yiyecek): Konserve balık. 2. is. Bu yolla hazırlanmış yiyecek.

Türkçe - İngilizce

konserve anlamı
sıfat
1) canned
2) tinned
isim
1) canned food
2) preserves
3) preserve
4) bottled food

Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü

konserve anlamı Fr.conserve
1. (yiyecek için) Isı ile sterilize edilerek uzun zaman saklanabilecek biçimde kutulanan: § "… alüminyum tabaklar, konserve kutuları, çeşit çeşit şişeler..." -Reşat Nuri Güntekin, Eski Hastalık, 40. § "Sebzenin de her nevi var; güzel turşular, reçeller, meyve konserveleri, kutu balıkları var." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, 86. § "… konservecilik, şurupçuluk, reçelcilik, işlemecilik, terzilik, çamaşırcılık, hatta yakın vakte kadar kolacılık ve benzeri sanatlara alışıktırlar." -Ahmet Rasim, Ramazan Sohbetleri, 270. § "Bana konserve çorba getirdiler." -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 117. § "Bu iki aç insana, daha doğrusu bu iki aç vahşi hayvana kuru ekmeklerimizden ve bozuk konservelerimizden verdik." -Nazım Hikmet Ran, Yeşil Elmalar, 77. 2. Korunaklı: § "Gözleri korumak için konserve gözlükler ve kûteh-bînliğe mukavemet için." -Ahmet Midhat Efendi, Karnaval, 46. 3. Bu yolla hazırlanmış yiyecek: § ""Hepsi de konservelerini açmışlardır şimdi" diyor kızıl sakallı." -Adalet Ağaoğlu, Dar Zamanlar-3 Hayır, 164. § "Kütüphane raflarında birçoğu boşalmış ciltlerin yerinde şişeler, konserve tenekeleri, paçavralar..." -Reşat Nuri Güntekin, Yaprak Dökümü, 47.

"konserve" için örnek kullanımlar

Tuz içeriği yüksek olan salamura besinleri ve konserve besinleri daha az tüketin.
Canned foods and foods that are high in salt brine to consume less.
Kaynak: haberler.com
David derse gelmeden önce materyal hazırlığı yaptığını, özellikle kullanılmış kağıt ve konserve kutularını özenle sakladığını söyledi.
David is doing the preparation of the material before coming to class, especially the used paper and carefully hid the cans, he said.
Kaynak: timeturk.com
Bunu da bol olduğu zamanlarda soğuk depolarda muhafaza altına alma ya da işleme fileto, kılçıklarına ayırma, konserve bu şekilde buna da desteğimiz var.
It is also plenty of time to secure cold storage or processing fillet, kılçıklarına separation, the support it has preserved this way.
Kaynak: ilkehaberajansi.com.tr
Otoklav turşusu tıpkı konserve üretiminde olduğu gibi, sebzelerin yıkanıp ayıklandıktan sonra, tuz, sirke ve sarımsak içeren dolgu sıvısı
Kaynak: Turşu
Bakkal, bozulmadan saklanabilecek yarı taze veya konserve yiyecek maddelerini, çeşitli temizlik malzemelerini toptan ya da perakende satan
Kaynak: Bakkal
Alâeddin Konserveleri, Türkiye'nin ilk balık konserve si üreticisi. 1929'de Alâeddin Kemerli tarafından kuruldu. Firma özellikle sardalya
Kaynak: Alâeddin Konserveleri
Monterey Körfezi Akvaryumu (veya MBA) Monterey, 1984 yılında California'daki Pasifik Okyanusu kıyısındaki eski bir konserve fabrikasının
Kaynak: Monterey Körfezi Akvaryumu
Endosporlar ısıya karşı çok dayanıklı olduklarından konserve besinlerin üretim teknolojisinde önem taşırlar. Bu özellikleri dolayısıyla
Kaynak: Clostridium
(kaynatma + dondurma / konserve yapmak), tuz ile bakteriler için steril bir ortam oluşturmak ya da turşu kurmak aşağı yukarı herkes
Kaynak: Mantarın saklanması
Ancak konserve olarak firmalar tarafından üretilen salça genelde fırınlarda ısı etkisiyle kurutulmaktadır. Salça domatesin kullanıldığı
Kaynak: Salça
1857'de elli Alman ailesi tarafından kuruldu ve Anaheim, elektronik eşya ları, uçak parçaları ve konserve meyvelerin üretilmesiyle
Kaynak: Anaheim, Kaliforniya
İç tüketime yönelik sanayi ürünleri arasında kereste , sabun, meşrubat, şeker, konserve ve çimento sayılabilir. Kent dışındaki bir kıyı
Kaynak: Santos
Bu et konserve yapılabilir, tuzlanabilir, kızartılabilir, ızgara yapılabilir, fırınlanabilir, salamura yapılabilir. Ege Bölgesi 'nde
Kaynak: Çaça
Yağ, şeker, konserve, gübre fabrikaları, pamuklu dokuma sanayii, büyük bir termik elektrik santralı vardır. Nüfus ! : colspan 4; style"
Kaynak: Faysalabad
Ancak 1964'te Warhol'un Campbell s Tomato Juice Box (Campbell domates çorbası konserve kutusu) ve Brillo Soap Boxes (Brillo sabun kutuları
Kaynak: Campbell's Soup Cans
Şehre Pago Pago Uluslararası Havaalanı hizmet etmektedir. Turizm , eğlence, gıda ve ton balığı konserve şehrin sanayisini
Kaynak: Pago Pago
Örneğin, beslenme, konserve ve tuzlamalar, yün ve keten in hazırlanması, post ve deri lerin temizlenip terbiye edilmesi, giysi ve
Kaynak: Antik Yunanistan'da kadın
Meyveleri Güney Amerika'da meyve suyu ve konserve yapımında kullanılır. Resimler: Resim:Passiflora alata flower. jpg Resim:Passiflora alata2
Kaynak: Passiflora alata
Sarı yüzgeçli orkinos çoğunlukla konserve ya da donmuş halde satılır. Lezzetli kırmızı etinde çok sağlıklı proteinler vardır.
Kaynak: Sarı yüzgeçli orkinos
Mücevher, tekstil, konserve besin üretimi de yapılan şehirde halkın en önemli geçim kaynağı tarımdır. Şehirde 4 halk eğitim kursu, 3
Kaynak: Yeğegnadzor
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.