koşuşmak anlamı (nsz) 1. Birlikte ve birden koşmak: "Çocukluğun verdiği bir neşe ile papatyalardan toplamak üzere her biri bir tarafa koşuştular." -O. C. Kaygılı. 2. Koşuşturmak.
Türkçe - İngilizce
koşuşmak anlamı fiil 1) run up 2) frisk
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
koşuşmak anlamı Hayvanlar çiftleşmek: Atla eşeğin koşuşmasından böyle gatır doğar.
*Bor -Niğde
koşuşmak eş anlamlısı
koşuşturmak (nsz) Bir işi izlemek veya birçok işi yapmak amacıyla sürekli olarak gidip gelmek, koşuşmak: "Çok koşuşturuyorum, az yazıyorum diye kızardı, bir şeylere kızar beni de cinlendirirdi." -N. Meriç.