koşuşturmak anlamı (nsz) Bir işi izlemek veya birçok işi yapmak amacıyla sürekli olarak gidip gelmek, koşuşmak: "Çok koşuşturuyorum, az yazıyorum diye kızardı, bir şeylere kızar beni de cinlendirirdi." -N. Meriç.
Türkçe - İngilizce
koşuşturmak anlamı fiil 1) bustle 2) scour 3) rush about 4) bustle about 5) scour about 6) hustle 7) sprint
koşuşturmak eş anlamlısı
koşuşmak (nsz) 1. Birlikte ve birden koşmak: "Çocukluğun verdiği bir neşe ile papatyalardan toplamak üzere her biri bir tarafa koşuştular." -O. C. Kaygılı. 2. Koşuşturmak.
"koşuşturmak" için örnek kullanımlar
Arkası yanıyormuş gibi koşuşturmak | Büyük endişe içinde olmak | 100x100px | Ateş yiyen kıvılcım çıkarır | Tehlikeli bir işe girişen, Kaynak:Felemenk Atasözleri