Kumpas ne demek?
- 4 sözlük, 4 sonuç.BSTS / Gökbilim Terimleri Sözlüğü
Kumpas anlamı İng. Pyxis, Pyx (Pyxidis) Alm. Schiffkompass Fr. ßoussole
Bir takımyıldızın adı.
Bir takımyıldızın adı.
Güncel Türkçe Sözlük
kumpas anlamı
is. 1. Dizicilerin harfleri satır durumuna getirirken içine yerleştirdikleri ayarlanabilir demir yuva. 2. Sanayide kalınlık ve incelikleri ölçmede kullanılan ölçüm aleti. 3. argo Hile, düzen.
is. 1. Dizicilerin harfleri satır durumuna getirirken içine yerleştirdikleri ayarlanabilir demir yuva. 2. Sanayide kalınlık ve incelikleri ölçmede kullanılan ölçüm aleti. 3. argo Hile, düzen.
Türkçe - İngilizce
kumpas anlamı
isim
1) stick
2) plot
3) composing stick
4) have
isim
1) stick
2) plot
3) composing stick
4) have
Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü
kumpas anlamı Fr.compas
1. Dizicilerin harfleri satır durumuna getirirken içine yerleştirdikleri ayarlanabilir demir yuva: § "Bunların yanında irili ufaklı birçok pergeller, taksim pergelleri, kumpaslar müşahede olunur." -Ahmet Midhat Efendi, Demir Bey Yahut İnkişâf-ı Esrar, 18. § "Yıllar süren kavgalar, kıskançlıklar ve renk ve nakış çalışmalarının sonunda ortaya çıkan yeni bir üsluptur." -Orhan Pamuk, Benim Adım Kırmızı, 194. 2. (sanayide) Kalınlık ve incelikleri ölçmede kullanılan ölçüm aleti. 3. argo Hile, düzen: § "Baş başa vererek bana karşı fısıl fısıl kumpas kurarlar." -Reşat Nuri Güntekin, Tanrı Dağı Ziyafeti, 149. § "... bir gazetede kumpas kurmuşlardır." -Peyami Safa, Sosyalizm-Marksizm-Komünizm, 253.
1. Dizicilerin harfleri satır durumuna getirirken içine yerleştirdikleri ayarlanabilir demir yuva: § "Bunların yanında irili ufaklı birçok pergeller, taksim pergelleri, kumpaslar müşahede olunur." -Ahmet Midhat Efendi, Demir Bey Yahut İnkişâf-ı Esrar, 18. § "Yıllar süren kavgalar, kıskançlıklar ve renk ve nakış çalışmalarının sonunda ortaya çıkan yeni bir üsluptur." -Orhan Pamuk, Benim Adım Kırmızı, 194. 2. (sanayide) Kalınlık ve incelikleri ölçmede kullanılan ölçüm aleti. 3. argo Hile, düzen: § "Baş başa vererek bana karşı fısıl fısıl kumpas kurarlar." -Reşat Nuri Güntekin, Tanrı Dağı Ziyafeti, 149. § "... bir gazetede kumpas kurmuşlardır." -Peyami Safa, Sosyalizm-Marksizm-Komünizm, 253.
Kumpas eş anlamlısı
düzen
is. 1. Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem. 2. Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir hedefe, bir amaca göre sıralanması, konsept. 3. Yerleştirme, tertip: "Evin en bozuk düzeninde bile hastalığa mahsus birtakım aletler vardır." -R. N. Güntekin. 4. Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, rejim. 5. mec. Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, dolap, komplo. 6. mec. Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan, dolap, komplo. 7. mec. Dolap, hile: "Hile, düzen dağarcığından elbette yeni bir şey bulup çıkaracak." -E. E. Talu. 8. müz. Müzik aletlerinde ses ayarı, akort. 9. top. b. Toplumsal bir yapı içinde ögelerin bütüne, bütünün ögelere ve ögelerin birbirlerine göre ilişkileri: "Orta hâlli ailelerin kurduğu bu düzende herkesin bacası tüten, kapısı çalınan bir evi var." -N. Meriç. 10. hlk. Alet edevat takımı. 11. hlk. Bez dokuma tezgâhı.
is. 1. Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem. 2. Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir hedefe, bir amaca göre sıralanması, konsept. 3. Yerleştirme, tertip: "Evin en bozuk düzeninde bile hastalığa mahsus birtakım aletler vardır." -R. N. Güntekin. 4. Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, rejim. 5. mec. Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, dolap, komplo. 6. mec. Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan, dolap, komplo. 7. mec. Dolap, hile: "Hile, düzen dağarcığından elbette yeni bir şey bulup çıkaracak." -E. E. Talu. 8. müz. Müzik aletlerinde ses ayarı, akort. 9. top. b. Toplumsal bir yapı içinde ögelerin bütüne, bütünün ögelere ve ögelerin birbirlerine göre ilişkileri: "Orta hâlli ailelerin kurduğu bu düzende herkesin bacası tüten, kapısı çalınan bir evi var." -N. Meriç. 10. hlk. Alet edevat takımı. 11. hlk. Bez dokuma tezgâhı.
hile
is. (hi:le) 1. Birini aldatmak, yanıltmak için yapılan düzen, dolap, oyun, desise, entrika: "Gayet basit bir hile ile, saflığından istifade ederek işi başardı." -R. H. Karay. 2. Çıkar sağlamak için bir şeye değersiz bir şey katma: Bu sütte hile var.
is. (hi:le) 1. Birini aldatmak, yanıltmak için yapılan düzen, dolap, oyun, desise, entrika: "Gayet basit bir hile ile, saflığından istifade ederek işi başardı." -R. H. Karay. 2. Çıkar sağlamak için bir şeye değersiz bir şey katma: Bu sütte hile var.
"Kumpas" için örnek kullanımlar
Özel ve ayrıntılı ölçümler yapan mikrometre gibi, karşılaştırmalı ölçüm yapan kumpas gibi, şekiller çizmeye yarayan şablon gibi ve
Kaynak: Cetvel
Kaynak: Cetvel
O tarihte kurşun hurufat (kurşundan dökülmüş harfler) kumpas denilen yardımcı alet kullanılarak el dizgisi ile diziliyor ve 70x100 ebatlı
Kaynak: Orta Doğu (gazete)
Kaynak: Orta Doğu (gazete)
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
