küflenmek anlamı (nsz) 1. Küf oluşmak:
"Zincirler küflendi, çürüdü, kırıldı." -Ö. Seyfettin. 2.
mec. Zamanı geçmek, köhneleşmek:
"Seniha, kendisinin de bu kirli aydınlığın altında bu eşya ile beraber küflendiğini hissetti." -Y. K. Karaosmanoğlu. 3.
mec. Çalışma fırsatı bulam
ayarak özelliklerini veya yeteneğini yitirmek:
"Sahte banknotlar küflenmiş tekerlekler gibidir." -R. N. Güntekin.