mazbut ne demek?
- 2 sözlük, 2 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
mazbut anlamı
sf. 1. Ele geçirilmiş, zapt edilmiş. 2. Bir yere yazılmış, deftere geçirilmiş. 3. Unutulmamış, hatırda kalmış. 4. Düzenli, düzgün, beğenilen: "Bunlar arasında aklı başında, mazbut devlet adamları da vardı." -B. R. Eyuboğlu. 5. Doğa olaylarından etkilenmeyecek biçimde korunmuş olan (yapı).
sf. 1. Ele geçirilmiş, zapt edilmiş. 2. Bir yere yazılmış, deftere geçirilmiş. 3. Unutulmamış, hatırda kalmış. 4. Düzenli, düzgün, beğenilen: "Bunlar arasında aklı başında, mazbut devlet adamları da vardı." -B. R. Eyuboğlu. 5. Doğa olaylarından etkilenmeyecek biçimde korunmuş olan (yapı).
Türkçe - İngilizce
mazbut anlamı
sıfat
1) regular
sıfat
1) regular
mazbut eş anlamlısı
düzenli
sf. 1. Düzeni olan, yerli yerinde, kararlı, tertipli, muntazam: "Hele, düzenli giyim diye bir dertleri hiç yoktur." -S. Ayverdi. 2. Sistemli, nizamlı, metodik.
sf. 1. Düzeni olan, yerli yerinde, kararlı, tertipli, muntazam: "Hele, düzenli giyim diye bir dertleri hiç yoktur." -S. Ayverdi. 2. Sistemli, nizamlı, metodik.
düzgün
sf. 1. Doğru ve pürüzsüz, muntazam: Düzgün tahta. Düzgün yol. 2. Düzenli, kusursuz, insicamlı, rabıtalı, muntazam. 3. İyi: "Belli ki hâlleri vakitleri çok düzgün değil." -M. Ş. Esendal. 4. zf. Kurala uygun olarak, kusursuz bir biçimde: Düzgün konuşuyor. 5. mat. Kenar veya ayrıtları ile açıları birbirine eşit olan (biçim): Düzgün çok yüzlü. 6. is. esk. Fondöten.
sf. 1. Doğru ve pürüzsüz, muntazam: Düzgün tahta. Düzgün yol. 2. Düzenli, kusursuz, insicamlı, rabıtalı, muntazam. 3. İyi: "Belli ki hâlleri vakitleri çok düzgün değil." -M. Ş. Esendal. 4. zf. Kurala uygun olarak, kusursuz bir biçimde: Düzgün konuşuyor. 5. mat. Kenar veya ayrıtları ile açıları birbirine eşit olan (biçim): Düzgün çok yüzlü. 6. is. esk. Fondöten.
"mazbut" için örnek kullanımlar
Peki Bilal gibi mazbut ve maneviyatı yüksek bir adam ne kadar çekici?
So, how much a man of spirit like Bilal seized and attractive?
Kaynak: tempoonline.com.trMete mazbut biri.
One of the Mete seized.
Kaynak: fotospor.comMüslüm Gürses büyük paralar kazanmadı, lüks, şatafatlı bir hayat yaşamadı ve her zaman mazbut bir aile babası tavrı taşıdı.
Mslmgrses win large sums of money, luxury, did not live a life of pompous attitude and always carried a family man seized.
Kaynak: hurriyet.com.trFilm, acımasız bir tetikçi ve aynı zamanda mazbut aile babası Richard Kuklinski'yi, çocukluğundan çete günlerine ve tutuklanışına dek izliyor.
The film also seized a ruthless hit man and family man Richard Kuklinski'yi childhood days and arrest until the gang is watching.
Kaynak: 365gunmuzik.comkalan sermayenin % 43'ü Vakıflar Genel Müdürlüğü nezdindeki mazbut vakıflara, % 15.64'ü mülhak vakıflara, % 16.10'u mensuplarının üyesi
Kaynak: Türkiye Vakıflar Bankası
Kaynak: Türkiye Vakıflar Bankası
Coğrafya Fakültesi nde öğretim üyesi olur, Ayyar hırsızlık masasında görevli olur, Emir Zahir ise dizideki deyişle mazbut bir evlilik yapar.
Kaynak: Deli Saraylı
Kaynak: Deli Saraylı
Türkler Avrupa'ya mazbut bir din ve gayet mükemmel bir devlet teşkilatıyla gelmiş ve yerleştikleri ülkeleri medenileştirmişlerdir.
Kaynak: Ćiro Truhelka
Kaynak: Ćiro Truhelka
Sicill-i Osmani onu şöyle değerlendirilmektedir:Akîl; şuur ve güzel ahlak sahibi; ağzı sıkı; mazbut lisanlı olup halk kendisine
Kaynak: İzzet Mehmed Paşa
Kaynak: İzzet Mehmed Paşa
herkes ya emlakçı ya aracı ) Lafı uzatmayalım muzip insanların yaşadığı mazbut bir köy beyceli namı değer (TÜLEKLİ) Orda bir köy var,
Kaynak: Beyceli, Yüreğir
Kaynak: Beyceli, Yüreğir
Oyuncular ve Karakterler |! : İçine Kapanık mazbut biridir. Dertlerini Sadece İpek ve Defne İle Paylaşır. Mustafa'nın Tek Aşkıdır. |
Kaynak: En Son Babalar Duyar
Kaynak: En Son Babalar Duyar
Genellikle sakin yaratılışlı, mazbut insanlardır. Şefelliler Şefelli mahallesi aslında 4 ayrı soyun bir araya gelmesiyle oluşmuştur.
Kaynak: Kırıntı, Şiran
Kaynak: Kırıntı, Şiran
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
