Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

mecbur ne demek?

 - 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

mecbur anlamı
sf. 1. Herhangi bir konuda yükümlü, bir şeyi yapmak zorunda olan: "Biz toprağımızdan düşmanı atmaya mecburuz." -R. E. Ünaydın. 2. esk. Bağlı, düşkün, tutkun.

Türkçe - İngilizce

mecbur anlamı
sıfat
1) forced
2) compelled
3) bound
4) doomed

mecbur eş anlamlısı

bağlı
sf. 1. Bir bağ ile tutturulmuş olan: "Günlerden beri bağlı duran demir, sert bir hırıltıyla denize daldı." -Halikarnas Balıkçısı. 2. Gerçekleşmesi bir şartı gerektiren, vabeste: "Ekinlerin gürleşmesi yağmura bağlıdır, Sevincimiz üzüntümüz / Hep sana bağlı" -B. Necatigil. 3. Sınırlanmış, sınırlı: Tüzüğe bağlı bir işlem. 4. Kapatılmış olan, kapalı: Bağlı geçit. 5. Bir kuruluşun yetkisi altında bulunan: Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun bağlı kuruluşlarını ziyaret ettim. 6. Sadık: "Türkiye Cumhuriyeti Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir." -Anayasa. 7. mec. Bir kimseye, bir düşünceye, bir hatıraya saygı, aşk vb. duygularla bağlanan, tutkun: Çocuklarına bağlı ana. 8. hlk. Halk inanışına göre, büyü etkisiyle cinsel güçten yoksun edilmiş (erkek).
düşkün
sf. 1. Bir şeye kendini aşırı vermiş olan, çok bağlı, meraklı, tutkun: "Onlar kadar birbirine düşkün, birbirine uymuş bir çift daha ömrümde görmedim desem yeri vardır." -H. E. Adıvar. 2. Geçim sıkıntısına düşmüş: "Eski arkadaşının düşkün bulunduğu hâlinden anlaşılıyordu." -R. H. Karay. 3. Yoksulluk sebebiyle mutluluk ve refahını yitirmiş: "Zavallı, arabasını satmış, düşkün bir hâldeydi." -Y. K. Beyatlı. 4. Yaşlılık, hastalık vb. sebeplerle çalışma gücünü yitirmiş. 5. mec. Değer ve onurunu yitirmiş. 6. mec. Kötü yola düşmüş, ahlaksız: "Emniyet memurları Beyoğlu'nun çalgılı bahçelerinden yüz yirmi düşkün kız derleyip toplamış." -Y. Z. Ortaç.
tutkun
sf. 1. Gönül vermiş, meftun, meclup: "Kapıda bekleşen tutkunlarından bir tanesinin arabasına atladığı gibi ortadan kayboluyordu." -E. E. Talu. 2. Bir şeye alışmış, bağlanmış, düşkün: "Ben yine eskisi gibi tutkunum tiyatroya." -N. Cumalı.

"mecbur" için örnek kullanımlar

Yazmaya da mecbur hissediyorum kendimi, benim içime sinmeyen durumlar var.
I feel compelled to write this, I have inside me where agreed upon unanimously.
Kaynak: 365gunspor.com
adam gelmiş basın toplantısına,soru almadan gitmiş! mecbur mu?!
The press conference came to the man, went without question! Did you have to?!
Kaynak: takvim.com.tr
Yeşil kartlı olanlar dışındaki grupta artık vergi ödemeye mecbur kaldı.
The group was forced to pay no more tax than those holding green cards.
Kaynak: haberalanya.com.tr
Ancak çok mecbur kalmazsak, Maşukiye bölgesinde taş ocağı kurmayacağız.
If we do not have to but it, Masukiye not install in a quarry.
Kaynak: ozgurkocaeli.com.tr
Osmanlı İmparatorluğu ordularının yıllarca süren savaştan yorgun düşmesi yüzünden iki devlet de 1812 yılında barış imzalamaya mecbur kaldılar.
Kaynak: Bükreş Antlaşması
Roma İmparatoru Aurelian tarafından imparatorluğu yıkılarak, esir alındı ve İtalya 'nın Tibur (Tivoli) şehrinde ikamete mecbur edildi.
Kaynak: Zenobia
milliyetçi fikirler ve Fransa 'nın giderek artan askeri tehdidi nedeniyle Avusturya Osmanlı larla yeni bir antlaşma imzalamaya mecbur kaldı.
Kaynak: Ziştovi Antlaşması
İç işlerinde serbest olan bu eyaletler mebus göndermeye kendilerini mecbur hissetmemişlerdir. 69 üyesi Müslüman, 46 üyesi gayrimüslim
Kaynak: 1877 Mart-Haziran Osmanlı Meclis-i Mebusanı
güçlerine büyük kayıplar verdirmiş ve bu kayıplar karşında geri çekilmeye mecbur kalan Moldova güçleri ateşkes ilan etmek zorunda kalmıştır.
Kaynak: Transdinyester Savaşı
Tetikçi (özgün adı: Crank) yönetmenliğini Mark Naveldine ve Brian Taylorun yaptığı,bir adamın mecbur kaldığında hayatta kalmak için neler
Kaynak: Tetikçi (film, 2006)
Constantinus onun hayatını bağışlamış ve Thessalonica 'da sade bir vatandaş gibi yaşamaya mecbur bırakmıştır ancak ertesi yıl (325 ),
Kaynak: Flavia Julia Constantia
yaparken sosyalist düşünceleri nedeniyle kovuşturmaya uğradı ve İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı'nın kararıyla Konya 'da ikamete mecbur edildi.
Kaynak: Kemal Sülker
Kılıç Arslan ve maiyetini Gevele Kalesinde yaşamaya mecbur bıraktı. III. Kılıç Arslan orada öldü. önce II. Süleyman Şah | başlık Anadolu
Kaynak: III. Kılıç Arslan
İvankovaç köyüne saldıran Osmanlıların saldırısını püskürten Sırplar onları Paraçin şehrine çekilmeye mecbur etti. Paraçin şehrine çekilen
Kaynak: İvankovaç Muharebesi
Genelde her yıl belli sayıda gün veya ayın emeği mecbur edilir. Çalışana para verilmediği durumlarda bu özgür olmayan emek sayılır.
Kaynak: Angarya (iş)
Narses, Napoli 'ye yakın olan Mons Lactarius ("Süt Dağı")'da Gotların yolunu keserek onları muharebeye mecbur etti. Gotların kendilerini
Kaynak: Mons Lactarius Savaşı
Birliği (TSRŞB), sigortacılık mevzuatına göre Türkiye 'deki tüm sigorta ve reasürans şirketlerinin üye olmaya mecbur olduğu meslek kuruluşu.
Kaynak: Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği
'u (305-311) Fırat Nehri 'nde Callinicum yakınlarında yendikten sonra 297 yılında yenilgiye uğradı ve bir barış anlaşmasına mecbur kaldı.
Kaynak: Nerseh
Kısa bir süre veziriazamlık yaptı. Fatih zamanında Sivrihisar 'da kadılığa mecbur edildikten sonra II. Bayezid devrinde vezirliğe döndü
Kaynak: Hoca Paşa
Bu önlemlerle Almanları cephe savaşına mecbur etmeyi planlıyorlardı. Amerikan birliklerinin ilk hedefi Monschau 'yu Alman askerlerinden
Kaynak: Hürtgen Ormanı Muharebesi
Sonuç olarak şartların azizliğinden tarım dışına açılmaya mecbur kalmışlardır. İsrail'deki toplum iş gücünün yaklaşık %4'ü moşav adı
Kaynak: Moşav
Fare olan çocuk kedi olan çocuğun yerine hemen oturmazsa devamlı dönüp dolaşmaya mecbur kalır. Eğer oturursa kovalamacadan kurtulur ve
Kaynak: Kedi ve Fare Oyunu

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.