iğrenç sf. 1. İnsanda iğrenme duygusu uyandıran, tiksindiren, müstekreh:
"Yazık, güzelleşmek istiyorsunuz hâlbuki iğrenç kılıklara giriyorsunuz." -P. Safa. 2.
zf. İnsanda iğneme duygusunu uyandıracak biçimde:
"Hatta hepsinden daha da iğrenç görünen sülüğün bile, insanoğluna faydası dokunabiliyordu." -E. Şafak.
pis sf. 1. Leke, toz veya kirle kaplı olan, kirli, iğrendirici, murdar, mülevves. 2. Kendinde pislik olan veya pislenmiş olan:
Lağım suları pistir. 3.
mec. Beğenilmeyecek durumda olan, kötü, zararlı:
"Şu pis dünyanın acılarında bile öyle bir tat var ki her şeye razıyım." -R. N. Güntekin. 4.
mec. Çirkin, sevimsiz olan:
"Demin o pis, ukala suratıyla sırıta sırıta yanıma yaklaştı." -R. N. Güntekin. 5.
mec. Dinleyenleri utandıracak durumda olan (söz):
Pis sözler. 6.
mec. İçinden çıkılması çok güç, karışık:
Pis bir iş.