mübarek ne demek?
- 4 sözlük, 4 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
mübarek anlamı
sf. (müba:rek) 1. Verimli, bereketli. 2. Uğurlu: "Bunlar senin mübarek elini öpmeye geldiler." -O. C. Kaygılı. 3. Kutlu, kutsal. 4. Çok saygı duyulan: Mübarek yüzlü bir ihtiyar. 5. ünl. Beğenilen, sevilen şeyler için söylenen bir söz: Mübarek, ne güzel yer. 6. alay Kızılan, şaşılan (kimse veya şey): "Ne de hafıza vardı mübarekte, neler de anlatmazdı." -H. Taner.
sf. (müba:rek) 1. Verimli, bereketli. 2. Uğurlu: "Bunlar senin mübarek elini öpmeye geldiler." -O. C. Kaygılı. 3. Kutlu, kutsal. 4. Çok saygı duyulan: Mübarek yüzlü bir ihtiyar. 5. ünl. Beğenilen, sevilen şeyler için söylenen bir söz: Mübarek, ne güzel yer. 6. alay Kızılan, şaşılan (kimse veya şey): "Ne de hafıza vardı mübarekte, neler de anlatmazdı." -H. Taner.
Kişi Adları Sözlüğü
Mübarek anlamı Köken: Ar.
Söyleyiş: (müba:rek) Cinsiyet: Erkek
1. Bereketli. 2. Uğurlu, hayırlı, kutlu.
Söyleyiş: (müba:rek) Cinsiyet: Erkek
1. Bereketli. 2. Uğurlu, hayırlı, kutlu.
Türkçe - İngilizce
mübarek anlamı
sıfat
1) blessed
2) holy
3) sacred
4) venerable
5) blest
6) saintly
7) saintlike
sıfat
1) blessed
2) holy
3) sacred
4) venerable
5) blest
6) saintly
7) saintlike
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
Mübarek anlamı
Ordu ili, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Ordu ili, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
mübarek eş anlamlısı
bereketli
sf. Bol, verimli: "Ey vatanın bağrı yanık bucağı / Hani senin bereketli hasadın?" -M. E. Yurdakul.
sf. Bol, verimli: "Ey vatanın bağrı yanık bucağı / Hani senin bereketli hasadın?" -M. E. Yurdakul.
kutlu
sf. Uğurlu: "İşte akşam oldu, bizim artık her yer / Doldur kutlu ellerinle kadehimi." -A. M. Dranas.
sf. Uğurlu: "İşte akşam oldu, bizim artık her yer / Doldur kutlu ellerinle kadehimi." -A. M. Dranas.
kutsal
sf. 1. din b. Güçlü bir dinî saygı uyandıran veya uyandırması gereken, kutsi, mukaddes. 2. Tapınılacak veya yolunda can verilecek derecede sevilen, kutsi, mukaddes, lahut: "Aşkın kutsal tarafına inanmamı sarhoşluk belirtisi diye yorumladım." -H. E. Adıvar. 3. Bozulmaması, dokunulmaması, karşı çıkılmaması gereken, üstüne titrenilen: "Demokraside, insanın en doğal, en kutsal hakları bir pazarlık konusu olur." -N. Cumalı. 4. fel. Tanrı'ya adanmış olan, tanrısal olan.
sf. 1. din b. Güçlü bir dinî saygı uyandıran veya uyandırması gereken, kutsi, mukaddes. 2. Tapınılacak veya yolunda can verilecek derecede sevilen, kutsi, mukaddes, lahut: "Aşkın kutsal tarafına inanmamı sarhoşluk belirtisi diye yorumladım." -H. E. Adıvar. 3. Bozulmaması, dokunulmaması, karşı çıkılmaması gereken, üstüne titrenilen: "Demokraside, insanın en doğal, en kutsal hakları bir pazarlık konusu olur." -N. Cumalı. 4. fel. Tanrı'ya adanmış olan, tanrısal olan.
uğurlu
sf. Uğuru olan, iyilik getirdiğine inanılan, kutlu, tekin, kademli, meymenetli, mübarek: "Mayıs, İstanbullular ve Türkler için İstanbul'un fethedildiği ay olması itibarıyla uğurlu aydır." -B. Felek.
sf. Uğuru olan, iyilik getirdiğine inanılan, kutlu, tekin, kademli, meymenetli, mübarek: "Mayıs, İstanbullular ve Türkler için İstanbul'un fethedildiği ay olması itibarıyla uğurlu aydır." -B. Felek.
verimli
sf. 1. Verimi iyi ve bol olan, bitek, randımanlı, mahsuldar, mümbit, müsmir, verimkâr: Verimli toprak. 2. Kendisinden beklenen sonucu veren, semereli: "Eğer bu beğeniş ve güven gerçek bilgi ve ihtisasa dayansaydı şüphesiz daha sağlam, daha verimli olurdu." -R. H. Karay. 3. Çok yazan, velut: "Sonra, sahiden verimli bir de kalemi var!" -Y. Z. Ortaç.
sf. 1. Verimi iyi ve bol olan, bitek, randımanlı, mahsuldar, mümbit, müsmir, verimkâr: Verimli toprak. 2. Kendisinden beklenen sonucu veren, semereli: "Eğer bu beğeniş ve güven gerçek bilgi ve ihtisasa dayansaydı şüphesiz daha sağlam, daha verimli olurdu." -R. H. Karay. 3. Çok yazan, velut: "Sonra, sahiden verimli bir de kalemi var!" -Y. Z. Ortaç.
"mübarek" için örnek kullanımlar
Seni doğuran Anneye kurban olur o mübarek ellerinden öperim.
I kiss the hands of the blessed mother gave birth you will be the victim.
Kaynak: fotomac.com.trBiz ekmeği bir gıda olmasının ötesinde mübarek bir emanet, bir nimet olarak görürüz.
We are blessed beyond being a food safety bread, we see that as a blessing.
Kaynak: haberler.comSenin mübarek isminle işimize başlıyoruz.
Your blessed to us with your name begin.
Kaynak: borsarti.comMübarek bir günde, gönlümüzden İtalyan takımı Juventus, Malaga ve Paris Saint Germain geçiyor.
A blessed day, our hearts Italian team Juventus, Malaga and Paris Saint-Germain goes.
Kaynak: sporx.comAzerice (Kuzey) | Yeni iliniz mübarek olsun. | Azerice (Güney) | Teze iliniz mübarek. | Irak Türkçesi (Irak) | Y'engi iliwiz mübarak
Kaynak: Türk dilleri
Kaynak: Türk dilleri
Müslümanlar 'da mübarek (kutsal)' gündür. Hıristiyanlık ta Paskalya 'dan önceki Cuma günü İsa 'nın çarmıha gerildiği gün olduğu için yas
Kaynak: Cuma
Kaynak: Cuma
3 Ekim 1998 'de, Papa II. Jean Paul , kardinal Aloyziye Stepinaç'ı mübarek ilan etti. Bakınız : Hırvatistan Bağımsız Devleti II. Dünya
Kaynak: Alojzije Stepinac
Kaynak: Alojzije Stepinac
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
