dürtmek (-i) 1. Ucu sivri bir şeyle veya elle hafifçe itmek:
"Bir parça uyuşup dalar gibi olmuşsun, derken seni birdenbire dürtüp uyandırıyorlar." -R. N. Güntekin. 2. Değmek, dokunmak. 3.
mec. İstenilen şeyi yaptırmak için birine kışkırtıcı söz söylemek, tahrik etmek. 4.
mec. Uyarmak, ikaz etmek.
uyarmak (-i) 1. Bir kimseye bir davranışta bulunmamasını söylemek, ikaz etmek:
"Mustafa Kemal Paşa gittikten sonra gelen mebuslar beni uyarıyorlardı." -F. R. Atay. 2. Görevini gereği gibi yapmayan kimseye nasıl davranması gerektiğini hatırlatmak, ihtarda bulunmak. 3.
biy. Bir canlının herhangi bir organını dıştan bir etki ile görev yapmaya zorlamak. 4.
hlk. Öğütle yola getirmeye çalışmak. 5.
hlk. Uyandırmak.