Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

oflaz ne demek?

 - 3 sözlük, 7 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

oflaz anlamı
sf. hlk. İyi, güzel, mükemmel.

Kişi Adları Sözlüğü

Oflaz anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
1. İyi, güzel, eksiksiz, Tam. 2. Gürbüz, yakışıklı, güzel giyinen. 3. Becerikli. 4. Eflatun rengi. 5. İşe yarar.
Cinsiyet: Kız
1. İyi, güzel, eksiksiz, tam. 2. Gürbüz, yakışıklı, güzel giyinen. 3. Becerikli. 4. Eflatun rengi. 5. İşe yarar.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

oflaz anlamı
İyi, güzel, eksiksiz, Tam.

Deregümü, *Eğridir köyleri, *Sütçüler köyleri -Isparta
Beyçaym *Lapseki -Çanakkale
*Kandıra -Kocaeli
*Gerede -Bolu
Müslimler *Araç, *Taşköprü -Kastamonu
*Kurşunlu, -Çankırı
Bolatlı *Sungurlu -Çorum
-Sinop
Doğanbeyler *Kemah -Erzincan
*Kilis -Gaziantep
*Elbistan, *Pazarcık, Yenicekale, *Afşin köyleri -Maraş
Büyükçaylı *Dörtyol, Reyhanlı ve Amik Ovası Türkmenleri *Reyhanlı -Hatay
*Gemerek -Sivas
Karakızköyü -Yozgat
*Kızılcahamam, Çalış *Haymana *Balâ -Ankara
*Pınarbaşı köyleri -Kayseri
-Niğde
Taşağıl *Ermenek, Çetin *Akşehir, Gözlü, Bolay -Konya
Mansurlu *Feke, *Kadirli, *Cebelibereket, *Kozan -Adana
Ulaş *Tarsus, *Mut köyleri, Civanyaylağı *Mersin, Anaypazan *Gülnar -İçel
*Manavgat -Antalya

oflaz anlamı
1. Gürbüz. 2. Körpe, taze.
oflaz anlamı
1. Cömert. 2. Konuksever. 3. Cesur, kabadayı. 4. Oturaklı. 5. Yakışıklı. 6. Parası olmadığı halde gösteriş için para harcayan. 7. Güzel giyinen, şık. 8. Becerikli.
oflaz anlamı
Eflâtun rengi.

-Çankırı

oflaz anlamı
İşe yarar, uygun.

*Kilis -Gaziantep
*Pınarbaşı çevresi -Kayseri
Gâvurdağı *Cebelibereket -Adana
-İçel

oflaz eş anlamlısı

güzel
sf. 1. Göze ve kulağa hoş gelen, hayranlık uyandıran, çirkin karşıtı: Güzel kız. Güzel çiçek. Yalının en güzel odası bizimdi. 2. İyi, hoş: "Güzel şey canım, milletvekili olmak!" -Ç. Altan. 3. Beklenene uygun düşen ve başarı düşüncesi uyandıran: Güzel bir fırsat. 4. Soyluluk ve ahlaki üstünlük düşüncesi uyandıran: Güzel duygular. Güzel hareketler. 5. Görgü kurallarına uygun olan. 6. Sakin, hoş (hava): Güzel bir gece. 7. Okşayıcı, aldatıcı, kandırıcı: Güzel vaatler. 8. Pek iyi, doğru: Güzel güzel amma! 9. is. Güzel kız veya kadın. 10. is. Güzellik kraliçesi. 11. zf. Hoşa giden, beğenilen, iyi, doğru bir biçimde: Güzel konuştu. 12. zf. Adamakıllı, şiddetli: ": Karıkoca bu kuzu yüzünden güzel bir kavga ettiler." -Ö. Seyfettin.
iyi
sf. 1. İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı: "Bir aralık iyi fal bildiğimi haremde duyurdum." -F. R. Atay. 2. Bol, yararlı, kazançlı: İyi yağmur yağdı. 3. Çok: İyi para kazandı. 4. Uğurlu, hayırlı, iyilik getiren: İyi haber. 5. Esen, sağlıklı: "İyi ve sıhhatli olduğumu bildirebilirsiniz." -N. F. Kısakürek. 6. Yerinde, uygun: İyi bir cevap. 7. Doğru olan: İyisi bu işe karışmamaktır. 8. Yeterli, yetecek miktarda olan: Bu yün, hırka için iyidir. "Annemin simasını şimdi iyi hatırlayamıyorum." -Y. K. Beyatlı. 9. is. Öğrencinin değerlendirilmesinde kullanılan orta ile pekiyi arasındaki not. 10. zf. İstenilen, beğenilen, yerinde, yararlı, uygun bir biçimde: İyi konuştu. "Bunun çocukları iyi çıktıkları için ölünceye kadar babalarına bakmışlar." -M. Ş. Esendal.
mükemmel
sf. 1. Eksiksiz, kusursuz, tam, yetkin, şahane: "Sesinizin tonalitesi mükemmel." -N. Hikmet. 2. zf. Eksiksiz, kusursuz, tam, yetkin, şahane bir biçimde: "Birbirinizin yüzüne karşı canciğer olursunuz fakat sekiz on adım ayrıldığınız gibi başka birine mükemmel çekiştirirsiniz." -R. N. Güntekin.

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.