olumsuz ne demek?
- 4 sözlük, 4 sonuç.BSTS / Dilbilim Terimleri Sözlüğü
olumsuz anlamı Osm. menfi Fr. négatif
Olumsuzluk anlatan (Kelime, söylem, cümle...)
Olumsuzluk anlatan (Kelime, söylem, cümle...)
BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü
olumsuz anlamı İng. negative Osm. menfî Alm. negativ Fr. negatif
1- Bir şeyi yadsıyan. 2- Değilleyici; öne sürülen bir savın yanlışlığını ortaya koyan (yargı).
1- Bir şeyi yadsıyan. 2- Değilleyici; öne sürülen bir savın yanlışlığını ortaya koyan (yargı).
Güncel Türkçe Sözlük
olumsuz anlamı
sf. 1. Yapıcı ve yararlı olmayan, hiçbir sonuca ulaşmayan, gözetilen amaca veya beklenilene uygun olmayan, menfi, negatif. 2. Onaylamayan, kabul etmeyen, aleyhte olan. 3. mec. Davranışları beğenilmeyen, yıkıcı düşünceleri olan, zararlı, menfi: "İnsan içinde olumsuz duyguların oluşmasını önlemeli." -H. Taner. 4. fel. Bir şeyi inkâr eden, inkâr veya ret özelliği taşıyan.
sf. 1. Yapıcı ve yararlı olmayan, hiçbir sonuca ulaşmayan, gözetilen amaca veya beklenilene uygun olmayan, menfi, negatif. 2. Onaylamayan, kabul etmeyen, aleyhte olan. 3. mec. Davranışları beğenilmeyen, yıkıcı düşünceleri olan, zararlı, menfi: "İnsan içinde olumsuz duyguların oluşmasını önlemeli." -H. Taner. 4. fel. Bir şeyi inkâr eden, inkâr veya ret özelliği taşıyan.
Türkçe - İngilizce
olumsuz anlamı
sıfat
1) negative
2) unfavorable
3) negatory
4) deprecating
5) unfavourable
zarf
1) poorly
sıfat
1) negative
2) unfavorable
3) negatory
4) deprecating
5) unfavourable
zarf
1) poorly
olumsuz eş anlamlısı
menfi
sf. (menfi:) 1. Olumsuz, negatif: "Hayatım üzerine yaptığı bu menfi tesirden kurtulamayacak mıyım?" -A. Gündüz. 2. Her şeyi olumsuz ve kötü yanlarıyla ele alan: "Ortaya konanda kusur ararsanız, kusur bulursanız o zaman menfi adamsınız, yıkıcı adamsınız." -N. Ataç. 3. db. esk. Olumsuz. 4. mat. esk. Negatif.
sf. (menfi:) 1. Olumsuz, negatif: "Hayatım üzerine yaptığı bu menfi tesirden kurtulamayacak mıyım?" -A. Gündüz. 2. Her şeyi olumsuz ve kötü yanlarıyla ele alan: "Ortaya konanda kusur ararsanız, kusur bulursanız o zaman menfi adamsınız, yıkıcı adamsınız." -N. Ataç. 3. db. esk. Olumsuz. 4. mat. esk. Negatif.
negatif
sf. 1. Olumsuz: "Onun bu kadar yardımcı yaklaşımına negatif bir cevap vermek istemiyordu." -N. Bezmen. 2. mat. Eksi, pozitif karşıtı. 3. is. Gerçekteki aydınlık ve karanlık bölümleri tersine gösteren fotoğraf camı veya filmi: "Bütün mahzuru otuz altı film bitmeden negatifi çıkaramıyorsunuz." -H. Taner.
sf. 1. Olumsuz: "Onun bu kadar yardımcı yaklaşımına negatif bir cevap vermek istemiyordu." -N. Bezmen. 2. mat. Eksi, pozitif karşıtı. 3. is. Gerçekteki aydınlık ve karanlık bölümleri tersine gösteren fotoğraf camı veya filmi: "Bütün mahzuru otuz altı film bitmeden negatifi çıkaramıyorsunuz." -H. Taner.
zararlı
sf. Zarar veren, zararı dokunan, dokuncalı, muzır, tahripkâr: "Kanun ancak topluma zararlı olan şeyleri yasaklayabilir." -N. F. Kısakürek.
sf. Zarar veren, zararı dokunan, dokuncalı, muzır, tahripkâr: "Kanun ancak topluma zararlı olan şeyleri yasaklayabilir." -N. F. Kısakürek.
"olumsuz" için örnek kullanımlar
Ülke genelinde yarın olumsuz ve tehlike yaratacak hava koşulları var.
Tomorrow adverse weather conditions across the country and have to create danger.
Kaynak: ensonhaber.comTakımın üzerinde bunun olumsuz bir duygu yaratacağını sanmıyorum.
I do not think it will create a negative feeling on the team.
Kaynak: tr.eurosport.comSeyircisiz olması da bizi olumsuz etkileyecek Turu geçmek istiyoruz.
The fact that an audience would like to pass on Tour adversely affect us.
Kaynak: yenimesaj.com.trSosyal medyada hakkımda olumlu ve olumsuz şeyler söylenebiliyor.
Söylenebiliyor positive and negative things about social media.
Kaynak: fotospor.comÇocuk ve gençleri televizyon yayınlarının olumsuz etkilerinden korumak amacıyla Radyo Televizyon Üst Kurulu tarafından geliştirilen, Akıllı
Kaynak: Akıllı İşaretler
Kaynak: Akıllı İşaretler
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
