Hızlı üretim yapıyoruz, ama kaliteden
ödün vermeden hizmet ediyoruz.
Are making rapid production, but without compromising on quality serve.
Kaynak: bugun.com.trMağlup duruma düşmemize rağmen tempomuzdan hiç
ödün vermedik.
Despite the defeat us fall tempomuzdan situation did not compromise at all.
Kaynak: ntvspor.netBu da futbolun güzelleşmesinden
ödün verilmesine neden oluyor.
This leads to compromise football flourish.
Kaynak: trtspor.com.trBizim için önemli olan şey Beşiktaş'ın itibarıdır, bundan
ödün vermeyiz.
Besiktas reputation on what is important for us, we do not compromise on that.
Kaynak: kirikhan.netKupon toplayıcısının problemi bir olasılık kuramı pratik problemi olarak "bütün kuponları topla ve
ödün kazan" tipli yarışmalar için
Kaynak: Kupon toplayıcısının problemiÖzel yaşamında da tepeden bakan ve yalnızlığı seven görünümüyle Hollywood alışkanlıklarına çok az
ödün vermiş, Amerikan sinemasında çığır
Kaynak: Humphrey BogartFilmlerindeki
ödün vermeyen duruşu ve hırpalayıcı üslûbuyla seyirciye adeta 'saldıran' Claude Autant-Lara'ya "anarşist burjuva" lakabı
Kaynak: Paris YolculuğuÖrneğin ne sıcak nede soğuk süreklidir, ikisi de aralarındaki dengeyi korumak için
ödün verirler.) O hem bir doğa filozofu hem de bir doğa
Kaynak: AnaksimandrosABD'nin siyasi darboğazlardan geçtiği özel dönemlerde bile liberal tavrından
ödün vermedi. Tabu sayıldıkları dönemlerde bile, başta
Kaynak: Stanley KramerJohn Deacon, Queen grubundaki en pasif eleman gibi gözükse de grubun en ciddi elemanıdır ve bu ciddiyetinden mümkün olduğunca
ödünKaynak: John Deacon1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Rusya İmparatorluğu karşısında yenilen Osmanlı İmparatorluğu , Ruslara karşı
ödün vermemek
Kaynak: Kıbrıs (Birleşik Krallık)filmleri yönetmeni sayılmazdı, ama yalın anlatımı ile kitleler için sinema yapan, bunu yaparken de kaliteden
ödün vermeyen bir yönetmen oldu.
Kaynak: Raoul Walshsahne yaratması durumunda, diğer tarafın bunu görmezden gelerek veya cevabınından vazgeçerek
ödün vermek tahammülünü (erdem) gösterebilmesidir.
Kaynak: HoşgörüUğur Mumcu 'nun öldürülmesinin ardından 1994 yılında oğlu ve kızı ile beraber amacı Uğur Mumcu'nun ilkelerinden
ödün vermeyen kişiliğini
Kaynak: Güldal MumcuPolitik tavrından ve müziğinden
ödün vermeyen Sosa 1979'da La Plata'da verdiği konser sırasında sahnede gözaltına alındı. Bu olaydan sonra
Kaynak: Mercedes SosaSanat hayatı boyunca yaklaşık 900 yağlıboya tablo, 2000'den fazla sulu boya resim ve çok sayıda karakalem ve
ödün kömürü kullanılarak
Kaynak: John Singer SargentSynergy Drive® adını verdiği sistemde ise aracın performansından
ödün vermeksizin elektrikli motorun daha önemli bir rol oynaması sağlanıyor.
Kaynak: Toyota PriusPaolozzi uluslararası sanat dünyasında kendi görüşünü ve kendi yorumunu hiçbir
ödün vermeden sanatında uygulamaya uğraş vermiştir.
Kaynak: Eduardo Luigi PaolozziAlbümün canlı kayıtları orjinalliğinden
ödün vermeden yapılmış ve akustik konser havası yansıtılmaya çalışılmıştır. Kayıtlar Mine Erkaya,
Kaynak: Akustik Anılaryaşındaki Joshua Seigl, bekâr bir erkek olarak çok değer verdiği bağımsızlığından
ödün vermesini elden giden sağlığına yormak zorunda kalır.
Kaynak: Dövmeli Kız (kitap)Special ile sık sık problemler yaşamış olsa da, konser genel itibarıyla Queen 'in klasik müzikalitesinden
ödün vermediğini göstermektedir.
Kaynak: Queen on Fire – Live at the Bowl