Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

özel ne demek?

 - 5 sözlük, 5 sonuç.

BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü

özel anlamı İng. special Osm. hususi Alm. Besondere Fr. spécial
1- Genelden ayrı olan; bir nesneler öbeğine ya da tek bir nesneye özgü olan. 2-(Mantıkta) Cinse karşıt olarak türle ilgili olan.

BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü

özel anlamı
husûsî. ~ kişi: husûsî şahıs. ~ töre: husûsî hukuk.

Güncel Türkçe Sözlük

özel anlamı
sf. 1. Yalnız bir kişiye, bir şeye ait veya ilişkin olan. 2. Benzerlerinden ayrılmasını sağlayan bir özelliği olan, spesiyal. 3. Bir kişiyi ilgilendiren, hususi, zatî: "Özel bir diyeceği varmış gibi koluma girdi sokakta." -N. Cumalı. 4. Devlete değil, kişiye ait olan, hususi, resmî karşıtı. 5. Dikkate değer: Özel bir ilgi gösterdi. 6. Ayırt edici bir niteliği olan. 7. Her zaman görülenden, olağandan farklı: Özel durumları da göz önüne alalım.

Kişi Adları Sözlüğü

Özel anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Kız
1. Yalnız bir kişiye, bir şeye ait veya ilişkin olan. 2. Devlete değil, kişiye ait olan. 3. Her zaman görülenden, olağandan farklı, dikkate değer.
Cinsiyet: Erkek
1. Yalnız bir kişiye, bir şeye ait veya ilişkin olan. 2. Devlete değil, kişiye ait olan. 3. Her zaman görülenden, olağandan farklı, dikkate değer.

Türkçe - İngilizce

özel anlamı
sıfat
1) particular
2) special
3) private
4) specific
5) exclusive
6) personal
7) proprietary
8) individual
9) ad hoc
10) distinctive
11) proper
12) intimate
13) peculiar
14) especial
15) extraordinary
16) privy
17) esoteric
18) sole
19) express
20) state
21) closet
22) very
zamir
1) self

özel eş anlamlısı

hususi
sf. (husu:si:) 1. Özel: "Kadıköy vapurunun hususi kamarasında, boyları bi-rer metreyi aşmayan bir müvezzi kalabalığı kaynaşıyor." -N. F. Kısakürek. 2. zf. Özel olarak, özel bir biçimde: "Annemle babam dört gün içinde üç defa hususi konuştular." -A. Gündüz.
spesiyal
sf. (l ince okunur) Özel.
zatî
sf. (za:ti:) esk. 1. Kendine özgü, kişiye ilişkin, kişisel, özel: Zatî eşya. 2. fel. Özünlü.
zati
zf. (za:ti) Zaten: "Ben zati çarpılmışım, beni bırak da söyle bakalım, nasıl gideceksin dağın tepesindeki köye?" -A. Kulin.

özel zıt anlamlısı

resmî
sf. (resmi:) 1. Devletin olan, devlete ait, devletle ilgili, özel karşıtı: "Bulunduğumuz yer resmî bir dairenin bürosudur." -Y. K. Karaosmanoğlu. 2. Devletin öngördüğü yöntemlere uygun olarak yapılan, formel: Resmî muamele. Resmî müracaat. 3. mec. Samimi olmayan, teklifli, ciddi: "Kâmuran hemen hemen resmî tavırla hafifçe eğildi." -R. N. Güntekin.

"özel" için örnek kullanımlar

Özel izin alınmadan yazı ve haber hiçbir şekilde kullanılamaz.
News writing and can not be used in any way without special permission.
Kaynak: dunyabulteni.net
Gemi, gittiği yere özel bir bağlama yöntemi ile kara santrali gibi bağlanıyor.
The ship went down like a special way to connect with the land plants connected.
Kaynak: hurriyet.com.tr
Ahmad Salehi'yi, doktorlara özel bir konferans vermek üzere ülkemize davet ettik.
Ahmad Salehi, the doctors have a special invitation to give a lecture to our country.
Kaynak: haberler.com
Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü özel izin alınmadan kullanılamaz.
Even if the source is the whole work can be used without special permission.
Kaynak: konya.net.tr
Özel isim veya özel ad, "tek" ve "özel" olan varlıklara ve kavramlara verilen belirleyici isim . Evrende eşi olmayan varlıkları ve bazı
Kaynak: Özel isim
Özel İtalyan Lisesi (İtalyanca : Liceo Scientifico Italiano I.M.I.), İstanbul'da özel okul statüsünde yer alan bir lise dir.
Kaynak: Özel İtalyan Lisesi
İstanbul Özel Alman Lisesi (kısaca Alman Lisesi, Almanca Deutsche Schule Istanbul), İstanbul 'un Beyoğlu semtinde bulunan bir özel
Kaynak: İstanbul Özel Alman Lisesi
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.