resmî ne demek?
- 4 sözlük, 4 sonuç.BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü
resmî anlamı
görevsel (officiel, öffentlich). ~ sened : görevsel dayanç, görevsel belgit (öffentliche Beurkundung). ~ şekil: görevsel biçim. tasfiye: görevsel arıtım.
görevsel (officiel, öffentlich). ~ sened : görevsel dayanç, görevsel belgit (öffentliche Beurkundung). ~ şekil: görevsel biçim. tasfiye: görevsel arıtım.
Güncel Türkçe Sözlük
resmî anlamı
sf. (resmi:) 1. Devletin olan, devlete ait, devletle ilgili, özel karşıtı: "Bulunduğumuz yer resmî bir dairenin bürosudur." -Y. K. Karaosmanoğlu. 2. Devletin öngördüğü yöntemlere uygun olarak yapılan, formel: Resmî muamele. Resmî müracaat. 3. mec. Samimi olmayan, teklifli, ciddi: "Kâmuran hemen hemen resmî tavırla hafifçe eğildi." -R. N. Güntekin.
sf. (resmi:) 1. Devletin olan, devlete ait, devletle ilgili, özel karşıtı: "Bulunduğumuz yer resmî bir dairenin bürosudur." -Y. K. Karaosmanoğlu. 2. Devletin öngördüğü yöntemlere uygun olarak yapılan, formel: Resmî muamele. Resmî müracaat. 3. mec. Samimi olmayan, teklifli, ciddi: "Kâmuran hemen hemen resmî tavırla hafifçe eğildi." -R. N. Güntekin.
Kişi Adları Sözlüğü
Resmî anlamı Köken: Ar.
Söyleyiş: (resmi:) Cinsiyet: Erkek
1. Devletle ilgili olan. 2. Törenle yapılan. 3. Çok ciddi.
Söyleyiş: (resmi:) Cinsiyet: Erkek
1. Devletle ilgili olan. 2. Törenle yapılan. 3. Çok ciddi.
Türkçe - İngilizce
resmi anlamı
sıfat
1) official
2) formal
3) state
4) legal
5) statutory
6) civil
7) authorized
8) solemn
9) ceremonial
10) regulation
11) certificated
12) starchy
13) ceremonious
sıfat
1) official
2) formal
3) state
4) legal
5) statutory
6) civil
7) authorized
8) solemn
9) ceremonial
10) regulation
11) certificated
12) starchy
13) ceremonious
resmî eş anlamlısı
ciddi
sf. (ciddi:) 1. Şaka olmayan, gerçek: "Kısa zamanda yarı şaka, yarı ciddi tenkit edecek kadar yakınlaşmışlardı." -T. Buğra. 2. Ağırbaşlı: "Ben onu pek ciddi bir genç olarak tanırım." -H. R. Gürpınar. 3. Titizlik gösterilen, önem verilen: "Bu dönemde yazara konu üzerinde vukuf, ciddi incelemeler şart koşulur." -H. Taner. 4. Tehlikeli, endişe veren, ağır, vahim, kritik: "Hastalığımızın oldukça ciddi olduğuna işaret etmekten kendimizi alamadık." -B. Felek. 5. Eğlendirme amacı gütmeyen. 6. Gülmeyen: "O ciddi bir tavırla mühim bir şey anlatmaya hazırlanmış gibiydi." -Y. K. Karaosmanoğlu. 7. Güvenilir, sağlam, önemli: "Ciddi bir gazetede genç bir muharririn şu sözleri beni hâlâ düşündürüyor." -O. S. Orhon. 8. zf. Önem vererek, gerçek olarak: Size bunu ciddi söylüyorum, yalan değil! 9. zf. Güvenilir biçimde: "Çok ciddi durunca mükemmel olduklarını sanıyorlar." -A. Kutlu.
sf. (ciddi:) 1. Şaka olmayan, gerçek: "Kısa zamanda yarı şaka, yarı ciddi tenkit edecek kadar yakınlaşmışlardı." -T. Buğra. 2. Ağırbaşlı: "Ben onu pek ciddi bir genç olarak tanırım." -H. R. Gürpınar. 3. Titizlik gösterilen, önem verilen: "Bu dönemde yazara konu üzerinde vukuf, ciddi incelemeler şart koşulur." -H. Taner. 4. Tehlikeli, endişe veren, ağır, vahim, kritik: "Hastalığımızın oldukça ciddi olduğuna işaret etmekten kendimizi alamadık." -B. Felek. 5. Eğlendirme amacı gütmeyen. 6. Gülmeyen: "O ciddi bir tavırla mühim bir şey anlatmaya hazırlanmış gibiydi." -Y. K. Karaosmanoğlu. 7. Güvenilir, sağlam, önemli: "Ciddi bir gazetede genç bir muharririn şu sözleri beni hâlâ düşündürüyor." -O. S. Orhon. 8. zf. Önem vererek, gerçek olarak: Size bunu ciddi söylüyorum, yalan değil! 9. zf. Güvenilir biçimde: "Çok ciddi durunca mükemmel olduklarını sanıyorlar." -A. Kutlu.
formel
sf. 1. Biçimsel. 2. Resmî.
sf. 1. Biçimsel. 2. Resmî.
teklifli
sf. Kendisiyle samimi, içli dışlı olunmayan, resmî: "Bu dolabın içinde, teklifli misafirlere mahsus lavanta çiçeği kokan, yumuşak tüylü Bursa havluları dururdu." -H. Taner.
sf. Kendisiyle samimi, içli dışlı olunmayan, resmî: "Bu dolabın içinde, teklifli misafirlere mahsus lavanta çiçeği kokan, yumuşak tüylü Bursa havluları dururdu." -H. Taner.
resmî zıt anlamlısı
özel
sf. 1. Yalnız bir kişiye, bir şeye ait veya ilişkin olan. 2. Benzerlerinden ayrılmasını sağlayan bir özelliği olan, spesiyal. 3. Bir kişiyi ilgilendiren, hususi, zatî: "Özel bir diyeceği varmış gibi koluma girdi sokakta." -N. Cumalı. 4. Devlete değil, kişiye ait olan, hususi, resmî karşıtı. 5. Dikkate değer: Özel bir ilgi gösterdi. 6. Ayırt edici bir niteliği olan. 7. Her zaman görülenden, olağandan farklı: Özel durumları da göz önüne alalım.
sf. 1. Yalnız bir kişiye, bir şeye ait veya ilişkin olan. 2. Benzerlerinden ayrılmasını sağlayan bir özelliği olan, spesiyal. 3. Bir kişiyi ilgilendiren, hususi, zatî: "Özel bir diyeceği varmış gibi koluma girdi sokakta." -N. Cumalı. 4. Devlete değil, kişiye ait olan, hususi, resmî karşıtı. 5. Dikkate değer: Özel bir ilgi gösterdi. 6. Ayırt edici bir niteliği olan. 7. Her zaman görülenden, olağandan farklı: Özel durumları da göz önüne alalım.
"resmî" için örnek kullanımlar
Bağımsızlığın resmî olarak ilan edilmesi 16 Ağustos 1960'da oldu.
Was officially declared independence, 16 August 1960.
Kaynak: takvim.com.trBunları destekleyecek resmî bir bilginin olmayışı da beklentiyi kızıştırıyordu.
The absence of a formal knowledge to support them kızıştırıyordu expectation.
Kaynak: stuff.com.trBöyle bir tedbire neden gerek duyulduğuna dair Yahoo'dan henüz resmî bir açıklama gelmedi.
Such a measure, an explanation of why the official did not Yahoo that had been required.
Kaynak: dw.deİlk karşılaşmamızda, resmî bir şekilde elimi sıkarak 'Bonjour, aşk işleri ne merkezde?'
First meeting, squeezing my hand as an official 'Bonjour, love how the center works?'
Kaynak: aksiyon.com.trResmî dil bir ülkede anayasa veya kanun ile kabûl edilen dili tanımlamak için kullanılan terimdir. aynı zamanda Türkiye'nin tek resmî dilidir.
Kaynak: Resmî dil
Kaynak: Resmî dil
T.C. Resmî Gazete, Türkiye Cumhuriyeti 'nin 7 Ekim 1920 günü kurulan ve 7 Şubat 1921 tarihinden itibaren çıkmaya başlayan resmî
Kaynak: T.C. Resmî Gazete
Kaynak: T.C. Resmî Gazete
Resmî tatil, herhangi bir ülkede devlet otoriteleri tarafından kamu kuruluşlarının ve okulların tatil edildiği kısa dönem. ülkede resmî
Kaynak: Resmî tatil
Kaynak: Resmî tatil
Resmî nikâhsız birliktelik ya da resmî nikâhsız beraber yaşama, bazı devletlerde bir evlilik türü olarak kabul edilen nikâh veya evlenme
Kaynak: Resmî nikâhsız birliktelik
Kaynak: Resmî nikâhsız birliktelik
Türkiye 'deki resmî bayramlar aşağıdaki gibidir: |! Tarih! Bayram adı! Açıklama | 1 Ocak | Yılbaşı | Yeni yılın ilk günü |
Kaynak: Türkiye'deki resmî bayramlar
Kaynak: Türkiye'deki resmî bayramlar
Official Xbox Magazine, ABD ve Birleşik Krallık 'ta aylık olarak yayımlanan video oyun dergisi . Xbox 'un resmî çıkış tarihi olan Kasım
Kaynak: Official Xbox Magazine
Kaynak: Official Xbox Magazine
Rossiya) ya da resmî adıyla Rusya Federasyonu (Rusça. Ru-Rossiyskaya Federatsiya. ogg | Росси́йская Федера́ция Rossiyskaya Federatsiya
Kaynak: Rusya
Kaynak: Rusya
Almanya (Almanca : Deutschland, ˈdɔʏtʃlant) ya da resmî adıyla Almanya Federal Cumhuriyeti (Almanca. De-Bundesrepublik Deutschland.
Kaynak: Almanya
Kaynak: Almanya
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
