papaz anlamı İng. priest Osm. keşiş Alm. Priester Fr.prêtre
Gelişmiş ve kutsal kitapları olan kimi dinlerde Tanrıyla insanlar arasında elçilik yapan, din ve büyü işlerinde uzmanlaşmış olan kişi. bakınız» dîn. krş. hoca, büyücü.

papaz anlamı
is. 1. Hristiyan din adamı, peder. 2. Üzerinde papaz resmi olan iskambil kâğıdı.

papaz anlamı
isim
1) pastor
2) priest
3) chaplain
4) king
5) minister
6) clergyman
7) celebrant
8) parson
9) cleric
10) father
11) monk
12) josser
13) clerk in holy orders
14) dominie
15) shaveling
16) sky pilot
sıfat
1) parish
ön ek
1) hiero-

papaz anlamı Rum.pappas
1.Hristiyan din adamı: § "Ben Avrupa'nın püriten papazlarıyla rekabet eden ruhiyat büyücülerinden değilim." -Peyami Safa, Bir Tereddüdün Romanı, 44. § "Beni papazların hastanesine götürdüler." -Ahmet Midhat Efendi, Hasan Mellâh Yahut Sır İçinde Esrar s. 73. § "Ölenlerin üzerinde onar yirmişer bir manat çıkmış, papazlar arasında da Bolşeviklik zuhura başlamış." -Ruşen Eşref Ünaydın, C. 13, 57. § "…bu tetkiklerin kafalarında bir papaz kukuletesi, yahut bir imam sarığı olmasın." -Nazım Hikmet Ran, Kan Konuşmaz, 24. § "Rum papazından bozma halk hatibi arasında, işte İstanbul'un böyle karışık derbeder bir hayatı vardı." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Sahnenin Dışındakiler, 233. § "Mesela, bir memlekete kolera girdiği zaman oradan herkes kaçabilir; yalnız tabiplerle papazlar kaçamaz." -Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esasları, 77. § "Lin-Po demiş bunu, diyor Hollandalı bir Protestan papazın oğlu olup da …" -Adalet Ağaoğlu, Dar Zamanlar-3 Hayır, 32. § "… üç papaz, uçaksız, kanatsız uçmuşlar!" -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 3. § "Bunun üzerine de Harbiye Nazırı, sanki kabahat Türk hükûmetindeymiş gibi, papaza kızıp oruç bozarcasına istifa etmekten başka yol bulamıyor." -Necip Fazıl Kısakürek, Sultan Vahidüddin, 144. § "Papazlar çıkıp, dua okudular." -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 298. § "Ama hümanistlerin düşünce hürriyeti daha çok rahipliğe karşı bir isyandı: Laik insanın, papazların hâkimiyetine karşı direnişti." -Cemil Meriç, Kırk Ambar, 109. § "… onca papazı giyotine yollaması boşuna mı…" -Attila İlhan, Aydınlar Savaşı, 71. 2. Üzerinde papaz resmi olan iskambil kâğıdı: § "Üstüne üç iskambil kâğıdı atıyor... Papazı bulan kırk para koyduysa beş kuruş, beş kuruş koyduysa yirmi beş kuruş alıyor." -Reşat Nuri Güntekin, Tanrı Misafiri, 114.

papaz anlamı
1. Çatının Altındaki ağaç, dikme. 2. Kağnının çok yük alması için oka geçirilen ağaç.

papaz anlamı
İslam'ın gereklerine uymayan, saçı sakalı karışık

Ordu