Son bir iki yılı
atlatmak için buna zorunlu olarak ihtiyaç duyuyor.
The last two years, it necessarily needs to survive.
Kaynak: acikgazete.comKolay
atlatmak için bol bol kuru incir ve kayısı depoluyorum çekmeceme.
Easy to dodge plenty of drawer storing it dried figs and apricots.
Kaynak: hurriyet.com.trKalan maçları da en iyi şekilde
atlatmak istiyoruz'' diye konuştu.
We want the best way to dodge the remaining matches,'' he said.
Kaynak: haberaj.comBu sıkıntılı süreci
atlatmak için defalarca gelip yönetimle görüştük.
To circumvent this troublesome process management, met several times to come.
Kaynak: haber7.comYaz uykusu (veya estivasyon), sıcak ve kurak iklim bölgelerinde yaşayan bazı hayvanların, zor şartları
atlatmak için çok sıcak yaz
Kaynak: Yaz uykusuBeklenen tutuklamasını
atlatmak için ev ve geçici işlerinin yerlerini sık sık değiştirdi. En küçük fırsatında Kalinin 'den kaçtığının ertesi
Kaynak: Nadezhda Mandelstam23 Kasım 1542'de küçük filosunu onarmak ve kışı
atlatmak amacıyla gidilen San Salvador Adası 'nda botundan dışarı çıkarken çıkıntılı bir
Kaynak: Juan Rodríguez CabrilloBazen öğrenilmişliklerin sana işini yaparken bir çok şeyi deveyi hendekten
atlatmak kadar zor hale getirdi. Ama inan bana dostum bu kitabı
Kaynak: Devemi Olimpiyatlara HazırlıyorumAmacı ekeonomik krizi
atlatmak olan bu girişim, paranın devalüe edilmesi, yeni vergiler konması, kamu borçlarının faizlerinin düşürülmesi
Kaynak: Henri JasparOkulunu bitiremedi ve gördüğü işkence ler nedeniyle yaşadığı travma yı
atlatmak için, 10 yıl boyunca depresyon tedavisi gördü.
Kaynak: Manisa davasıolağanüstü birkaç olayda yapılır veya genel seçim sonuçlarının beklenmesi yahut rakip gazeteleri (bazen dağıtımını)
atlatmak üzere yapılır.
Kaynak: Gazete dağıtımıZaten taraflar rakiplerini
atlatmak yerine sık sık durarak birbirlerinin sorunlarıyla ilgilenirler. Filmin karakterlerinden biri de 'yol'
Kaynak: Two-Lane Blacktop (film)Yüzü yanan kemancı acı içinde kıvranarak oradan kaçar, peşindeki polisleri
atlatmak için de kanalizasyon sistemine girer. Kanalizasyon
Kaynak: Operadaki Hayalet (film, 1943)Hamleyi
atlatmak ve hamle yapmak, saldırma anında dönme, dönerken saldırma ve bunlar yapılırken de çömelir vaziyetten yaylanarak hız alma
Kaynak: Erzurum barıİnsanlar öz hakkı olan ölümsüzlüğü geri kazanmak için tanrıları ayartmak veya
atlatmak için gerek fiziksel, gerekse de ruhsal olarak
Kaynak: İksirBölgedeki Romalılar ve müttefiklerini
atlatmak için “Ya yeni bir yol bulacağız, ya yeni bir yol yapacağız” diyen Hannibal, vadinin
Kaynak: HannibalHerkül, ağaca dolanarak altın elmaları koruyan canavarı
atlatmak için bir plan yapar. Planını uygulayabilmek için bir yardımcıya
Kaynak: Draco (takımyıldız)Ayrıca sentry kurduktan sonra kademe
atlatmak için bununla vurmak gerekir. Makineler hasar görünce, gene vurarak tamir edebilirsiniz.
Kaynak: Team Fortress 2Winnie, aklına söyleyecek bir şey gelmediğinde, bu anı
atlatmak için çantasıyla ilgilenmeye başlar. Aslında ikili arasında sohbet olarak
Kaynak: Mutlu Günler