pratik anlamı Fr.pratique
1.Teoriye dayanmayan, davranış ve uygulama ile ilgili olan, kılgılı, uygulamalı, tatbikî, amelî:§
"Ben pratik bir adamım." -Peyami Safa, Sözde Kızlar, 97. § "
Sözde en sol oldukları vakit pratikte en sağa yanaşmıştırlar." -Nazım Hikmet Ran, Kan Konuşmaz, 218. §
"Pratik hayatta zaten bir çocuk gibi beceriksiz olan Şi'r-i Kamer şairi, her insanı her yanı kendine yabancı bir şekilde… gibiydi." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları, 81. §
"Her pratik şey hakkında söylemek alışkanlığında olduğumuz bidat kelimesi…" -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 291. §
"… Pratik Türkçe öğrenme sözlüğünden birkaç cümle çalıştı, …" -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 18. § "
Görüyorsunuz ki arkadaşımız çok pratik bir insan" dedi." -Orhan Pamuk, Cevdet Bey ve Oğulları, 278. 2. Kolaylıkla uygulanabilir, kullanışlı:§
"Bir kısım talebe dokuz taş oyununu en pratik vakit geçirme çaresi diye kabul etmişlerdi." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Sahnenin Dışındakiler, 47. § "
Böyle pratik becerilerimin olmadığını , içim yanarak algılıyorum." -Adalet Ağaoğlu, Göç Temizliği, 232. § "
Bu bağıntıların pratik sonuçları şunlardır." -Ziya Gökalp, Türk Uygarlığı Tarihi, 101. §
"Pratik ve dışa dönük bir zekânın daralttığı muzip derinliksiz, kıvrak mavi gözler." -Peyami Safa, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, 68. §
"… esnafa pratik ve parlak reklam düşünceleri dağıtır, yoksullara kimsesizlere yardım toplamak için kapı kapı dolaşırdı." -Buket Uzuner, Şairler Şehri, 77. §
"Bu mefhumu hayata geçirecek olan haberleşme araçlarını, sürekli, doğrudan ve mahrem alışverişleri de pratik olarak düzenlemek lazım; Dergiler, çeviriler, dünya edebiyatını tanıtacak eserler." -Cemil Meriç, Kırk Ambar, 44. § "
Eğitimin gerçek amacı bilgiler toplanması ve bu bilgilerin pratik kullanılması değildir, fakat daha çok bir değerler duygusuna sahip olma ve onun içgüdüsel kullanılmasıdır." -Nurullah Ataç, Dergilerde Deneme, 228. § "
Bütün mesele Türkan'ın, biraz pratik olmasındaydı." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 163. 3. Bir şeyi yapma yöntemi veya biçimi, teamül. 4. Bir sanat ve bilim dalının ilkelerinin, kurallarının uygulanışı, kılgı, uygulama, tatbik, ameliye: §
"Pratik gayet mühimdir." -
Reşat Nuri Güntekin, Damga, 37.