ağırbaşlı sf. (ağı'rbaşlı) 1. Davranışları ölçülü, olgun (kimse), vakur, ciddi, hoppa karşıtı:
"Büyüdükçe sabırlı, ağırbaşlı bir insan oldu." -Y. Atılgan. 2. Değeri çok olan, ağır:
"Taşralarda ağırbaşlı kitaplar okumaya kalkışan öğrencileri, arkadaşları sarakaya alır." -S. Birsel. 3. Gösterişli.
bağlantılı sf. Aralarında bağlantı bulunan, irtibatlı, rabıtalı, bağlantılı.
düzenli sf. 1. Düzeni olan, yerli yerinde, kararlı, tertipli, muntazam:
"Hele, düzenli giyim diye bir dertleri hiç yoktur." -S. Ayverdi. 2. Sistemli, nizamlı, metodik.
düzgün sf. 1. Doğru ve pürüzsüz, muntazam:
Düzgün tahta. Düzgün yol. 2. Düzenli, kusursuz, insicamlı, rabıtalı, muntazam. 3. İyi:
"Belli ki hâlleri vakitleri çok düzgün değil." -M. Ş. Esendal. 4.
zf. Kurala uygun olarak, kusursuz bir biçimde:
Düzgün konuşuyor. 5.
mat. Kenar veya ayrıtları ile açıları birbirine eşit olan (biçim):
Düzgün çok yüzlü. 6.
is. esk. Fondöten.
tutarlı sf. Aralarında çelişki bulunmayan, her bakımdan uyumlu, insicamlı.