sağlam ne demek?
- 6 sözlük, 7 sonuç.BSTS / Tecim, Maliye, Sayışmanlık ve Güvence Terimleri Sözlüğü
sağlam anlamı İng. solvent Fr. solvable
Para yönünden saygınlığı olan, borcunu ödeyebilen.
Para yönünden saygınlığı olan, borcunu ödeyebilen.
Güncel Türkçe Sözlük
sağlam anlamı
sf. 1. Dayanıklı, kolay bozulmaz, yıkılmaz, stabil: "En sağlam sütunlar üstünde durduğu sanılan devir, bir karton kale gibi yıkılmıştı." -F. R. Atay. 2. Zarar görmemiş, bozulmamış: Bütün eşya sağlam. 3. Sakatlık veya hastalığı bulunmayan, sağlıklı, sıhhatli: "Zaten bünyesi pek sağlam değildi, sık sık hastalanıyordu." -A. Ümit. 4. Güvenilir: Sağlam iş. Sağlam para. 5. Gerçek, inanılır bir temeli olan: "Böyle sağlam adı nereden bulacaksın." -M. Ş. Esendal. 6. zf. hlk. (sa'ğlam) Her hâlde, muhakkak: "Sağlam bu gece perilere karıştım gitti." -H. R. Gürpınar.
sf. 1. Dayanıklı, kolay bozulmaz, yıkılmaz, stabil: "En sağlam sütunlar üstünde durduğu sanılan devir, bir karton kale gibi yıkılmıştı." -F. R. Atay. 2. Zarar görmemiş, bozulmamış: Bütün eşya sağlam. 3. Sakatlık veya hastalığı bulunmayan, sağlıklı, sıhhatli: "Zaten bünyesi pek sağlam değildi, sık sık hastalanıyordu." -A. Ümit. 4. Güvenilir: Sağlam iş. Sağlam para. 5. Gerçek, inanılır bir temeli olan: "Böyle sağlam adı nereden bulacaksın." -M. Ş. Esendal. 6. zf. hlk. (sa'ğlam) Her hâlde, muhakkak: "Sağlam bu gece perilere karıştım gitti." -H. R. Gürpınar.
Kişi Adları Sözlüğü
Sağlam anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
1. Sağlıklı. 2. Güvenilirlik. 3. Gerçek, inanılır.
Cinsiyet: Erkek
1. Sağlıklı. 2. Güvenilirlik. 3. Gerçek, inanılır.
Türkçe - İngilizce
sağlam anlamı
sıfat
1) solid
2) sound
3) strong
4) sturdy
5) firm
6) rugged
7) stable
8) secure
9) tough
10) healthy
11) good
12) hard
13) substantial
14) steady
15) safe
16) sure
17) secured
18) stout
19) consolidated
20) foolproof
21) staunch
22) substantive
23) whole
24) stalwart
25) bankable
26) valid
27) responsible
28) unshakable
29) calculable
30) invulnerable
31) hearty
32) fast
33) lusty
34) steely
35) hale
36) bouncing
37) foursquare
38) unshaken
39) unfaltering
40) scatheless
41) stereo
42) dyed in grain
43) granite
44) granitic
45) stanch
46) indissoluble
47) runproof
48) flat-footed
49) cast-iron
50) gilt-edged
51) able-bodied
zarf
1) foursquare
sıfat
1) solid
2) sound
3) strong
4) sturdy
5) firm
6) rugged
7) stable
8) secure
9) tough
10) healthy
11) good
12) hard
13) substantial
14) steady
15) safe
16) sure
17) secured
18) stout
19) consolidated
20) foolproof
21) staunch
22) substantive
23) whole
24) stalwart
25) bankable
26) valid
27) responsible
28) unshakable
29) calculable
30) invulnerable
31) hearty
32) fast
33) lusty
34) steely
35) hale
36) bouncing
37) foursquare
38) unshaken
39) unfaltering
40) scatheless
41) stereo
42) dyed in grain
43) granite
44) granitic
45) stanch
46) indissoluble
47) runproof
48) flat-footed
49) cast-iron
50) gilt-edged
51) able-bodied
zarf
1) foursquare
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
sağlam anlamı
Şalgam
Şalgam
Erzurum
sağlam anlamı
Eksiksiz, bütün olarak
Eksiksiz, bütün olarak
Artvin Yusufeli Uşhum köyü
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
Sağlam anlamı
Diyarbakır ili, Eğil ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Diyarbakır ili, Eğil ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
sağlam eş anlamlısı
dayanıklı
sf. 1. Dayanabilen, sağlam, güçlü, mukavim, zorlu, stabil. 2. mec. Metanetli, metin, mütehammil: "Anadolu çocukları ne dayanıklı adamlardır." -F. R. Atay.
sf. 1. Dayanabilen, sağlam, güçlü, mukavim, zorlu, stabil. 2. mec. Metanetli, metin, mütehammil: "Anadolu çocukları ne dayanıklı adamlardır." -F. R. Atay.
güvenilir
sf. Güven duygusu veren, güvenilen: "Sadece kolejinizde değil eğitim işlerinin tümünde güvenilir bir danışman olabilirim." -N. Hikmet.
sf. Güven duygusu veren, güvenilen: "Sadece kolejinizde değil eğitim işlerinin tümünde güvenilir bir danışman olabilirim." -N. Hikmet.
muhakkak
sf. 1. Doğruluğu, gerçekliği kesin olarak bilinen, gerçekliği kesinleşmiş: "Yalnız muhakkak olan bir şey varsa o da, Orhan'ın bana fena hâlde âşık olduğudur." -N. Hikmet. 2. zf. Kesinlikle: "Her birinin muhakkak bir yakın arkadaşı vardır." -E. Şafak.
sf. 1. Doğruluğu, gerçekliği kesin olarak bilinen, gerçekliği kesinleşmiş: "Yalnız muhakkak olan bir şey varsa o da, Orhan'ın bana fena hâlde âşık olduğudur." -N. Hikmet. 2. zf. Kesinlikle: "Her birinin muhakkak bir yakın arkadaşı vardır." -E. Şafak.
sağlıklı
sf. 1. Sağlık durumu iyi olan, sağlam, esen, sıhhatli: "Birbirlerine sağlıklı, esenlikli bir kış dilediler." -T. Buğra. 2. Sağlık kurallarına uygun olan, hijyen, hijyenik. 3. Sağlığı koruyan. 4. mec. Sağlam, doğru, güvenilir, gerçek: "Kendine saygısı olan, sağlıklı bir adam başkalarına da en büyük saygıyı duyar." -Y. Kemal.
sf. 1. Sağlık durumu iyi olan, sağlam, esen, sıhhatli: "Birbirlerine sağlıklı, esenlikli bir kış dilediler." -T. Buğra. 2. Sağlık kurallarına uygun olan, hijyen, hijyenik. 3. Sağlığı koruyan. 4. mec. Sağlam, doğru, güvenilir, gerçek: "Kendine saygısı olan, sağlıklı bir adam başkalarına da en büyük saygıyı duyar." -Y. Kemal.
sıhhatli
sf. Sağlıklı: "İyi ve sıhhatli olduğumu bildirebilirsiniz." -N. F. Kısakürek.
sf. Sağlıklı: "İyi ve sıhhatli olduğumu bildirebilirsiniz." -N. F. Kısakürek.
stabil
sf. 1. Dayanıklı, sağlam. 2. Dengeli. 3. Düz (I). 4. Oturmuş. 5. mec. Kararlı, değişmez.
sf. 1. Dayanıklı, sağlam. 2. Dengeli. 3. Düz (I). 4. Oturmuş. 5. mec. Kararlı, değişmez.
"sağlam" için örnek kullanımlar
Temel sağlam olursa onu takip eden yıllarda madalyalar da gelir.
Key achievements in the years following it also means no sound.
Kaynak: yerelgundem.comGeriyi sağlam tutup oyunu kontrollü oynamaktan bahsediyorum.
I'm talking about holding a solid game to play back in control.
Kaynak: aksam.com.trGalatasaray her şeyden önce sağlam bir mali yapı kazandı.
Galatasaray won the first of all, a solid financial structure.
Kaynak: skorer.milliyet.com.trAralarındaki sağlam bağlar onları kısa süre sonra evliliğe bile götürebilir.
Shortly after the marriage can lead to even stronger bonds between them.
Kaynak: stargundem.comCerh ve Ta'dil, Cerh , Rivayetin sağlam olmadığını bildirir. Ta'dil ise Rivayetin sağlam olduğunu bildirir.88.254.14.132 19:43, 28 Kasım
Kaynak: Cerh ve Ta'dil
Kaynak: Cerh ve Ta'dil
Organ transplantasyonu ya da organ nakli organ donörü tarafından verilen sağlam organ parçası ya da tamamının alıcının hasarlı veya
Kaynak: Organ nakli
Kaynak: Organ nakli
Kevlar, çok hafif karbon kökenli çok sağlam lif lerden oluşan bir malzemedir. DuPont firması tarafından 1965 yılında icat edilmiş ve
Kaynak: Kevlar
Kaynak: Kevlar
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
