dayanıklı ne demek?
- 3 sözlük, 3 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
dayanıklı anlamı
sf. 1. Dayanabilen, sağlam, güçlü, mukavim, zorlu, stabil. 2. mec. Metanetli, metin, mütehammil: "Anadolu çocukları ne dayanıklı adamlardır." -F. R. Atay.
sf. 1. Dayanabilen, sağlam, güçlü, mukavim, zorlu, stabil. 2. mec. Metanetli, metin, mütehammil: "Anadolu çocukları ne dayanıklı adamlardır." -F. R. Atay.
Türkçe - İngilizce
dayanıklı anlamı
sıfat
1) resistant
2) durable
3) proof
4) resistant to
5) tough
6) sturdy
7) lasting
8) hardy
9) enduring
10) substantial
11) long lasting
12) fast
13) indestructible
14) refractory
15) hard
16) firm
17) impervious
18) substantive
19) wiry
20) patient
21) gritty
22) impregnable
23) keeping
24) invulnerable
25) resolute
26) for hard wear
27) nonperishable
28) consolidated
29) runproof
30) sedulous
31) supportable
32) unfading
33) serviceable
34) cast-iron
35) heavy-duty
sıfat
1) resistant
2) durable
3) proof
4) resistant to
5) tough
6) sturdy
7) lasting
8) hardy
9) enduring
10) substantial
11) long lasting
12) fast
13) indestructible
14) refractory
15) hard
16) firm
17) impervious
18) substantive
19) wiry
20) patient
21) gritty
22) impregnable
23) keeping
24) invulnerable
25) resolute
26) for hard wear
27) nonperishable
28) consolidated
29) runproof
30) sedulous
31) supportable
32) unfading
33) serviceable
34) cast-iron
35) heavy-duty
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
Dayanıklı anlamı
Şanlıurfa ili, Harran ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Şanlıurfa ili, Harran ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
dayanıklı eş anlamlısı
güçlü
sf. 1. Gücü olan, kuvvetli, yavuz: "Kalın gövdeli, güçlü bir ihtiyardı." -A. Kutlu. 2. Şiddeti çok olan. 3. mec. Etkisi, önemi büyük olan, sözü geçer, forslu: "Sanırım uzun zaman kimliğini korumak, güçlü kalabilmek için direndi." -R. Mağden. 4. mec. Nitelikleri ile etki yaratan, etkili: "Bu denli güçlü bir aşkı bundan sonra da önleyemeyeceğimi biliyordum." -A. Ümit.
sf. 1. Gücü olan, kuvvetli, yavuz: "Kalın gövdeli, güçlü bir ihtiyardı." -A. Kutlu. 2. Şiddeti çok olan. 3. mec. Etkisi, önemi büyük olan, sözü geçer, forslu: "Sanırım uzun zaman kimliğini korumak, güçlü kalabilmek için direndi." -R. Mağden. 4. mec. Nitelikleri ile etki yaratan, etkili: "Bu denli güçlü bir aşkı bundan sonra da önleyemeyeceğimi biliyordum." -A. Ümit.
metanetli
sf. Dayanıklı, metin.
sf. Dayanıklı, metin.
metin
(I) is. 1. Bir yazıyı biçim, anlatım ve noktalama özellikleriyle oluşturan kelimelerin bütünü, tekst: "Aslında kâğıda gerek yoktu çünkü bütün metni satır satır ezbere biliyordu." -E. Şafak. 2. Basılı veya el yazması parça, tekst.
(I) is. 1. Bir yazıyı biçim, anlatım ve noktalama özellikleriyle oluşturan kelimelerin bütünü, tekst: "Aslında kâğıda gerek yoktu çünkü bütün metni satır satır ezbere biliyordu." -E. Şafak. 2. Basılı veya el yazması parça, tekst.
metin
(II) sf. (meti:n) Acılar karşısında dayanma gücünü yitirmeyen, sağlam, dayanıklı, metanetli: "Geçimi yolunda, maddeten ve manen metin bir ailedir." -R. H. Karay.
(II) sf. (meti:n) Acılar karşısında dayanma gücünü yitirmeyen, sağlam, dayanıklı, metanetli: "Geçimi yolunda, maddeten ve manen metin bir ailedir." -R. H. Karay.
mukavim
sf. (muka:vim) esk. 1. Dayanıklı, güçlü, dirençli. 2. mec. Karşı koyan, başkaldıran.
sf. (muka:vim) esk. 1. Dayanıklı, güçlü, dirençli. 2. mec. Karşı koyan, başkaldıran.
mütehammil
sf. esk. Dayanıklı.
sf. esk. Dayanıklı.
sağlam
sf. 1. Dayanıklı, kolay bozulmaz, yıkılmaz, stabil: "En sağlam sütunlar üstünde durduğu sanılan devir, bir karton kale gibi yıkılmıştı." -F. R. Atay. 2. Zarar görmemiş, bozulmamış: Bütün eşya sağlam. 3. Sakatlık veya hastalığı bulunmayan, sağlıklı, sıhhatli: "Zaten bünyesi pek sağlam değildi, sık sık hastalanıyordu." -A. Ümit. 4. Güvenilir: Sağlam iş. Sağlam para. 5. Gerçek, inanılır bir temeli olan: "Böyle sağlam adı nereden bulacaksın." -M. Ş. Esendal. 6. zf. hlk. (sa'ğlam) Her hâlde, muhakkak: "Sağlam bu gece perilere karıştım gitti." -H. R. Gürpınar.
sf. 1. Dayanıklı, kolay bozulmaz, yıkılmaz, stabil: "En sağlam sütunlar üstünde durduğu sanılan devir, bir karton kale gibi yıkılmıştı." -F. R. Atay. 2. Zarar görmemiş, bozulmamış: Bütün eşya sağlam. 3. Sakatlık veya hastalığı bulunmayan, sağlıklı, sıhhatli: "Zaten bünyesi pek sağlam değildi, sık sık hastalanıyordu." -A. Ümit. 4. Güvenilir: Sağlam iş. Sağlam para. 5. Gerçek, inanılır bir temeli olan: "Böyle sağlam adı nereden bulacaksın." -M. Ş. Esendal. 6. zf. hlk. (sa'ğlam) Her hâlde, muhakkak: "Sağlam bu gece perilere karıştım gitti." -H. R. Gürpınar.
stabil
sf. 1. Dayanıklı, sağlam. 2. Dengeli. 3. Düz (I). 4. Oturmuş. 5. mec. Kararlı, değişmez.
sf. 1. Dayanıklı, sağlam. 2. Dengeli. 3. Düz (I). 4. Oturmuş. 5. mec. Kararlı, değişmez.
zorlu
sf. 1. Güçlü, kuvvetli, şiddetli: Zorlu bir yağmur. 2. Tuttuğunu koparan, baskı yapabilecek ölçüde güçlü (kimse): "Ne zorlu bir amir olduğunu daha ilk gününden belli etti." -H. Taner. 3. Zor, güç yapılan: "Millî Mücadelenin bazı zorlu safhalarında onun âdeta, işlere seyirci kalır gibi bir kayıtsız, ilgisiz duruşu olurdu ki..." -Y. K. Karaosmanoğlu. 4. Zorbalık yapan.
sf. 1. Güçlü, kuvvetli, şiddetli: Zorlu bir yağmur. 2. Tuttuğunu koparan, baskı yapabilecek ölçüde güçlü (kimse): "Ne zorlu bir amir olduğunu daha ilk gününden belli etti." -H. Taner. 3. Zor, güç yapılan: "Millî Mücadelenin bazı zorlu safhalarında onun âdeta, işlere seyirci kalır gibi bir kayıtsız, ilgisiz duruşu olurdu ki..." -Y. K. Karaosmanoğlu. 4. Zorbalık yapan.
"dayanıklı" için örnek kullanımlar
Ama inşallah dayanıklı olur da izleyici yine Pis Yedili manyağı olmaz.
But I hope you will resist the audience still does not freak Dirty Seven.
Kaynak: blog.milliyet.com.trAmaç, sıcağa, soğuğa ve böceklere dayanıklı yeni türler yaratmaktı.
The goal, heat, cold and insects resistant to create new species.
Kaynak: blog.milliyet.com.trVirüse ve kök hastalıklarına dayanıklı yerli sivri biberler, çiftçinin umudu oldu.
Resistant to the virus and root diseases of domestic sharp pepper, became the hope of the farmer.
Kaynak: haberler.comTabi ki farkını yine kendisine göre dayanıklı bir cihazla ortaya koymaya çalışıyor.
Of course, based on the difference between a durable device is trying to reveal to him again.
Kaynak: stargundem.comKlarinet (klarinet ya da gırnata), sert ve dayanıklı ağaçlardan genellikle de abanoz ağacından yapılan üflemeli bir çalgı türüdür.
Kaynak: Klarnet
Kaynak: Klarnet
Donanma terminolojisinde, muhrip, destroyer veya yok edici, hızlı, yüksek manevra kabiliyeti olan, zırhlı, dayanıklı, filolara veya
Kaynak: Muhrip
Kaynak: Muhrip
Asbest ya da amyant, ısıya, aşınmaya ve kimyasal madde lere çok dayanıklı lif li yapıda kanser ojen bir mineral . Halk arasında ak toprak
Kaynak: Asbest
Kaynak: Asbest
dengelerini bulmasını sağlayan ve hayatlarını önemli ölçüde kolaylaştıran ve iskeletlerine bağlı olarak derilerinin dışına çıkmış dayanıklı kemiktir.
Kaynak: Boynuz
Kaynak: Boynuz
Deinococcus radiodurans, ekstremofil ik bir bakteri olup radyasyon a karşı bilinen en dayanıklı canlılardan biridir. Bakteri, soğuk,
Kaynak: Deinococcus radiodurans
Kaynak: Deinococcus radiodurans
Esnek ve esnemeyen köpük ler, dayanıklı elastomerler ve yüksek performanslı yapıştırıcı lar, sentetik fiber ler, conta lar, prezervatif
Kaynak: Poliüretan
Kaynak: Poliüretan
Sisal (Agave sisalana), Agavaceae familyasından sert coğrafi koşulları seven, kenevir e benzeyen, içerdiği sağlam ve dayanıklı elyaf
Kaynak: Sisal
Kaynak: Sisal
Kuzeyli ırklar; dünyanın kuzey bölgelerine has, çoğunluğu kurda benzeyen , soğuğa dayanıklı işçi köpekleri ni kapsayan köpek grubu. Spitz
Kaynak: Kuzeyli ırklar
Kaynak: Kuzeyli ırklar
thumb | 200px | Neil Armstrong 'un Apollo A7L uzay elbisesi dayanıklı ve güvenilir neredeyse sevimli A7L Apollo & Skylab uzay giysisi
Kaynak: Apollo/Skylab A7L
Kaynak: Apollo/Skylab A7L
MI AC PR serisi Fransız yapımı metalsiz basınca dayanıklı bir tahripli tanksavar mayınıd ır. Mayınlar Matenin model mayın döşeme
Kaynak: MI AC PR mayını
Kaynak: MI AC PR mayını
Mayında her türlü patlamaya dayanıklı havalı fünye kullanılmıştır. Hem elle hem de makina yardımıyla döşenebilir. Mayın üzerinde yerinde
Kaynak: TC/2.4 mayını
Kaynak: TC/2.4 mayını
Sağlam olmasına karşın lateks kadar dayanıklı değildir. C. L. Sandquist ve Joseph Shivers tarafından 1959'da bulunmuştur. Kategori:1959
Kaynak: Likra
Kaynak: Likra
Refrakter malzemeler, ateşe dayanıklı malzemeler olarak tanımlanır. Refrakter malzemeler 538 °C (811 K; 1000 °F) üzerindeki sıcaklıklarda
Kaynak: Refrakter malzemeler
Kaynak: Refrakter malzemeler
MATS/2 serpme şeklinde döşenebilen İtalya n yapımı dairesel plastik kasalı az metalli patlamaya dayanıklı basınçlı tanksavar mayınıd ır.
Kaynak: MATS/2 mayını
Kaynak: MATS/2 mayını
Vulkanizasyon kauçuğun veya benzer polimer lerin, kükürt veya diğer eşdeğer kürleyicilerin ilavesiyle daha dayanıklı malzemelere
Kaynak: Vulkanizasyon
Kaynak: Vulkanizasyon
biridir. Endospor oluşturmaları ve sıcaklık uygulamarına dayanıklı olmalarından dolayı diğer bakteri lerden belirgin bir şekilde ayrılırlar.
Kaynak: Bacillaceae
Kaynak: Bacillaceae
Sony CyberShot TX20, Sony'nin dayanıklı kompakt fotoğraf makinesi sınıfında ürettiği en son modeldir. Teknik Özellikler : Sensör: 16.2MP 1/
Kaynak: Sony CyberShot TX20
Kaynak: Sony CyberShot TX20
MATS/2.6 serpme şeklinde döşenebilen İtalya n yapımı dairesel plastik kasalı metalsiz patlamaya dayanıklı basınçlı tanksavar mayınıd ır.
Kaynak: MATS/2.6 mayını
Kaynak: MATS/2.6 mayını
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
