sakatlık ne demek?
- 3 sözlük, 3 sonuç.BSTS / Ceza Yargılama Yöntemi Yasası Terimleri
sakatlık anlamı İng. infirmity, deficiency Osm. cismanî maluliyet Alm. Taub, Stumm Fr. sourd, éteint, muet
Yargılıkça, bir savunucu atanması zorunlu olan, sağırlık ve dilsizlik gibi bedenle ilgili sakatlık.
Yargılıkça, bir savunucu atanması zorunlu olan, sağırlık ve dilsizlik gibi bedenle ilgili sakatlık.
Güncel Türkçe Sözlük
sakatlık, -ğı anlamı
is. 1. Sakat olma durumu, malullük, maluliyet: "Sakatlığımı öne sürerek emekliye ayrılmamı isteyebilirim." -N. F. Kısakürek. 2. Kaza, terslik: Elinden bir sakatlık çıkmasın. 3. mec. Yanlış, kusur, hata: "Sakatlığın sebebini gayet iyi görmüştür. Bunun nasıl Tamir edileceğini biliyor." -R. N. Güntekin.
is. 1. Sakat olma durumu, malullük, maluliyet: "Sakatlığımı öne sürerek emekliye ayrılmamı isteyebilirim." -N. F. Kısakürek. 2. Kaza, terslik: Elinden bir sakatlık çıkmasın. 3. mec. Yanlış, kusur, hata: "Sakatlığın sebebini gayet iyi görmüştür. Bunun nasıl Tamir edileceğini biliyor." -R. N. Güntekin.
Türkçe - İngilizce
sakatlık anlamı
isim
1) disability
2) invalidity
3) infirmity
4) disablement
5) deformation
6) defect
7) shakiness
8) malformation
9) deformity
10) invalidism
11) lameness
isim
1) disability
2) invalidity
3) infirmity
4) disablement
5) deformation
6) defect
7) shakiness
8) malformation
9) deformity
10) invalidism
11) lameness
sakatlık eş anlamlısı
hata
is. (hata:) 1. Yanlış: "Aynı hatayı senin de yapmana yol açmak istemiyorum." -İ. O. Anar. 2. İstemeyerek ve bilmeyerek yapılan yanlış, kusur, yanılma, yanılgı: "Ağzını topla, dedim ama hatamı anladım." -B. Felek. 3. Suç, günah, kusur.
is. (hata:) 1. Yanlış: "Aynı hatayı senin de yapmana yol açmak istemiyorum." -İ. O. Anar. 2. İstemeyerek ve bilmeyerek yapılan yanlış, kusur, yanılma, yanılgı: "Ağzını topla, dedim ama hatamı anladım." -B. Felek. 3. Suç, günah, kusur.
kaza
is. (kaza:) 1. Can veya mal kaybına, zararına neden olan kötü olay: Tren kazası. 2. İlçe, kaymakamlık: "Kazada mektepli dişçi olmadığı için onu vilayete götürdüm." -R. N. Güntekin. 3. din b. Vaktinde kılınmayan namazı veya tutulmayan orucu sonradan yerine getirme. 4. huk. esk. Yargı. 5. esk. Kadılık görevi.
is. (kaza:) 1. Can veya mal kaybına, zararına neden olan kötü olay: Tren kazası. 2. İlçe, kaymakamlık: "Kazada mektepli dişçi olmadığı için onu vilayete götürdüm." -R. N. Güntekin. 3. din b. Vaktinde kılınmayan namazı veya tutulmayan orucu sonradan yerine getirme. 4. huk. esk. Yargı. 5. esk. Kadılık görevi.
kusur
is. 1. Eksiklik, noksan, nakısa: "Biz bu meslek kusurundan oldum olası kendimizi kurtaramamışız ve hâlâ kurtaramamaktayız." -B. Felek. 2. Özür. 3. Bilerek veya bilmeyerek bir işi gereği gibi yapmama. 4. Elverişsiz durum.
is. 1. Eksiklik, noksan, nakısa: "Biz bu meslek kusurundan oldum olası kendimizi kurtaramamışız ve hâlâ kurtaramamaktayız." -B. Felek. 2. Özür. 3. Bilerek veya bilmeyerek bir işi gereği gibi yapmama. 4. Elverişsiz durum.
maluliyet
is. (ma:lu:liyet, l ince okunur) esk. Sakatlık.
is. (ma:lu:liyet, l ince okunur) esk. Sakatlık.
malullük
is. Sakatlık.
is. Sakatlık.
terslik
is. Ters olma durumu veya tersçe davranış, aksilik: "Tersliğe bakın ki o sıralar piyasada bir metre tel bile yoktur." -S. Birsel.
is. Ters olma durumu veya tersçe davranış, aksilik: "Tersliğe bakın ki o sıralar piyasada bir metre tel bile yoktur." -S. Birsel.
yanlış
is. 1. Bir kurala, bir ilkeye, bir gerçeğe uymama durumu, yanılgı, hata: "Sen hayatımdaki bir yanlışmışsın, keşke seni hiç tanımasaydım." -N. Eray. 2. sf. Bir kurala, bir ilkeye, bir gerçeğe uymayan, aykırı olan, hatalı: "Yanlış ve mantıksız hareketim bu suretle cezalanmalı." -A. Gündüz. 3. zf. Hatalı bir biçimde: "Evime gitmek için, yanlış söyledim, gitmemek için vapurun kaçmasını bekliyordum." -S. F. Abasıyanık. 4. sf. fel. Biçimsel düşünme yasalarına uymayan, düşünülen şeyle uyuşmayan.
is. 1. Bir kurala, bir ilkeye, bir gerçeğe uymama durumu, yanılgı, hata: "Sen hayatımdaki bir yanlışmışsın, keşke seni hiç tanımasaydım." -N. Eray. 2. sf. Bir kurala, bir ilkeye, bir gerçeğe uymayan, aykırı olan, hatalı: "Yanlış ve mantıksız hareketim bu suretle cezalanmalı." -A. Gündüz. 3. zf. Hatalı bir biçimde: "Evime gitmek için, yanlış söyledim, gitmemek için vapurun kaçmasını bekliyordum." -S. F. Abasıyanık. 4. sf. fel. Biçimsel düşünme yasalarına uymayan, düşünülen şeyle uyuşmayan.
"sakatlık" için örnek kullanımlar
Sakatlık varmış, o cezalıymış, bu oynayamıyormuş hiç farketmiyor.
Injury There, he cezalıymış, it does not matter if oynayamıyormuş.
Kaynak: fanatik.com.trG.Saray'da Kayseri maçı öncesi defansta sakatlık krizi yaşanıyor.
G. House 'defensive injury crisis in Kayseri before the match is taking place.
Kaynak: aksam.com.tr64' Faul pozisyonunda sakatlık geçiren Djalma Braume oyuna devam edemiyor.
64 'Foul position Djalma Braume disability who is unable to continue the game.
Kaynak: habergazete.comdakikada sakatlık geçiren Mehmet Topal sahayı sedyeyle terketti.
Mehmet Topal who left the pitch on a stretcher disability minutes.
Kaynak: aksam.com.trHalk arasındaki bilinen adıyla engelli raporu, sakatlık raporu olarak da adlandırılmaktadır.- Sağlık raporu iki şekilde hazırlanmış
Kaynak: Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları
Kaynak: Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları
Kurulu'nca tespit edilen çalışma gücü kayıp oranının asgari; olarak hesaplanan sakatlık indirimi, çalışanın ücret matrahından indirilmektedir.
Kaynak: Türkiye'de engelli hakları
Kaynak: Türkiye'de engelli hakları
Sağlık, sadece hastalık ve sakatlık durumunun olmayışı değil kişinin bedenen ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir. Dünya Sağlık
Kaynak: Sağlık
Kaynak: Sağlık
kapsamında sakatlığın bir medikal sorun olarak tartışıldığını ve bu sürecin sakatlık meselesinin siyasal boyutunun üstünü örttüğünü iddia ederler
Kaynak: İşlevsellik, Yetiyitimi ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırması
Kaynak: İşlevsellik, Yetiyitimi ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırması
Kanada adına 2008 Buz dansı Dünya ikincisi Tessa Virtue & Scott Moir ve çiftlerde yarışan Anabelle Langlois & Cody Hay sakatlık
Kaynak: 2008 NHK Trophy
Kaynak: 2008 NHK Trophy
1961'de geçirdiği ağır bir sakatlık yüzünden futbol kariyerini noktalamak zorunda kaldı. Stade de Reims ile çıktığı bir lig maçında bacağı
Kaynak: Just Fontaine
Kaynak: Just Fontaine
Bryce Davison 'da sakatlık sebebiyle yarışmadan çekildi Kadınlarda ise 2010 Dünya üçüncüsü Laura Lepistö sakatlık sebebiyle yarışmadan çekildi
Kaynak: 2010 Skate Canada International
Kaynak: 2010 Skate Canada International
Bynum, 2007-2008 sezonunda geçirdiği ağır sakatlık nedeniyle takımından ayrı kalmıştır aynı bölgeden 2008-2009 sezonunda da önceki sezon
Kaynak: Andrew Bynum
Kaynak: Andrew Bynum
finalden kısa süre önce ısınırken sakatlık geçirdiği belirtilsede yarışdan çekilmesinin sebebinin sakatlık değil doping olduğu tespit edilmiştir.
Kaynak: Karin Melis Mey
Kaynak: Karin Melis Mey
sonunda Gaziantepspor 'da oynarken bir sakatlık geçirdi, fakat Galatasaray , bu sakatlığının geçmediğini bile bile kendisini transfer etti.
Kaynak: Mehmet Gönülaçar
Kaynak: Mehmet Gönülaçar
Bazen terim yaralanma, sakatlık , sendrom , semptom ve normal yapı ve fonksiyonun anormal çeşitlerini kapsayacak biçimde, geniş bir
Kaynak: Hastalık
Kaynak: Hastalık
İlk kez Mayıs 2002 'de İrlanda 'da debut yapan Sheamus bir maçta geçirdiği sakatlık nedeniyle güreş kariyerine 2 yıl ara vermiş ve Mayıs
Kaynak: Sheamus
Kaynak: Sheamus
all-star kadrosunda, Steve Nash'in sakatlık haberi üzerine yerine NBA'de başarılı bir sezon geçiren Türk basketbolcu Mehmet Okur yer aldı.
Kaynak: 2007 NBA All-Star Maçı
Kaynak: 2007 NBA All-Star Maçı
haftasında Palermo karşısında oynarken geçirdiği sakatlık nedeniyle futbolu bırakma kararı alan Lúcio, teknik drektör ısrarı ile 4 ay
Kaynak: Lúcio
Kaynak: Lúcio
Yine o dönemde Bakırköyspor'a gitme durumu oldu ancak bu defa da bir sakatlık yaşadı. Bunun üzerine Edirne 'de Trakya Üniversitesi Meslek
Kaynak: Serkan Çınar
Kaynak: Serkan Çınar
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
