saydam ne demek?
- 8 sözlük, 8 sonuç.BSTS / Fizik Terimleri Sözlüğü
saydam anlamı İng. transparent Osm.şeffaf Alm. durchsichtig Fr. transparent
Ardındaki nesnelleri belirgin biçimde gösteren ışık geçirici orTam.
Ardındaki nesnelleri belirgin biçimde gösteren ışık geçirici orTam.
BSTS / Kimya Terimleri Sözlüğü
saydam anlamı İng. transparent Osm.şeffaf Alm. transparent Fr.transparent
Işığın saçılmadan geçişine olanak veren (özdek).
Işığın saçılmadan geçişine olanak veren (özdek).
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
saydam anlamı Osm. şeffaf Fr.transparent
(fizik)
(fizik)
BSTS / Uygulayım Terimleri Sözlüğü
saydam anlamı İng. transparent Osm.şeffaf Fr.transparent
fizik, aydınlatma: Işığı büyük ölçüde düzgün geçiren (cisim, nesne vb.).
fizik, aydınlatma: Işığı büyük ölçüde düzgün geçiren (cisim, nesne vb.).
Güncel Türkçe Sözlük
saydam anlamı
sf. 1. İçinden ışığın geçmesine ve arkasındaki şeylerin görülmesine engel olmayan (cisim), şeffaf, transparan: "Atlet vücudunu bütünüyle gösteren, saydam bir sabahlık giymişti." -A. İlhan. 2. is. Üzerindeki resim ve şekilleri beyaz bir zemin üzerine yansıtmak amacıyla tepegöz ve projeksiyona konan şeffaf, ışığı geçiren kâğıt veya madde, slayt. 3. Saydam bir yüzey üzerine alınmış, projeksiyonda kullanılmaya özgü pozitif görüntü, slayt, diyapozitif. 4. is. kim. Asetat. 5. mec. Açık seçik, belirgin: Karmaşık gibi gözüken sorun son günlerde saydam bir görünüş kazandı.
sf. 1. İçinden ışığın geçmesine ve arkasındaki şeylerin görülmesine engel olmayan (cisim), şeffaf, transparan: "Atlet vücudunu bütünüyle gösteren, saydam bir sabahlık giymişti." -A. İlhan. 2. is. Üzerindeki resim ve şekilleri beyaz bir zemin üzerine yansıtmak amacıyla tepegöz ve projeksiyona konan şeffaf, ışığı geçiren kâğıt veya madde, slayt. 3. Saydam bir yüzey üzerine alınmış, projeksiyonda kullanılmaya özgü pozitif görüntü, slayt, diyapozitif. 4. is. kim. Asetat. 5. mec. Açık seçik, belirgin: Karmaşık gibi gözüken sorun son günlerde saydam bir görünüş kazandı.
Kimya Terimleri Sözlüğü
saydam anlamı
bakınız» geçirgen
bakınız» geçirgen
Kişi Adları Sözlüğü
Saydam anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
1. İçinden ışığın geçmesine ve arkasındaki şeylerin görülmesine engel olmayan nesne. 2. Parlak, ışıklı.
Cinsiyet: Kız
1. İçinden ışığın geçmesine ve arkasındaki şeylerin görülmesine engel olmayan nesne. 2. Parlak, ışıklı.
Cinsiyet: Erkek
1. İçinden ışığın geçmesine ve arkasındaki şeylerin görülmesine engel olmayan nesne. 2. Parlak, ışıklı.
Cinsiyet: Kız
1. İçinden ışığın geçmesine ve arkasındaki şeylerin görülmesine engel olmayan nesne. 2. Parlak, ışıklı.
Türkçe - İngilizce
saydam anlamı
sıfat
1) transparent
2) clear
3) pellucid
4) liquid
5) hyaloid
sıfat
1) transparent
2) clear
3) pellucid
4) liquid
5) hyaloid
saydam eş anlamlısı
asetat
is. kim. Asetik asidin tuzu veya esteri, saydam: Demir asetat. Etil asetat.
is. kim. Asetik asidin tuzu veya esteri, saydam: Demir asetat. Etil asetat.
belirgin
sf. 1. Belirmiş durumda olan, göze çarpan, besbelli, açık, bariz, sarih: "Sesindeki meydan okuyuş öyle belirgin ki ona iyi davrandığıma pişman olacağım neredeyse." -A. Ümit. 2. zf. Açık bir biçimde: "Kamaranın kapısı daha belirgin tıklatılıyor şimdi." -A. Ağaoğlu.
sf. 1. Belirmiş durumda olan, göze çarpan, besbelli, açık, bariz, sarih: "Sesindeki meydan okuyuş öyle belirgin ki ona iyi davrandığıma pişman olacağım neredeyse." -A. Ümit. 2. zf. Açık bir biçimde: "Kamaranın kapısı daha belirgin tıklatılıyor şimdi." -A. Ağaoğlu.
diyapozitif
is. Saydam.
is. Saydam.
slayt
is. Saydam.
is. Saydam.
şeffaf
sf. Saydam: "Acaba Saffet'in vaktiyle nişanlısı olduğunu söylese Mazlume ile başlayan bu billur gibi şeffaf sevgi bulutlanır mıydı?" -H. E. Adıvar.
sf. Saydam: "Acaba Saffet'in vaktiyle nişanlısı olduğunu söylese Mazlume ile başlayan bu billur gibi şeffaf sevgi bulutlanır mıydı?" -H. E. Adıvar.
transparan
sf. Şeffaf.
sf. Şeffaf.
saydam zıt anlamlısı
kesif
sf. esk. 1. Yoğun: "Karanlık, karın beyazlığıyla karışınca daha kesif, elle tutulur gibi bir şey oluyor." -N. Hikmet. 2. Saydam olmayan. 3. Sık, kalın.
sf. esk. 1. Yoğun: "Karanlık, karın beyazlığıyla karışınca daha kesif, elle tutulur gibi bir şey oluyor." -N. Hikmet. 2. Saydam olmayan. 3. Sık, kalın.
"saydam" için örnek kullanımlar
şişhane tarafında, refik saydam caddesi üzerinde bir otelde konaklıyor olduğunu bizlere gösteren fotoğraftır.
Sishane side of the street in a transparent refik photograph showing us that staying on in a hotel.
Kaynak: medyafaresi.com30 dakikada açılıp kapanabilen, 560 ton ağırlığında yarı saydam teflon kaplı fiberglas dokuma kayar bir çatıya sahiptir.
Opened and closed in 30 minutes, 560 tonnes of semi-transparent Teflon coated fiberglass fabric has a sliding roof.
Kaynak: trtspor.com.trKornea, göz ün en ön kısmında yer alan, ışığı odaklamak ve gözü dış etkenlerden korumak için özelleşmiş saydam ve eğimli bir dokudur.
Kaynak: Kornea
Kaynak: Kornea
Cam, çoğunlukla saydam veya yarısaydam halde kullanılan, genellikle sert, kırılgan olan ve sıvıların muhafazasına imkân veren inorganik
Kaynak: Cam
Kaynak: Cam
Saydam ve yarı saydam olabilir. Kolay işlenebilen, kesilebilen delinebilen, hafif bir plastik yapısı vardır. Piyasada genellikle 1,5-2 5mm
Kaynak: Pleksi
Kaynak: Pleksi
Fluorit veya florit; CaF 2 bileşiminde, saydam veya yarı saydam olan, sarı, yeşil, mavi, mor, kırmızı veya renksiz olabilen bir mineral dir
Kaynak: Fluorit
Kaynak: Fluorit
Akvaryum, çoğunlukla cam ya da yüksek dirençli plastik gibi saydam malzemelerden yapılan, genellikle balık olmak üzere, bazen de
Kaynak: Akvaryum
Kaynak: Akvaryum
Prizma, optik te düz yüzeyleri olan ve ışığı kıran saydam bir cisimdir. Yüzeyler arası açıları uygulamaya bağlı olarak değişir.
Kaynak: Prizma
Kaynak: Prizma
Zar kanatlılar (Hymenoptera), dört adet ince ve saydam kanat lara sahip olan böcek takım ı. Türkçe de türlerinin çoğu arı olarak
Kaynak: Zar kanatlılar
Kaynak: Zar kanatlılar
Film, fotoğrafçılık , sinema , röntgen ve radyografi de görüntüyü tespit etmeye yarayan yarı saydam plastik şerit. Esasını bir plastik
Kaynak: Film (fotoğrafçılık)
Kaynak: Film (fotoğrafçılık)
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
