sofistike ne demek?
- 1 sözlük, 1 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
sofistike anlamı
sf. 1. Yapmacık. 2. fel. Yanıltıcı. 3. tekno. Karmaşık. 4. mec. Karmaşık.
sf. 1. Yapmacık. 2. fel. Yanıltıcı. 3. tekno. Karmaşık. 4. mec. Karmaşık.
sofistike eş anlamlısı
karmaşık
sf. 1. İçinde aynı cinsten birçok öge bulunan, birbirine az çok aykırı birçok şeyden oluşan, mudil: "Bu çeşitten karmaşık soruları bir çırpıda çözmeye kalkışacak değilim buracıkta." -N. Uygur. 2. kim. Çözeltide kendisini oluşturan parçalara iki yönlü olarak ayrışan (iyon veya birleşik), kompleks. 3. tekno. Üstün teknolojisi olan, sofistike. 4. mec. Ögelerinin veya gerekli işlemlerin sayısının çokluğu, çeşitliliği yüzünden anlaşılması, yapılması güç olan, komplike. 5. mec. Anlaşılması güç olan (durum), sofistike.
sf. 1. İçinde aynı cinsten birçok öge bulunan, birbirine az çok aykırı birçok şeyden oluşan, mudil: "Bu çeşitten karmaşık soruları bir çırpıda çözmeye kalkışacak değilim buracıkta." -N. Uygur. 2. kim. Çözeltide kendisini oluşturan parçalara iki yönlü olarak ayrışan (iyon veya birleşik), kompleks. 3. tekno. Üstün teknolojisi olan, sofistike. 4. mec. Ögelerinin veya gerekli işlemlerin sayısının çokluğu, çeşitliliği yüzünden anlaşılması, yapılması güç olan, komplike. 5. mec. Anlaşılması güç olan (durum), sofistike.
yanıltıcı
sf. fel. Yanıltma özelliği olan, aldatıcı, sofistike: Yanıltıcı bilgi verdiler.
sf. fel. Yanıltma özelliği olan, aldatıcı, sofistike: Yanıltıcı bilgi verdiler.
yapmacık
sf. İçten olmayan (tavır, davranış, duygu), yapma, yapay, sahte, suni, zahirî, sofistike: "Köylülerden kapma biraz yapmacık bir safiyetle konuşuyordu." -S. F. Abasıyanık.
sf. İçten olmayan (tavır, davranış, duygu), yapma, yapay, sahte, suni, zahirî, sofistike: "Köylülerden kapma biraz yapmacık bir safiyetle konuşuyordu." -S. F. Abasıyanık.
"sofistike" için örnek kullanımlar
Hükümetin son yıllarda sağladığı politik istikrarla birlikte, Türkiye sofistike bir ekonomi halini aldı.
Provided by the Government in recent years, along with political stability, Turkey has become a sophisticated economy.
Kaynak: ekonomi.haber7.comMarkamızın sofistike tasarımı ve stili düşünülünce, modayla birbirlerine kusursuz biçimde uyduklarını görüyoruz.
Given the brand's sophisticated design and style, we see fashion are fit perfectly with each other.
Kaynak: turkiyegazetesi.com.trGeçtiğimiz ay sosyal medya devi Facebook da benzer 'sofistike' saldırıya uğramış ancak hiçbir kullanıcı verisine zarar gelmemişti.
Last month, a similar social media giant Facebook 'sophisticated', but no user data loss had not been attacked.
Kaynak: habervitrini.comFacebook'a Çin'den bir laptop kullanıcısı tarafından filitre edilen sofistike saldırıyla dünya genelinde bir süreliğine kullanılamaz hale getirilmişti.
Filter by China, which is a laptop facebook sophisticated attack was made available throughout the world for a while.
Kaynak: sabah.com.trMumya'nın dönüşü Yönetmen Stephen Sommers Mumya 'da başarılı olan aynı kadroyu daha da sofistike bir devam filmi için geri toplamış olduğu
Kaynak: Mumya'nın Dönüşü
Kaynak: Mumya'nın Dönüşü
Folksonomi, arkadaş ve sınıflandırma kelimelerinin birleştirilmesinden oluşan ve ortak ama sofistike olmayan bir sınıflandırma biçimidir.
Kaynak: Folksonomi
Kaynak: Folksonomi
Çok fazla sofistike olan çeviriciler programın gelişmesini kolaylaştırmak, çeviri işlemini kontrol etmek ve hataların düzeltilmesine
Kaynak: Çevirici diller
Kaynak: Çevirici diller
Hepburn'ün karakterleri genellikle gizli bir kırılganlığa sahip güçlü ve sofistike kadınlardı. Hepburn, Conneticut'ta zenginlik içinde
Kaynak: Katharine Hepburn
Kaynak: Katharine Hepburn
1500 hp gücündeki Gaz Türbin motoruna, sofistike bir kompozit zırha , personel güvenliği için ayrı bir patlama hücresi içinde yalıtılmış
Kaynak: M1 Abrams
Kaynak: M1 Abrams
Modern Çağın en orijinal, sofistike ve sanatsal açıdan en çok arayışa sahne olmuş çizgi romanı olduğu kabul edilir. Klasik süper-kahraman
Kaynak: Sandman
Kaynak: Sandman
Albüm, önceki albümler Rage For Order , Operation Mindcrime ve Empire 'a kıyasla daha durgun, yavaş, sofistike ve felsefidir.
Kaynak: Promised Land
Kaynak: Promised Land
Hedef DC-3'ün yerine daha geniş ve sofistike bir uçak imal etmek idi. Konu diğer hava yolu şirketlerinin de ilgisini çekmiş ve projeye
Kaynak: Douglas DC-4E
Kaynak: Douglas DC-4E
Daisy, Donald kadar olmasa da ender olarak öfke patlaması yaşar ve öfkesi erkek arkadaşından daha sofistike olma eğilimindedir.
Kaynak: Daisy Duck
Kaynak: Daisy Duck
Lüks, sofistike ve sanat dolu hayatı bir trajedi ile son bulmuştur. İmparator Şenzong 'un 11. oğlu olarak Zhao Ji ismiyle dünyaya
Kaynak: Huizong
Kaynak: Huizong
Süper tanker üretimi önemsiz gibi görünmesine rağmen, aslında çok sofistike motor, manevra ve denge sistemlerini gerektirdiğinden;
Kaynak: Kalite Fonksiyonu Yayılımı
Kaynak: Kalite Fonksiyonu Yayılımı
ipek kullanmayı seven tasarımcı; tarzını “minimal parçalar üzerinde hikâyesi büyük detaylardan oluşan sofistike tasarımlar” şeklinde yorumluyor.
Kaynak: Özgür Masur
Kaynak: Özgür Masur
Japonya'nın yüksek kültürlü, güçlü sanayi öncesi teknolojilere sahip, sofistike bir feodal bir toplum olduğu farkediliyordu.
Kaynak: Japonya'nın ekonomik tarihi
Kaynak: Japonya'nın ekonomik tarihi
Bunların yanı sıra köpekler engellilere yardım, arama-kurtarma ya da polis köpeği gibi daha sofistike görevlerde kullanılmak üzere de
Kaynak: Köpek
Kaynak: Köpek
resimlerine bakan) bir kitlenin yanı sıra, bir mizah dergisi gibi görüp gülmek eğlenmek için alan daha küçük ve sofistike bir kitle de mevcuttu.
Kaynak: Tan (gazete, 1983)
Kaynak: Tan (gazete, 1983)
Cniva çok sofistike bir askeri taktik örneği vererek, ordusunu daha küçük ve yönetilebilinir gruplara böldü ve Romalıları bir bataklığa
Kaynak: Herennius Etruscus
Kaynak: Herennius Etruscus
klasik bir örneği ve tıp tarihinde "en kurnaz, en sofistike ve kesinlikle en kazançlı kanser şarlatanlığı promosyonu" olarak tanımlanmıştır.
Kaynak: Amigdalin
Kaynak: Amigdalin
Daha karmaşık ve sofistike algoritmalar bilinmektedir. Bu algoritmalar genellikle, çarpanlara ayırma probleminin çözümünden
Kaynak: Ayrık Logaritma
Kaynak: Ayrık Logaritma
