Çünkü annenin yani sunucunun
yapmacık olmaması, doğal olması gerekiyordu.
Because the mother, so the server is not contrived, supposed to be natural.
Kaynak: sabah.com.trOyun renkli bir biçimde kahır dolu kederden, hiddet dolu gazaba geçen gerçek ve
yapmacık cinnetin izlediği yolu çizer ve ihanet, intikam,
Kaynak: HamletAna tema aşk tır. Yöresel dil ve üslup özelliklerini yansıtırken sanat kaygısı,
yapmacık bir değiş, böbürlenme, kabalık, sertlik,
Kaynak: Halk müziğiAvrupa'yı yağmalayan Goth Kabileri ile hiçbir ilgisi olmayan bu altkültür, Thatcher - Reagen döneminde
yapmacık Anglo Saxon kültüren bir
Kaynak: GothHikayedeki, okuyucuyu rahatsız edebilen veya aşırı şaşırtan,
yapmacık ya da keyfi olarak oluşturulmuş kurgusal bölümler okuyucunun güven
Kaynak: Hikâye aracıÖzentili ve
yapmacık bir şiir tarzıdır. Remy Belleau bu tarzda şiir yazanların başında gelir. Bu akım adını; şair Anakreon'dan alır.
Kaynak: AnakreontizmSürekli olarak etrafındaki her insanın "samimiyetsiz/
yapmacık (phony)" olduğunu söyleyen Caulfield sonunda bir otele çekilir ve bekaretini
Kaynak: Gönülçelen (roman)Gençliğimin ilk
yapmacık heyecanlarından sıyrıldım artık.” Cömert, 1950'lerde şiirle girdiği edebiyat-sanat dünyasında, adını daha çok
Kaynak: Bedrettin Cömertşeyler şüpheyle karşılanması gereken, kuruntu ve
yapmacık şeylerdir; kinik düşüncede olsa olsa bunların karşıtlarım bir değer ifade eder
Kaynak: AntisthenesKırmızıların sert ve
yapmacık hareketlerine karşılık, mavilerinki yumuşak ve lirik bir özellik gösterir. Bu soyut kısa bale,temsil süresini
Kaynak: Çarkevlenme kontartını, çöpçatan Goro'yu, evi ve hizmetçileri yabancı bir ülkede yapilan geçici
yapmacık bir evlilik ve bir eğlence olarak görmektedir.
Kaynak: Madam ButterflyKalb aptalca, doğal olmayan ve
yapmacık bir tarzda konuşur ayrıca bazı kelimeleri yanlış kullanır: “…bütüncül bir maharetle ben eve –
Kaynak: Friedrich SchillerKırmızıların sert ve
yapmacık hareketlerine karşılık, mavilerinki yumuşak ve lirik bir özellik gösterir. Bu soyut kısa bale, temsil süresini
Kaynak: Sait SökmenOnların bu
yapmacık arsız tavırları dokunaklı bir cazibeden öte değildi. Romantizm akımının Avrupa'ya yayılmasının ardından popüler olacak
Kaynak: Manologibi cüce olan şefkâtsiz, samimiyetsiz ve
yapmacık tavırlı idarecilerine karşı ayaklanırlar ve onları rehin alarak kontrolü ele geçirirler.
Kaynak: Cüceler de Başta Küçüktüüslubu ve Morrissey 'in
yapmacık bir biçimde kederli fakat akıl dolu sözleri, eşsiz sesi ve aykırı şarkı yapısı grubu emsalsiz kılmaktadır.
Kaynak: The Smiths (albüm)arkadaşı olan Zbigniew Cybulski 'nin filmde döneme uygun kıyafetler giydiğinde rahat davranamayacağını ve
yapmacık bir oyun vereceğini biliyordu.
Kaynak: Küller ve Elmaslar