ayrıksı ne demek?
- 4 sözlük, 5 sonuç.BSTS / Yöntembilim Terimleri Sözlüğü
ayrıksı anlamı İng. pathological Osm. patolojik
Beklenen ve olağan sayılandan sapma gösteren. -
Beklenen ve olağan sayılandan sapma gösteren. -
Güncel Türkçe Sözlük
ayrıksı anlamı
sf. 1. top. b. Alışılagelmiş töre ve davranışlara aykırı olan, eksantrik. 2. mec. Başka, bambaşka, apayrı.
sf. 1. top. b. Alışılagelmiş töre ve davranışlara aykırı olan, eksantrik. 2. mec. Başka, bambaşka, apayrı.
Türkçe - İngilizce
ayrıksı anlamı
sıfat
1) anomalistic
sıfat
1) anomalistic
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
ayrıksı anlamı
1. Başka, bambaşka, ayrı, apayrı, kimseye benzemiyen, hiç bir şeye benzemiyen, acayip. 2. Çekingen. 3. Kendini beğenmiş.
1. Başka, bambaşka, ayrı, apayrı, kimseye benzemiyen, hiç bir şeye benzemiyen, acayip. 2. Çekingen. 3. Kendini beğenmiş.
ayrıksı anlamı
1. Kimseye benzemeyen. 2. Acınacak durumda.
1. Kimseye benzemeyen. 2. Acınacak durumda.
ayrıksı eş anlamlısı
apayrı
sf. (a'payrı) Büsbütün ayrı, bambaşka: "Bu, apayrı bir tetkik mevzusudur." -N. F. Kısakürek.
sf. (a'payrı) Büsbütün ayrı, bambaşka: "Bu, apayrı bir tetkik mevzusudur." -N. F. Kısakürek.
bambaşka
sf. (ba'mbaşka) Büsbütün başka, apayrı, değişik, farklı: "İşte şimdi bambaşka bir konuya geçiyoruz." -İ. O. Anar.
sf. (ba'mbaşka) Büsbütün başka, apayrı, değişik, farklı: "İşte şimdi bambaşka bir konuya geçiyoruz." -İ. O. Anar.
başka
sf. 1. Bilinenden ayrı, değişik, farklı, özge: "Başka bir şeyi daha aklıma iyice sokuyordum." -A. Kutlu. 2. Nitelik yönünden alışılmışın dışında bir üstünlüğü olan: "Bütün bunlar beni herkesten başka bir insan yapmıyor." -H. E. Adıvar. 3. e. "Ayrıca, üstelik, bir yana" anlamlarında -dan / -den başka biçiminde kullanılan bir söz: "Birinden yardım istemekten başka çıkar yol yoktu ve ben yardım isteyeceğime ölmeyi yeğlerdim." -A. Kutlu.
sf. 1. Bilinenden ayrı, değişik, farklı, özge: "Başka bir şeyi daha aklıma iyice sokuyordum." -A. Kutlu. 2. Nitelik yönünden alışılmışın dışında bir üstünlüğü olan: "Bütün bunlar beni herkesten başka bir insan yapmıyor." -H. E. Adıvar. 3. e. "Ayrıca, üstelik, bir yana" anlamlarında -dan / -den başka biçiminde kullanılan bir söz: "Birinden yardım istemekten başka çıkar yol yoktu ve ben yardım isteyeceğime ölmeyi yeğlerdim." -A. Kutlu.
eksantrik
sf. 1. mat. Dış merkezli. 2. top. b. Ayrıksı. 3. mec. Ayrıksı: "Romantik olmaktan ziyade eksantrik hâlleri beni harap etmeye başladı." -A. Gündüz.
sf. 1. mat. Dış merkezli. 2. top. b. Ayrıksı. 3. mec. Ayrıksı: "Romantik olmaktan ziyade eksantrik hâlleri beni harap etmeye başladı." -A. Gündüz.
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
