şak ne demek?
- 5 sözlük, 13 sonuç.BSTS / Güreş Terimleri Sözlüğü
şak anlamı
Güreş donu kasnağının Tam göbek altına gelen bölümü.
Güreş donu kasnağının Tam göbek altına gelen bölümü.
BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü
şak anlamı
(I) Düvenin yukarı kalkık olan ön kısmı. (Gücünkaya *Aksaray, Beyağıl *Ulukışla -Niğde)
(I) Düvenin yukarı kalkık olan ön kısmı. (Gücünkaya *Aksaray, Beyağıl *Ulukışla -Niğde)
şak anlamı
(II) Bir kilimi oluşturan iki parçadan herbiri. (Halkaçayır *Pınarbaşı -Kayseri)
(II) Bir kilimi oluşturan iki parçadan herbiri. (Halkaçayır *Pınarbaşı -Kayseri)
Güncel Türkçe Sözlük
şak anlamı
(I) is. Eni geniş bir şeyle vurulduğunda çıkan ses.
(I) is. Eni geniş bir şeyle vurulduğunda çıkan ses.
şak, -kkı anlamı
(II) is. esk. 1. Yarma, yarılma. 2. Yarık, çatlak.
(II) is. esk. 1. Yarma, yarılma. 2. Yarık, çatlak.
Türkçe - İngilizce
şak anlamı
isim
1) smack
isim
1) smack
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
şak anlamı
Bölük, parça, dilim.
Bölük, parça, dilim.
Uluğbey *Senirkent -Isparta
Bayat *Emirdağ -Afyon
*Sivrihisar -Eskişehir
*Akyazı çevresi -Sakarya
Sarıhamzalı *Sorgun -Yozgat
Hasanoğlan -Ankara
Turan -Kayseri
*Bor -Niğde
şak anlamı
Orta : Alnının şakına vurmuşlar değneği.
Orta : Alnının şakına vurmuşlar değneği.
*Bor -Niğde
şak anlamı
1.İri ve güzel aşık. 2.Dik duran aşık.
1.İri ve güzel aşık. 2.Dik duran aşık.
şak anlamı
Parça, bölük.
Parça, bölük.
*Kula Manisa
Afşar, Pazarören *Pınarbaşı Kayseri
şak anlamı
1. Dayak: Şak yemiş. 2. Tekme.
1. Dayak: Şak yemiş. 2. Tekme.
şak anlamı
''Şak'' sesi
''Şak'' sesi
Diyarbakır
şak anlamı
Uşak
Uşak
Güney-Batı Anadolu
şak eş anlamlısı
çatlak
is. 1. Ara, aralık: "İki denizci kara bulutlar çatlağından güneş ışığının güldüğünü sandılar." -Halikarnas Balıkçısı. 2. Herhangi bir yerde uzunluğuna olan açıklık: "Bu testinin çatlağı hiçbir sızıntı göstermemişti." -A. Gündüz. 3. sf. Çatlamış olan: Çatlak bardak. 4. sf. mec. Deli. 5. is. jeol. Yer altındaki taş kütlelerinin basınç ve gerilim dolayısıyla yer değiştirmeden çatlayıp yarılması, diyaklaz: "Esmer toprağın yüzünü saran çatlaklar sanki yerin dibine kadar iniyordu ." -T. Buğra. 6. is. tıp Deri, mukoza, kemik veya herhangi bir organ üzerinde uzunluğuna olan açıklık, yarık, fissür.
is. 1. Ara, aralık: "İki denizci kara bulutlar çatlağından güneş ışığının güldüğünü sandılar." -Halikarnas Balıkçısı. 2. Herhangi bir yerde uzunluğuna olan açıklık: "Bu testinin çatlağı hiçbir sızıntı göstermemişti." -A. Gündüz. 3. sf. Çatlamış olan: Çatlak bardak. 4. sf. mec. Deli. 5. is. jeol. Yer altındaki taş kütlelerinin basınç ve gerilim dolayısıyla yer değiştirmeden çatlayıp yarılması, diyaklaz: "Esmer toprağın yüzünü saran çatlaklar sanki yerin dibine kadar iniyordu ." -T. Buğra. 6. is. tıp Deri, mukoza, kemik veya herhangi bir organ üzerinde uzunluğuna olan açıklık, yarık, fissür.
yarık
is. 1. Yarılarak açılmış yer, geniş çatlak: "Tam öğle vakitleri yüksek kaya yarığının dibinde toplanıyor, bir saat kadar güneşleniyorduk." -A. Gündüz. 2. İnce bir çizgi durumunda açılmış yara: "Kendini göstermek için terliklerini yarık topuklu tabanlarında şaplata şaplata geçmişti." -H. Taner. 3. mec. Anlaşmazlık, bölünme: "Şimdiden birtakım yarıklar açan siyasi rekabetten başka ne mana verilebilirdi?" -Y. K. Karaosmanoğlu. 4. fiz. Küçük bir ışık demeti elde etmek için ışık kaynağının önüne konulan, saydam olmayan bir düzlem üzerine açılmış, dikdörtgen biçiminde küçük delik. 5. tıp Çatlak. 6. sf. Yarılarak açılmış veya yarılarak oluşmuş.
is. 1. Yarılarak açılmış yer, geniş çatlak: "Tam öğle vakitleri yüksek kaya yarığının dibinde toplanıyor, bir saat kadar güneşleniyorduk." -A. Gündüz. 2. İnce bir çizgi durumunda açılmış yara: "Kendini göstermek için terliklerini yarık topuklu tabanlarında şaplata şaplata geçmişti." -H. Taner. 3. mec. Anlaşmazlık, bölünme: "Şimdiden birtakım yarıklar açan siyasi rekabetten başka ne mana verilebilirdi?" -Y. K. Karaosmanoğlu. 4. fiz. Küçük bir ışık demeti elde etmek için ışık kaynağının önüne konulan, saydam olmayan bir düzlem üzerine açılmış, dikdörtgen biçiminde küçük delik. 5. tıp Çatlak. 6. sf. Yarılarak açılmış veya yarılarak oluşmuş.
yarma
is. 1. Yarmak işi. 2. Engebeli bir yerde, herhangi bir yolu geçirmek için açılmış yer: Demir yolu birçok yarmalardan geçer. 3. Gelişigüzel kırılmış buğday, dövme: Yarma arpa. Yarma burçak. 4. Gelişigüzel kırılmış buğdaydan yapılan bir tür çorba. 5. sf. Kolay yarılan ve çekirdeğinden ayrılan: Yarma şeftali.
is. 1. Yarmak işi. 2. Engebeli bir yerde, herhangi bir yolu geçirmek için açılmış yer: Demir yolu birçok yarmalardan geçer. 3. Gelişigüzel kırılmış buğday, dövme: Yarma arpa. Yarma burçak. 4. Gelişigüzel kırılmış buğdaydan yapılan bir tür çorba. 5. sf. Kolay yarılan ve çekirdeğinden ayrılan: Yarma şeftali.
"şak" için örnek kullanımlar
Başlıkta kullandığım "şak"lar Schalke'ye alkış değil.
I used the title "snap" s not clap Schalke.
Kaynak: blog.milliyet.com.trBu yüzden bu insanları şık diye tanımakta şak diye teşhir etmekte üzerime yoktur bakın.
Therefore, these people are exposing slap me to recognize that there is no elegant look.
Kaynak: yerelgundem.comBana çektiği mesajları şak diye koyarım.
I put a snap shot posts.
Kaynak: spor.gazetevatan.comJalpı osu şak (genel şimdiki zaman), nak osı şak (kesin şimdiki zaman), negaybıl osı şak (belirsiz şimdiki zaman). Yazı Sistemi
Kaynak: Kazakça
Kaynak: Kazakça
Tohum kabukları Karayipler 'de şak-şak ya da marakas olarak bilinen bazı perküsyon aletlerinin yapımında kullanılır. Birleşik yaprakları
Kaynak: Ateş ağacı
Kaynak: Ateş ağacı
çağ | çağ | çağ | sak | şak | çak | çàğ | çak | çāğ | çağ | Diğer sözcükler | : Moğolca | Türk dilleri | Türkiye Türkçesi | Azerice |
Kaynak: Türkçe ve Moğolcadaki ortak sözcükler
Kaynak: Türkçe ve Moğolcadaki ortak sözcükler
Özellikleri : Ötüşleri "şak-şak" şeklindedir. Ağaç, dal parçaları ve kökleri üst üste koyarak yaptıkları yuvalarının duvarlarını balçık
Kaynak: Saksağan
Kaynak: Saksağan
Dilin Genel Yapısı: Ú şak: Bir il Uş á k: Erkek hizmetçi. Á ydın: Bir il Ayd í n: Düşünür, âlim. Den í zli: Bir il Denizl í: Denizi olan bölge
Kaynak: Yunanca
Kaynak: Yunanca
Bundan sonraki oyuncu "başak" dedikten sonra, yanındaki oyuncunun "şak" hecesiyle başlayan bir sözcük bulması gerekir. Bulamayan kişi
Kaynak: Çocuk oyunları
Kaynak: Çocuk oyunları
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
