madde is. 1. Duyularla algılanabilen nesne. 2. Bir cismi oluşturan öge, öz:
Cam yapmak için silisli maddeler kullanılır. 3. Yasa, sözleşme, antlaşma vb. metinlerde, her biri başlı başına bir yargı getiren ve çoğu kez rakamla belirtilen bölüm:
"Kanun tatbikatında merhamet bilmez. Suçları maddeleriyle ölçer. Hükmünü verir, çarpar." -H. R. Gürpınar. 4. Sözlük ve ansiklopedilerde tanımlanan, anlatılan kelime, ad veya konulardan her biri:
"Bir uzmanla buluşacağı zaman ansiklopediyi açar, o konuyla ilgili maddeyi okur." -S. Birsel. 5. Para, mal vb. ile ilgili şey:
Maddeye önem vermek. 6. Kendi içinde bütünlüğü olan anlatım. 7.
fiz. Boşlukta yer kaplayan, bir kütlesi olan her türlü varlık, özdek. 8.
kim. Molekül.
nesne is. 1. Belli bir ağırlığı ve hacmi, rengi olan her türlü cansız varlık, şey, obje:
"Ağzımıza koyduğumuz şey değil, tadını tuzunu bildiğimiz nesne değil." -S. M. Alus. 2.
db. Geçişli fiili bütünleyen yalın veya belirtme durumunda bulunan tümleç:
"Ali bir kitap almış" cümlesinde "kitap" nesnedir. 3.
fel. Öznenin dışında kalan her konu, obje:
"Her nesne ve olaya alaycı bir gözle bakmak ilkesinden yola çıkar bu görüş." -S. Birsel.