şık anlamı
Türk gölge oyunu tipi. Ortaoyununda buna zampara denir.

şık anlamı
(Kar. Ort. O.):Zampara da denir Karagöz ve Orta oyunu tipi.

şık anlamı
(I) sf. 1. Güzel, zarif, modaya uygun: Şık bir elbise. 2. Güzel, modaya uygun giyinmiş olan: "Daima müzik vardı, şık kadınlar vardı." -H. E. Adıvar. 3. mec. Yerinde, uygun: "Herkesin içinde dans öğrenmem şık olur." -P. Safa.

şık, -kkı anlamı
(II) is. Seçenek: Sizin için iki şık var, ya çalışacaksınız ya bu işten vazgeçeceksiniz.

şık anlamı
sıfat
1) stylish
2) elegant
3) chic
4) fashionable
5) sleek
6) classy
7) smart
8) nifty
9) dashing
10) dressy
11) snazzy
12) posh
13) dapper
14) mod
15) spiffy
16) streamlined
17) sporty
18) swanky
19) smooth
20) sharp
21) snappy
22) swell
23) swell
24) rakish
25) tidy
26) spruce
27) smug
28) saucy
29) trig
30) dandy
31) spicy
32) swagger
33) swish
34) jaunty
35) nobby
36) dandyish
37) doggy
38) thoroughbred
39) flash
40) tonish
41) spiffing
42) in the ton
43) go-go
44) up-market
isim
1) choice
2) swell
3) alternative

şık anlamı Fr.chic
1. Güzel, zarif, modaya uygun: § "Bir moda, şıklık dergisi olmasına rağmen Vizyon'un da göz önünde tuttuğunu belirtmek gerek" -Adalet Ağaoğlu, Başka Karşılaşmalar, 133. § "Bu ne şıklık yahu..." -Peyami Safa, Canan, 48. § "Şık bir apartman holü." -Reşat Nuri Güntekin, Yaprak Dökümü, 102. § "… davul, zurna ile gayda ile gusla ile kaval vesair düdükler ile bunların teptikleri horalardaki letafet, Avrupa'nın şık balolarında bile bulunamaz." -Ahmet Midhat Efendi, Gönüllü, 13. 2. Güzel, modaya uygun giyinmiş olan. 3. mec. Yerinde, gereği gibi.

şık anlamı
Şeyh (Kuşu)

Kütahya ve yöresi