karıştırmak (-i, -e) 1. Karışma işini yaptırmak. 2.
(-i) İçinde ne olduğunu anlamak veya aradığını bulmak amacıyla elle yoklamak:
"Ceplerimi karıştırdım, bozuk para bulamadım." -F. R. Atay. 3.
(-i) Yemeği dibinin tutmaması için kaşıkla altüst etmek:
"Ocak başında oturmuş bir ihtiyarca kadın, bir tencereyi karıştırıyor hem de için için ağlıyordu." -A. Kabaklı. 4.
(-i) Kurcalamak, oynamak. 5.
(-i) Göz atmak, araştırmak, incelemek:
"... saatlerce, istediğim kitapları, divanları, Servetifünun koleksiyonlarını karıştırdım." -Y. Z. Ortaç. 6.
(-i) Üstünkörü okumak:
"Verdiğim cevapları dinlemiyor gibi dalgın, parmaklarıyla bir risaleyi karıştırıyordu." -H. Z. Uşaklıgil. 7. Ayırt edememek, tam olarak seçememek:
Siz düşle gerçeği birbirine karıştırıyorsunuz.