Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

tamam ne demek?

 - 4 sözlük, 4 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

tamam anlamı
sf. 1. Bütün, tüm: Paranın Tamamını verdim. 2. Eksiksiz: Bu kitap tamam değildir. 3. Yanlış ve yalan olmayan, doğru. 4. Tamamlanmış, bitmiş: "Haydi Abbas, vakit tamam / Akşam diyordun işte oldu akşam." -C. S. Tarancı. 5. e. tkz. Evet. 6. ünl. Beğenilmeyen bir iş veya öneri karşısında söylenen bir söz: Tamam, başka işimiz kalmadı da şimdi onunla uğraşacağız!

Kişi Adları Sözlüğü

Tamam anlamı Köken: Ar.
Cinsiyet: Kız
Arka arkaya doğan kız çocuğundan sonra erkek çocuk olması dileğiyle konulan bir ad.

Türkçe - İngilizce

tamam anlamı
sıfat
1) complete
2) done
3) finished
4) mature
zarf
1) exactly
2) precisely
3) according to Hoyle

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

tamam anlamı
Kusursuz

Artvin Yusufeli Uşhum köyü

tamam eş anlamlısı

bütün
sf. 1. Eksiksiz, tam: "Size bütün bir kış için kuru ot temin edecek." -N. Hikmet. 2. Çok sayıdaki varlık ve nesnelerin hepsi: "Bütün civar köylerde onu sevmeyen yoktu." -Y. K. Karaosmanoğlu. 3. Bozuk olmayan (para): Bütün para. 4. Parçalanmamış. 5. is. Birlik, tamlık: "Şiirde bir bütünün lüzumuna inananlar bile mısralar arasında birtakım aralıklar kabul eder." -O. V. Kanık.
doğru
sf. 1. Bir ucundan öbür ucuna kadar yönü değişmeyen, eğri ve çarpık karşıtı. 2. Gerçek, yalan olmayan: Doğru haber. 3. Akla, mantığa, gerçeğe veya kurala uygun: "Bunları sana şimdiden söylemek daha doğrudur." -A. Gündüz. 4. is. Gerçek, hakikat: "Söyleyin doğrusunu, siz insanoğlunun ahlaklı olabileceğine inanmıyorsunuz." -N. Ataç. 5. is. mat. İki nokta arasındaki en kısa çizgi: İki noktadan yalnız bir doğru geçebilir. 6. zf. Yanlışsız, eksiksiz bir biçimde: Çocuk doğru okudu. 7. zf. Hiçbir yöne sapmadan, dosdoğru, doğruca. 8. zf. Yakın, yakınlarında: "Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu." -F. R. Atay. 9. e. Karşı yönünce: "Börekçi fırınının karşısındaki dört köşe taşlar döşeli, iki yanı ağaçlı yoldan çarşıya doğru yürüyordu." -Y. Atılgan. 10. mec. Yasa, yöntem ve ahlaka bağlı, dürüst, namuslu.
eksiksiz
sf. 1. Eksiği olmayan, tam, tamam: Eksiksiz bir çalışma. 2. mec. İyi, namuslu, temiz. 3. zf. Tam olarak: "Verdiği emirler, on, on beş dakika içinde bütün Ege bölgesinde duyuluyor, eksiksiz uygulanıyordu." -N. Cumalı.
evet
e. 1. "Öyledir" anlamında doğrulama veya onaylama sözü, olur, oldu, peki, tamam, ya, beli, ha, he: "Evet, bu bahsin en canlı noktası buradadır." -Y. K. Beyatlı. 2. Olumlu cümlelerde anlamı pekiştiren bir söz. 3. Sözü açan veya bağlayan bir söz: Evet, işverenlik görevini hiç de başarıyla yerine getiremiyordum. İlk tekdiri almıştım.
tüm
(I) is. 1. Bir şeyin bütünü, tamamı, hepsi: Parasının tümünü kaybetti. 2. sf. Yarım olmayan, bütün, eksiksiz.
tüm
(II) is. hlk. Tümsek.

"tamam" için örnek kullanımlar

Yav arkadaş tamam kenetlenelim de, biri madrid ile oynuyor biri lazio ile.
Hell yeah seam friend, the one playing with madrid lazio with one.
Kaynak: spor.mynet.com
Galatasaray, bugün UEFA Şampiyonlar Ligi'nde "Tamam mı, devam mı?"
Galatasaray UEFA Champions League today, "All right, go right?"
Kaynak: yeniasir.com.tr
Leonard'nun evlenme teklifini tekrarlaması üzerine Anna Billo, bu kez 'Tamam.
Anna on Billo's proposal Leonard'nun repeat, this time, click OK.
Kaynak: gazeteciler.com
Pesiç 'tamam' yanıtını verse de, bu transfer kesinlik kazanmış olmayacak.
Pesic 'right' answer, in fact, it has been clearly will not be transferred.
Kaynak: fanatik.com.tr
ıyi ya da kötü olduğuna göre değil, şartlar tamam olduğu için ihtilâl olur. ışte, şartların tamam oluşu ile ihtilâl arasındaki bu zaruret
Kaynak: İhtilalin Mantığı
"Vilayeti kaldırdınız, bizi de kaldırın da zulmünüz tamam olsun"26 demiştir.)Nevşehir il, Kırşehir de Nevşehir iline bağlı bir ilçe
Kaynak: Kırşehir (il)
Bazı İslam âlimleri ise iman ın yani inancın ancak davranış ve ibâdet lerle tamam olacağını bu nedenle şehadet getirip Müslüman olduğunu
Kaynak: İslam'ın beş şartı
müellif nüshası, sima nüshası, temiz nüsha, mukabele nüshası, istinsah, canlı nüsha, tamam nüsha, sanat nüshası, ithaf nüshası diye ayrılır.
Kaynak: El yazması
Bab'a selâm verdim, "Hak Mustafa emanetini lutfedin dedim", Hem o vakit bin bir zikrini tamam ettim, Nefsim ölüp lâ- mekâna yükseldim işte".
Kaynak: Arslan Baba
olan arkadaşımız murat akad ve ortağı ömer karacan ın dikkatini çekti ve onların teşviki ile ilk profesyönel çalışmamız olan “(tamam)sustum!”
Kaynak: Deniz Özbey
devri tapu siciline tescil ile tamam olacağı için, gayrimenkulün tapuda adi ortaklık (yani tüm ortaklar adına) tescil edilmesi gerekmektedir.
Kaynak: Adi şirket
Dedi tarihi bir müferriş camii oldu bu tamam hicri sene 1185 (m.1769).” yazmaktadır. Camii iki kubbelidir.1867 ve 1922 yıllarında yangın
Kaynak: Burma Camii
Bu böyle kazanan oyuncu kaybedene ya da tamam yeter kazandıklarım deyip çekilene kadar devam eder. Maksimum para limiti sekiz bin ytl'dir.
Kaynak: Uzman Avı
denen o şeytan, büyük ekran bu televizyonun üstüne biblo gibi kurulup sincap kuyruğundan farksız kuyruğunu keyifle oynatmaya başladı mı tamam..
Kaynak: Nöbetçi Ayakkabıcı Dükkânı
Üçyüz dokuzda oldu bu bina inşâ tamam. Her hatâdan hıfz-ede Rabbül enam. Mustafa'dır ismi amma Hacı Gedik'le benâm. İnnemel âmâl-ü binniyat
Kaynak: Hacı Gedik Hanı
ortaparmakla yürüme işareti yürü demek; el avuçlarıyla duvara tutunur gibi işaret dur; başparmakla yapılan klasik (ok)işaret tamam demektir.
Kaynak: Stüdyo şefi

Yakın Kelimeler

(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.