Bizim dernek olarak amacımız, çok iyi bir şekilde onu anlatabilmek,
tanıtabilmek.
Our goal as an association, a very good way to describe it, to introduce.
Kaynak: haberler.comBuradaki amacımız kendi insanımıza, hem bizim müzik kültürümüzü hem de Batı müziğini ve klasik müzik orkestra enstrümanlarını
tanıtabilmek.
Our aim here is our people, our culture and our music and classical music, orchestral instruments, as well as to introduce Western music.
Kaynak: yeniasir.com.trHTML kodunu daha cok
tanıtabilmek için John Pool's Image kampanyasında işe girdi 2004 yilinda Southampton Üniversitesinden kendine sunulan
Kaynak: Tim Berners-Leesürekli soykırıma tabi tutulan ama asla yok edilemeyen Boşnak halkının acılarını, Türk halkına biraz olsun
tanıtabilmek amacıyla yazılmıştır.
Kaynak: Sevdalinka1980 yılında Dünya filatelisine Türk pullarını
tanıtabilmek amacı ile Almanca, Fransızca ve İngilizce olarak çıkarmak için üzerinde
Kaynak: Ali Nusret PulhanBunun üzerine Courbet, eserlerini
tanıtabilmek için fuarın yakınlarında kişisel bir sergi açtı. Ressamın bakış açısı: Tüm eleştirilere
Kaynak: Ornans'ta CenazeUzak bir şehre ticari iş için giden bir tacirin gittiği yerde kendini
tanıtabilmek için kendi şehrindeki tanınmış, önemli, güvenilir bir
Kaynak: BankaKendini akıl hastası olarak
tanıtabilmek ve çığır açan buluşunun yanlış kullanımını önlemek için Süleyman 'ın kendisine göründüğünü iddia
Kaynak: Fizikçiler (oyun)