ödüncü sf. Ödün veren, tavizci, tavizkâr: "Yüze gülücülüğün at oynattığı bir aydınlar ortamında küsebilmek bile insanı ödüncülerden ayıran bir nitelik oluyor." -H. Taner.
"tavizkâr" için örnek kullanımlar
sonunda Fahr-ûl'İslâm'ı da hançerletmeyi başardılar Neticede, Bağdat'taki hilâfet makâmı Bâtınîler'e karşı tavizkâr davranmak zorunda kaldı. Kaynak:Alevilik